Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sözleşme Öncesi Kullanım”
- Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin, kiralananın ayıplı olması sebebiyle kiracı tarafından feshedilmesinin haklı olup olmadığı, fesih halinde ödenen kiraların ve yapılan masrafların iadesi gerekip gerekmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin ticari bir şirket olması ve basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olması, kiralananın inşaat halinde olduğunu bilerek sözleşme imzalaması ve bu hususu kira sözleşmesini fesih sebebi yapmasının sözleşmesel yükümlülüklerinden kurtulmak için bir yol olarak kullanması nedeniyle fesih hakkını kullanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle ihtar öncesi kullanım bedeli, ecrimisil ve tahliye taleplerinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmaması ve davacının ihtar öncesi kullanım bedeli talebinin dayanağı olmaması gözetilerek, taşınmazın tahliyesine ve ihtar sonrası ecrimisil alacağının kabulüne, ihtar öncesi kullanım bedeli talebinin ise reddine karar verilmesi yerinde görülerek hüküm, harç ve yargılama giderlerine ilişkin hatalar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sözleşme öncesi dönemde davalının kira bedelini ödemeksizin kullandığı taşınmaz için kira alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5258 Sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 16/c maddesi uyarınca davalı aile hekimine kira bedellerine ilişkin ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kiralananın bir kısmının hukuken ayıplı olduğu iddiasıyla kira sözleşmesinin feshedilmesi ve ödenen kira bedelinin iadesi, kâr yoksunluğu ve yapılan masrafların tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sözleşme konusu iş bakımından sözleşme öncesi ve sonrasında kiralananın teslimi sırasında yeterli inceleme ve araştırma yapmayarak basiretli davranmadığı, sözleşme hükümlerine göre ayıp hallerine ilişkin üstlenmesinin bulunduğu, davalının iddia edilen ayıplarla ilgili bir taahhüdünün olmadığı ve davacı tarafından davalıya ayıp giderme için süre verilmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dövize endeksli konut kredisi sözleşmesinde, Japon Yeninin TL karşısında aşırı değer kazanması nedeniyle, sözleşmenin uyarlanması talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye'de devalüasyonların ve ekonomik krizlerin öngörülebilir olduğu, davacının döviz kuru riskini üstlenerek kredi kullandığı ve bu nedenle sözleşmenin uyarlanması için gerekli olan öngörülmezlik unsurunun bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İflas yoluyla satılan taşınmazdaki bağımsız bölümün, iflas öncesi düzenlenen kira sözleşmesine dayanarak şikayetçi tarafından kullanıldığı iddiasına karşı, sözleşmenin İİK m.135/2'de öngörülen resmi belge niteliğinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayetçinin, taşınmazı iflas tarihinden önceki bir tarihte yapılmış resmi bir belge ile ispatlaması gerekirken, dayandığı kira sözleşmesinin adi yazılı nitelikte ve sözleşmenin dayanağı olan noter onaylı sözleşmelerin de şikayetçiye devredildiğine dair resmi bir belge sunulamadığı değerlendirilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ön ödemeli devre mülk sözleşmesinin iptali ve bedel iadesi davasında, davacının başka bir tesiste konaklamasının zilyetliğin devri sayılıp sayılamayacağı ve kararın kesin nitelikte olup olmadığı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının başka bir tesisteki konaklamasının, sözleşmeye konu taşınmazın zilyetliğinin devri anlamına gelmediği ve davalı tarafından kullanıma hazır şekilde teslim edildiğinin ispatlanamadığı, ayrıca davanın konusunun ileriye etkili sonuç doğurduğu gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı banka ile yapılan konut kredisi sözleşmesinde uygulanan faiz oranının iptali talebine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı banka tarafından davacıya kredi kullanımı öncesinde faiz oranına ilişkin yazılı bilgilendirmenin yapıldığı, tarafların karşılıklı olarak bilgi formu ve sözleşmeyi imzaladıkları, uygulanan faiz oranının mevzuata aykırı olmadığı gözetilerek, davacının temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ön ödemeli devre mülk satış sözleşmesinin iptali davasında, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanıp kullanamayacağı ve bölge adliye mahkemesi kararının kesin olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından sunulan konaklama ve kiralama belgelerinin, ön ödemeli devre mülk sözleşmesinde aranan zilyetliğin devri anlamına gelmediği, davalının teslim borcunu ifa ettiğini ispatlayamadığı ve davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ön ödemeli devre mülk satış sözleşmesinde, davacının başka bir tesiste konaklamasının, sözleşmeye konu taşınmazın zilyetliğinin devri sayılıp sayılamayacağı ve bu bağlamda davacının sözleşmeden dönme hakkının olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya sözleşmeye konu taşınmazın zilyetliğinin devredildiğinin ispat yükü davalıda olup, davalı tarafından sunulan, davacının başka bir tesiste konaklamasına ilişkin belge, zilyetliğin devrini ispatlamaya yeterli olmadığı ve tüketicinin, taşınmazın fiilen kullanıma hazır şekilde kendisine teslim edilmesine kadar sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hayat sigortası poliçesi kapsamında, sigortalının vefatı üzerine lehtarların talep ettiği vefat tazminatının, sigortalının poliçe öncesi sağlık durumunu eksik beyan etmesi nedeniyle ödenmemesi üzerine açılan tazminat davasında, vefat ile beyan edilmeyen hastalık arasında illiyet bağı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunun kendi içinde çelişkili olduğu, sigortalının ölümü ile beyan edilmeyen hastalıklar arasında illiyet bağının olup olmadığı konusunda kesin bir sonuca varılamadığı, bu nedenle eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların, davacının hazırladığı bilgisayar programını haksız kullandığı iddiasıyla açılan tazminat davasında, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin eser sipariş sözleşmesi olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 68. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalıların siparişi üzerine bilgisayar programını hazırlayıp teslim etmesiyle taraflar arasında eser sipariş sözleşmesi kurulduğu, davalıların programı sözleşme kapsamında kullanma hakkına sahip olduğu, davalıların kullanımının FSEK m. 68 anlamında tecavüz teşkil etmediği ve davanın eser sipariş sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.