Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Süreklilik Arz Eden Eylem”
- Uyuşmazlık: Sanık H.. Ö..'in suç örgütü kurma ve yönetme suçunu işleyip işlemediği, bu bağlamda örgüt kapsamında işlenen yağma, yağmaya teşebbüs, kasten öldürme ve kasten yaralama suçlarından sorumlu olup olmadığı ve sanıklar E.. V.. ve M.. M..'nin maktul G.. D..'in öldürülmesi eylemine doğrudan fail olarak mı yoksa yardım eden sıfatıyla mı iştirak ettikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık H.. Ö..'in örgütün finansal ayağını yönettiğine, örgütün işleyişine dair bilgisinin olduğuna ve dolayısıyla örgüt yöneticisi olduğuna, sanıklar E.. V.. ve M.. M..'nin ise maktulün öldürülmesi eylemine, eylemin işlenmesi için gerekli anlık bilgi akışını sağlayarak doğrudan fail olarak katıldıklarına dair yeterli delil bulunduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kadının delillerinin geç sunulması nedeniyle reddine karar verilen boşanma talebi ve erkeğin zinaya dayalı boşanma talebinin hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin kararlara karşı yapılan temyiz başvurularının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının zina eyleminin süreklilik arz etmesi ve erkeğin yasal süre içerisinde boşanma davası açmış olması nedeniyle, erkeğin zinaya dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, kadının geçerli bir mazereti olmaksızın delillerini süresinde sunmaması nedeniyle kendi boşanma talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında maktule yönelik eylemleri nedeniyle kurulan mahkûmiyet hükümlerinde TCK’nın 29. maddesi uyarınca takdir edilen ceza miktarının, haksız tahrik indiriminin asgari düzeyde uygulanmasının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Maktulün, olay öncesinde sanıkların işyerinden malzeme alımını durdurmaları üzerine sanıklara yönelik hakaret, tehdit, işyerini kurşunlama gibi süreklilik ve çeşitlilik arz eden haksız fiilleri ile ilk haksız hareketi başlatması, sonrasında da sanıkların uyarılarına rağmen bu davranışlarına devam etmesi nedeniyle, sanıklar lehine uygulanan haksız tahrik indiriminin asgari düzeyde değil, makul düzeyde olması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin TCK'nın 103/1-birinci cümlesi kapsamında kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik farklı zamanlarda tekrarlanan ve cinsel amaçlı bedensel temas içeren eylemlerinin, ani ve kesiklik arz eden hareketler niteliğinde olmayıp süreklilik gösterdiği ve sarkıntılık düzeyini aştığı gözetilerek, eylemin TCK'nın 103/1-birinci cümlesi kapsamında çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin işvereni tarafından psikolojik tacize maruz bırakılıp bırakılmadığı ve bunun sonucunda maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin maruz kaldığı iddia edilen eylemlerin psikolojik taciz构成madığı, sistematik ve süreklilik arz eden davranışlar olarak nitelendirilemeyeceği, işverenin tutanak tutma ve hasar raporu düzenleme gibi işlemlerinin yasal yükümlülüğü kapsamında olduğu ve hukuka aykırı olmadığı değerlendirilerek, davacının temyiz talebi reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizbullah örgütü üyelerine yönelik davada, sanıkların eylemlerinin hangi suçu oluşturduğu, hüküm gerekçesinin yeterliliği ve bazı sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin vahamet arz ettiği, örgütsel amaçlar doğrultusunda gerçekleştirildiği ve örgütün hiyerarşik yapısına dahil oldukları, hüküm gerekçesinin yasal ve yeterli olduğu, ancak bazı sanıkların samimi ve örgütün yapısını ortaya koyan bilgiler vererek etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmaları gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin kararı bazı sanıklar hakkında bozulmuş, diğerleri hakkında ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK'nın 103. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi kapsamında kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik bedensel temas içeren eylemlerinin TCK'nın 43. maddesi kapsamında zincirleme suç oluşturduğu, ancak bu eylemlerin devamlılık göstermeyen ani ve kesintili davranışlar niteliğinde olduğu gözetilerek, eylemin sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların akaryakıt kaçakçılığı suçunu, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun unsurları oluşacak şekilde mi yoksa iştirak halinde mi işledikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, hiyerarşik bir yapı altında, süreklilik arz eden bir şekilde ve yeterli araç gerece sahip olarak, ileriye dönük belirsiz sayıda ve tipte suç işleme iradesiyle hareket ettikleri, aralarındaki akrabalık ve hemşehrilik ilişkilerinin örgüt yapısına engel teşkil etmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin sanıkları suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme suçundan cezalandırmasına ilişkin hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik eylemlerinin TCK'nın 103/1-1. cümlesinde düzenlenen basit cinsel istismar suçunu mu yoksa aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik cinsel davranışlarının ani bir hareket niteliğinde olmayıp süreklilik göstermesi, mağdurenin vücudunun farklı yerlerine dokunmak suretiyle eylemleri ısrarlı bir şekilde sürdürmesi ve mağdureye yönelik bu davranışlarını uzun bir süre devam ettirmesi nedeniyle, eylemin sarkıntılık düzeyini aşarak TCK'nın 103/1-1. cümlesi kapsamında kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin işkence suçunu mu yoksa kasten yaralama suçunu mu oluşturduğu ve kasten yaralama suçu olması halinde dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin sistematik ve süreklilik arz eden bir işkence suçunu değil, ani gelişen olaylar neticesinde oluşan kasten yaralama suçunu oluşturduğu ve bu suç bakımından da dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, mahkumiyet hükümleri bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde, delillerin yeterliliği ve araştırılması gereken hususların eksik bırakılıp bırakılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ... hakkında süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz eden eylemlerin kanıtlanması sebebiyle eksik araştırma yapılmadığı gözetilerek mahkumiyet hükmü onanmış; sanık ...'in ise örgütün gerçek yüzünün anlaşılmasından sonraki eylemlerine dair tanık beyanları ve diğer delillerin değerlendirilerek hukuksal durumunun tayin edilmesi gerektiği, yani eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin pek kötü ve onur kırıcı davranışlarının boşanma sebebi sayılıp sayılmayacağı, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin davacı kadına karşı süreklilik arz eden ve onur kırıcı nitelikteki eylemleri, kadının pek kötü muameleye maruz kaldığının kabulü için yeterli görülmüş, ancak belirlenen maddi ve manevi tazminat miktarlarının hakkaniyet ilkesi ve ilgili kanun maddeleri gözetilerek yeniden belirlenmesi gerektiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.