Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Resmen Teslim Olunan Mal”
- Uyuşmazlık: Geçit hakkı tesis edilen taşınmaza müdahale edilmesi nedeniyle sanığın resmen teslim olunan mala el konulması suçundan cezalandırılıp cezalandırılmayacağı ve görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Geçit hakkına müdahalenin İİK m.343'te düzenlenen icra suçu kapsamında kaldığı ve bu suça bakma görevinin İİK m. 346 uyarınca icra mahkemesine ait olduğu, dolayısıyla yerel mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekirken yargılamaya devamla hüküm kurmasının isabetsiz olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın hacizli aracı yedek anahtarla götürmesi eyleminin TCK'nın 142/1-b maddesindeki hırsızlığın nitelikli hali mi, yoksa 142/2-d maddesindeki haksız yere elde bulundurulan anahtarla işlenen nitelikli hırsızlık suçu mu olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hacizli aracı, icra müdürlüğüne teslim etmesi gereken anahtarları vermeyip haksız yere elinde bulundurduğu yedek anahtarla çalıştırıp götürmesi eyleminin TCK'nın 290/2. maddesindeki "resmen teslim olunan mala elkonulması" suçunun nitelikli hallerine atıf yaptığı gözetilerek TCK'nın 142/2-d maddesindeki nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğu gerekçesiyle Özel Daire'nin bozma kararı kaldırılmış ve hükmün esasının incelenmesi için dosya Yargıtay 13. Ceza Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, taşıt kredisiyle satın alıp banka lehine rehinli olan aracı, kredi borcunu ödeyemeyince başkasına devretmesi ve aracın daha sonra kaza yapması nedeniyle oluşan zararın, muhafaza görevini kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu aracın, özel hukuk sözleşmesiyle sanığa teslim edilmiş olması ve yetkili kamu otoritesi tarafından resmen teslim edilmemiş olması nedeniyle, muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa yediemin olarak teslim edilen hacizli malları satış yerine getirmemesi nedeniyle muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yedieminin, hacizli malları satış yerine götürme yükümlülüğünün kanunda açıkça belirtilmemiş olması ve bu eylemin "teslim amacı dışında tasarruf" olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı mahkûm eden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haczedilen ve yediemin olarak sanığa teslim edilen araçların, ihale ile satılıp tescil edildikten sonra sanık tarafından teslim edilmemesi nedeniyle muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun oluşup oluşmadığı, oluşması halinde verilen cezanın miktarının ve adli para cezasının belirlenmesinde usul hatası bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yedieminlik görevinin, hacizli malın fiilen teslim edilmesine kadar devam ettiği, araçların ihale ile satılıp tescil edilmesinin yedieminlik görevini sona erdirmediği, sanığın araçları teslim etmeyerek muhafaza görevini kötüye kullandığı, verilen hapis cezasının suçun maddi unsuru ve failin kastının ağırlığı gözetildiğinde orantılı olduğu ve adli para cezasının belirlenmesinde sanığın ekonomik durumunun değerlendirildiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra dairesince tahliye edilip hak sahibine teslim edilen taşınmaza tekrar girilmesi suçundan açılan davaya bakma görevinin icra mahkemesinde mi yoksa sulh ceza mahkemesinde mi olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 346. maddesinin, icra dairelerince teslim edilen taşınmazlara tekrar girme suçuna ilişkin davalara icra mahkemesinde bakılacağını açıkça belirtmesi ve 5235 sayılı Kanun'un ayrıca görevli mahkeme öngören kanun hükümlerini saklı tutması gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hacizli malların sanığa yediemin olarak teslim edildiği tarih ile malların yerinde olmadığının tespit edildiği tarih arasında İcra ve İflas Kanunu'nda öngörülen satış isteme süresinin dolmamış olması ve haczin geçerliliğini koruması gözetilerek, sanık hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan mahkumiyet kararı veren yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdurların konutunda gerçekleştirdiği yağma eyleminin tek bir suç mu yoksa birden fazla suç mu olarak değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurların evine girerek birini tehdit edip yaraladıktan sonra diğerinin kolyesini ve ardından aynı evde bulunan diğer mağdura ait cep telefonunu alması eylemlerinin, yağma suçunun mağdur sayısınca ayrı ayrı cezalandırılmasını gerektiren TCK 43/3 hükmü ve "kaç fiil varsa o kadar suç" ilkesi gözetilerek birden fazla suç olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılarak yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ölümü nedeniyle, ceza davasının TCK’nın 64. ve CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan verilen mahkûmiyet kararında eksik araştırma bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan TCK'nın ilgili hükümleri ve dosya kapsamına göre suçun dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmün bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, hırsızlık suçundan mahkûmiyetine ilişkin hükmün, malın mülkiyetinin sanıkta olduğunu iddia etmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 290/2. maddesi uyarınca cezada indirim yapılıp yapılmayacağının tartışılmaması nedeniyle kanun yararına bozulması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca, uyuşmazlığın çözümüne ilişkin görev ve yetkinin Yargıtay 2. Ceza Dairesine ait olduğu gözetilerek Yargıtay 1. Ceza Dairesinin görevsizliğine ve dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel hukuk hükümlerine tabi bir şirkette adli yazışmalardan sorumlu olan sanığın, Cumhuriyet Başsavcılığınca yazılan müzekkerelere cevap vermemesi eyleminin, TCK’nın 257/2. maddesinde düzenlenen ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu mu yoksa Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesinde düzenlenen emre aykırı davranış kabahatini mi oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: CMK’nın 332. maddesi uyarınca, soruşturma amacıyla özel şahıslardan istenen bilgilere cevap verme yükümlülüğünün, kamu görevlisi olmasalar dahi, bu kişileri geçici olarak yargı faaliyetine katılan ve bu anlamda kamu görevlisi sayılan konuma getirdiği, sanığın bu yükümlülüğe aykırı davranarak kişilerin mağduriyetine ve kamu zararına neden olması nedeniyle eyleminin TCK'nın 257/2. maddesinde düzenlenen ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve aynı fiilin hem kabahat hem de suç olarak tanımlanması halinde sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanacağı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.