Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Süre Kesimi”
- Uyuşmazlık: Davacının adli yardım talebinin reddine ve eksik harcın yatırılmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararlara karşı yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının adli yardım talebinin reddine dair kararın hatalı olduğu, davacının maddi durumunun adli yardımdan yararlanmayı gerektirecek durumda olduğu ve eksik harcın yatırılması için verilen süreye ilişkin ara kararın usulüne uygun olarak düzenlenmediği gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gider avansının tamamlanması için verilen kesin sürenin kanunda öngörülen süreden kısa verilmesi nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 120/2. maddesinde gider avansı eksikliğinin tamamlanması için iki haftalık kesin süre verilmesi gerektiği hükmüne rağmen mahkemece bir haftalık kesin süre verilmesinin usul hükümlerine aykırı olduğu ve bu süreye uyulmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının adli yardım talebinin reddine yapılan itirazın kesin olarak reddedilmesi nedeniyle, gider avansının yatırılmaması sebebiyle davanın usulden reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya gider avansını yatırması için tebliğ edilen kesin süre bildiriminin usulüne uygun yapılmadığı, bu nedenle hukuki sonuç doğurmayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafça bildirilen tanıkların dinlenilmesi için çıkarılan davetiyelerin tebliğ edilememesi üzerine mahkemece davalı vekiline tanık adreslerinin bildirilmesi için kesin süre verilmesine rağmen bildirilmemesi nedeniyle davalı tanıkları dinlenilmeden verilen kararda, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın tanıkların dinlenmesi ile ilgili hükümleri ve kesin süre kavramı değerlendirilerek, davalı vekiline tanık adreslerinin bildirilmesi için usulüne uygun olarak kesin süre verilmiş olması ve bu süre içinde adreslerin bildirilmemesi nedeniyle davalı tarafın tanık deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafça bildirilen tanıkların dinlenilmesi için çıkarılan davetiyelerin tebliğ edilememesi üzerine mahkemece verilen kesin süre içinde tanık adreslerinin bildirilmemesi nedeniyle davalı tanıkları dinlenilmeden verilen kararda, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekiline, tanıklarının dinlenilmesi amacıyla tanık adreslerinin bildirilmesi için usul kurallarına ve kanuna uygun şekilde kesin süre verilmesine rağmen, davalı vekilinin bu süre içerisinde tanık adreslerini bildirmemesi nedeniyle davalı tarafın tanık deliline dayanmaktan vazgeçtiği kabul edilerek, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmediği gerekçesiyle direnme kararı onanmış, ancak davanın esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafça bildirilen tanıkların dinlenilmesi için mahkemece yazılan talimatın akabinde, tanıkların adreslerinde bulunamamaları nedeniyle talimatın bila ikmal iade edilmesi üzerine mahkemece davalı vekiline tanık adreslerini bildirmesi için verilen kesin süre içerisinde adreslerin bildirilmemesi nedeniyle davalı tanıklarının dinlenilmeden karar verilmesi üzerine davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 240. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkemece verilen kesin süre içerisinde tarafın tanıklarının adreslerini bildirmemesi halinde bu tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılacağı hükmü ve davalının kendisine tanıklarının adreslerini bildirmesi için verilen kesin süreye rağmen bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, ancak davanın esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafça bildirilen tanıkların dinlenilmesi için verilen kesin süre içinde delil avansının yatırılmaması nedeniyle davalı tanıklarının dinlenilmeden karar verilmesi üzerine, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece davalı vekiline tanık dinletmek için gerekli delil avansını yatırması için kesin süre verildiği ve bu süre içinde avans yatırılmazsa tanık delilinden vazgeçilmiş sayılacağı ihtar edildiği, davalı vekilinin ise kesin süre geçtikten sonra delil avansını yatırması nedeniyle tanık delilinden vazgeçmiş sayıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının hizmet tespit davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 86. maddesinde öngörülen sürenin davacının iddia ettiği dönemde hak düşürücü süreyi kesen bir durumun olmaması gözetilerek, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kiracı, kiraya verenin haksız tahliye sebebiyle uğradığı zararın tazminini talep etmektedir.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle kiracının uğradığı kâr kaybının, benzer bir işyeri kiralayabileceği makul süre dikkate alınarak ve kesinti yöntemi uygulanarak hesaplanması gerektiği, tehiri icra kararı alınmamasının tazminat istemine engel teşkil etmeyeceği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemenin eksik gider avansının yatırılmaması nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece davacıya eksik gider avansı yatırması için verilen kesin sürenin hangi kalemlerden oluştuğu ve nereye yatırılacağı belirtilmediğinden usulüne uygun olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın usulden reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlem yoluyla devredilen taşınmazın geri alımı için önel verilen bedelin mahkeme veznesine depo edilmemesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kesin süreye ilişkin ara kararın açık ve eksiksiz olduğu, yapılacak işlerin açıkça belirtildiği, verilen sürenin yeterli olduğu ve hakimin süreye uyulmamasının sonuçlarını açıkça anlattığı, davacının üzerine düşen bedeli depo etme edimini yerine getirmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.