Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Süregelen Davranışlar”
- Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu davranışlarının davacı erkek tarafından affedildiği iddiası ve erkeğin boşanma davasının reddine ilişkin istinaf kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının, erkeğe sürekli hakaret etmesi ve haber vermeden çocuklarının yanına gitmesi gibi kusurlu davranışlarının, süregelen davranışlar olması nedeniyle affedilmiş veya hoş görülmüş sayılamayacağı, bu sebeple de erkeğin boşanma davası açmakta haklı olduğu ve evlilik birliğinin devam ettirilmesinin kanunen mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı ve davanın reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlar ile tanık beyanlarının soyut ve tarih belirtilmeden ifade edilmiş olması nedeniyle hatalı değerlendirildiği, davalı erkeğin küsme huyu ve bu huyunun uzun süreli olması gibi davranışlarının süregelen davranışlar olması sebebiyle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olduğunun anlaşıldığı gözetilerek, 4721 sayılı Kanun’un 166. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan boşanma sebebinin oluştuğu dikkate alınarak davacı kadının davasının kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin doğru olmadığı ve bozmayı gerektirdiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma nedeninin varlığı ve kusur belirlemesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz davranışları, zorunlu ihtiyaçların karşılanmasını lüks olarak görmesi ve yükümlülüklerinden kaçınmak için evi terk etmesi gibi davranışlarının, tarafların 26 yıllık evliliklerine nazaran münferit olaylar olarak değerlendirilemeyeceği, aksine evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olan süregelen kusurlu davranışlar olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, kusurun kimde olduğu, maddi ve manevi tazminat ile nafaka taleplerinin yerindeliği ve davalının kusurlarının affedilmiş sayılıp sayılmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin güven sarsıcı davranışlarının süregelen nitelikte olduğu ve bu nedenle af kapsamında kalmadığı, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve yerel mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu gözetilerek davalı erkeğin temyiz talebi reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. Davacı kadının ise ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeksizin kesinleşen hususlara yönelik temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadın yararına manevi tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve nafakaların miktarı ile manevi tazminat miktarının uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma kararı gereğince hüküm verildiği gözetilerek temyiz itirazlarının reddiyle karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında tarafların kusur durumu ve kadının davasının reddinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemelerin kadına yüklediği evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeme kusurunun ispatlanamadığı, erkeğin de kadına karşı fiziksel ve psikolojik şiddet içeren davranışlarda bulunduğu gözetilerek, kadının da boşanma davası açmakta haklı olduğu ve davasının reddine ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak kadının maddi-manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışının süregelen bir şekilde devam etmesi, kadının ilk boşanma davasından feragat etmiş olmasının bu durumu affettiği anlamına gelmemesi ve boşanma kararının kesinleşmesine kadar sadakat yükümlülüğünün devam etmesi gözetilerek, erkeğin ağır kusurlu olduğu ve kadının tazminat taleplerinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadın eşin ortak konutu terk etmeye zorlanıp zorlanmadığı ve buna göre kadın eşin açtığı evlilik birliğinin temelden sarsılması davasının mı yoksa erkek eşin açtığı terk davasının mı kabulü gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Erkek eşin birlik görevlerini yerine getirmemesi ve kadına ekonomik şiddet uygulaması nedeniyle kadının ortak konutu terk etmeye zorlandığı, bu sebeple terk davası açma hakkının bulunmadığı ve evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma davasının kabulü gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece erkeğin kadına uyguladığı şiddet ve yüklenen kusurların ağırlığına rağmen tarafların eşit kusurlu olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu, kadının uğradığı haksızlıklar ve yoksulluğa düşecek olması gözetilerek kadın yararına tazminat takdiri gerekirken reddedilmesinin ve nafakasının düşük belirlenmesinin de hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tedbir nafakasına hükmedilmesi ve miktarının belirlenmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve usule uygunluğuna göre davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü bozma nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Erkek eşin evi terk ederek evlilik birliğini devam ettirmek istememesi ve güven sarsıcı davranışlarda bulunması, kadın eşin ise tepkisel de olsa güven sarsıcı davranışlar sergilemiş olması karşısında, tarafların kusurlarının eşit olmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı erkeğin boşanma davasına ilişkin istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Elektronik tebligatın, Tebligat Kanunu m.7/a-f.4 ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği m.9/6 uyarınca, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı, bu durumda davalının istinaf başvurusunun süresinde olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.