Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sözleşme Öncesi Bilgilendirme Yükümlülüğü”
- Uyuşmazlık: Tüketici finansman sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta, sözleşmenin tarafı olmayan satıcıya husumet düşüp düşmediği ve sözleşme öncesi bilgilendirme yükümlülüğünün ihlalinin yaptırımının ne olduğu hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketici finansman sözleşmesinin tarafı olmayan satıcıya husumet yöneltilemeyeceği ve sözleşme öncesi bilgilendirme yükümlülüğünün ihlalinin yaptırımı, sözleşmenin tüketiciyi bağlamayacağı sonucunu doğurmayıp idari para cezası olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı şirketin iflas erteleme davası açıldıktan sonra düzenlenen gelir koruma sigortası sözleşmesinde, davacının işsiz kalma riskini bildirmemesi nedeniyle beyan yükümlülüğünü ihlal edip etmediği ve davalı sigorta şirketinin tazminat ödeme yükümlülüğünün ortadan kalkıp kalkmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çalıştığı şirketteki pozisyonu gereği şirketin mali durumunun kötüye gittiğini ve iflas erteleme davası açıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği, bu durumu sigorta şirketine bildirmeyerek beyan yükümlülüğünü kasten ihlal ettiği ve bu ihlalin rizikonun gerçekleşmesinde etkili olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin kurulup kurulmadığı, kurulmadığı takdirde sözleşme öncesi görüşmelerden kaynaklanan sorumluluk doğup doğmadığı, davalı şirketlerden birinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin sözleşme öncesi görüşmelerde kusurlu davranışları sonucu davacıda sözleşmenin kurulacağı yönünde haklı bir güven oluşmasına rağmen, sözleşmenin akdedilmemesinden kaynaklanan menfi zararın tazmini gerektiği, ancak manevi tazminat koşullarının oluşmadığı ve davalı şirketlerden birinin davaya konu olaylarla ilgisi bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hukuken imkansız olan bir taşıma sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle, davalıdan sözleşme öncesi sorumluluk (culpa in contrahendo) kapsamında tazminat talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hem davacı hem de davalının taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren tacirler olarak, yükün karayoluyla taşınmasının hukuken imkansız olduğunu bilmeleri veya öngörmeleri gerektiği, bu nedenle davalının sözleşmenin imkansızlığı konusunda davacıyı bilgilendirmeme hususunda bir kusurunun olmadığı ve sözleşme öncesi sorumluluk doğmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı banka ile yapılan konut kredisi sözleşmesinde uygulanan faiz oranının iptali talebine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı banka tarafından davacıya kredi kullanımı öncesinde faiz oranına ilişkin yazılı bilgilendirmenin yapıldığı, tarafların karşılıklı olarak bilgi formu ve sözleşmeyi imzaladıkları, uygulanan faiz oranının mevzuata aykırı olmadığı gözetilerek, davacının temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesi imzalanırken, kredi borcunun teminatı olarak emekli maaşı hesabından virman/takas/mahsup yoluyla ödeme yapılmasını kabul eden düzenlemenin geçerli ve bağlayıcı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme serbestisi ilkesi, genel işlem koşulları, 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesi, İcra ve İflas Kanunu'nun 83. maddesi ve dürüstlük kuralı değerlendirilerek, tüketicinin sözleşme öncesi bilgilendirildiği, sözleşmeyi imzaladığı ve kredi bedelini kullandığı, ayrıca emekli maaşından başka bir geliri olmaması halinde dahi bu yolla ödemeyi kabul ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kâr paylı karma hayat sigortası poliçesinde ödenecek tazminat miktarının, sözleşmenin imzalanmasından itibaren geçen süre de gözetildiğinde, uyarlanarak belirlenip belirlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı sigorta şirketinin, sözleşme öncesi ve sözleşme süresince dürüstlük kuralından kaynaklanan koruma yükümlülüklerini ihlal etmesi, davacıda poliçenin kâr paylı olması ve tazminatın enflasyon karşısında erimeyeceği yönünde haklı bir güven oluşturması ve davacının bu güvene dayanarak 30 yıl boyunca primlerini ödemesi gözetilerek tazminat miktarının uyarlanabileceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarının belirlenmesi hususunun Özel Daire tarafından incelenmesi için dosya Yargıtay’a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Hayat sigortasının yenilenmemesinden kaynaklanan menfi tespit ve alacak davasında, sigorta şirketinin ve bankanın sorumluluklarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Krediyle bağlantılı olmayan hayat sigortası poliçesinin yenilenmemesi konusunda sigorta şirketinin bir yükümlülüğü bulunmadığı, yenileme sorumluluğunun sigortalıya, bilgilendirme yükümlülüğünün ise bankaya ait olduğu, davalı sigorta şirketinin kusurunun olmadığı gözetilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bankanın, tüketicinin kredi borcuna karşılık maaş hesabına bloke koyup kesinti yapmasının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra İflas Kanunu'nun 83/a maddesi uyarınca maaş ve ücretlerin haczedilemeyeceğine dair önceden yapılan sözleşmelerin geçersiz olduğu, dolayısıyla bankanın tüketicinin maaş hesabına bloke koyup kesinti yapmasının yasal dayanağı olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konut kredisi sözleşmesinin, kredi faiz oranı ve taksit sayısının azaltılması suretiyle yapılandırıldığı durumda, bankanın erken ödeme komisyonu adı altında bedel tahsil etmesinin mevzuata ve sözleşmeye uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yeniden finansman sözleşmelerinin 4077 sayılı Kanun anlamında erken ödeme olarak kabul edilemeyeceği, bankanın masraf talep edebilmesi için tüketiciyi mevzuata uygun şekilde bilgilendirmesi ve açık yazılı onayını alması gerektiği, somut olayda bu şartların sağlanamadığı ve tüketicinin komisyon bedelinin kesilmesine rıza gösterdiğine dair belgenin karşılıklı mutabakata dayalı olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigorta sözleşmesi kapsamındaki ürün üretimini yapan ve primlerini ödeyen ancak poliçede sigortalı veya sigorta ettiren olarak ismi geçmeyen davacının, davalı Tarsim Sigortaları Havuz İşletmesi A.Ş.'den tazminat talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sigorta poliçesinde sigortalı, sigorta ettiren veya lehtar olarak belirtilmemesi ve davacının sözleşmeyi davalı şirket adına temsilci sıfatıyla yaptığı kabul edildiğinden, davacının davalı Tarsim Sigortaları Havuz İşletmesi A.Ş.'ye karşı sözleşmeye dayanarak tazminat talep etme hakkı bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesi imzalanırken, kredi borcunun teminatı olarak emekli maaşı hesabından virman yoluyla ödeme yapılmasını kabul eden hükümlerin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesi uyarınca emekli aylıklarının haczedilemezliği ve haczedilemezlikten feragatin geçersizliği gözetilerek, emekli maaşından virman yoluyla kredi borcu ödemesi yapılmasına ilişkin sözleşme hükmünün haksız şart niteliğinde olduğu ve tüketiciyi bağlamayacağı değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.