Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Süresinde Temyiz”
- Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan manevi tazminat davasında, Yargıtay’ın ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği esastan ret kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun, ön incelemede miktar yönünden temyiz edilebilirlik mi yoksa süresinde yapılıp yapılmadığı hususunun mu öncelikle incelenmesi gerektiği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 352. ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40. maddeleri uyarınca, temyiz incelemesinde ön inceleme aşamasında öncelikle kararın temyiz edilebilirliğinin, ardından temyiz isteminin süresinde olup olmadığının incelenmesi gerektiği gözetilerek, temyiz isteminin süresinde yapılmadığından reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz eden sanığın, temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz nedeni belirtmemesi nedeniyle temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, CMK’nın 294/1. maddesi gereğince hükmün neden bozulması gerektiğini temyiz başvurusunda göstermek zorunda olduğu, somut olayda sanık tarafından sunulan temyiz dilekçesinde ise herhangi bir temyiz nedenine yer verilmediği gözetilerek, temyiz isteminin CMK'nın 298. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemeleri'nin faaliyete başlamasından önce verilen ve Yargıtay'ca bozulan bir hükmün, bozma sonrası verilen yeni hükme karşı yapılan temyiz başvurusunda, temyiz süresinin 1412 sayılı CMUK'a göre bir hafta mı yoksa 7035 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’ya göre on beş gün mü olduğu hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kuruluşundan önce verilen kararlar hakkında kesinleşinceye kadar CMUK hükümlerinin uygulanacağı, 7035 sayılı Kanun ile CMK'daki temyiz süresinin uzatılmasına ilişkin değişikliğin ise yalnızca bu kanunun yürürlüğe girdiği tarih ve sonrasında verilen kararlar için geçerli olduğu, sanığın temyiz başvurusunun CMUK'a göre bir haftalık yasal süreyi aştığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gerekçesiz temyiz dilekçesi üzerine 5271 sayılı CMK’nın 289. maddesindeki hukuka kesin aykırılık hallerinin gözetilip gözetilemeyeceği ve ayrıca sanığa temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçe sunması için ihtar gönderilip gönderilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz nedeni gösterilmemiş olması ve CMK 295/1’deki ek süre verilmesine ilişkin ihtarın sadece yüzüne karşı verilen kararlar için öngörülmüş olması gözetilerek sanığın temyiz isteminin reddine, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık tarafından sunulan ve herhangi bir temyiz nedeni içermeyen temyiz dilekçesine dayanılarak CMK’nın 289. maddesi kapsamında temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Gerekçesiz bir temyiz dilekçesinin CMK'nın 298. maddesi uyarınca Yargıtay'ın ön incelemesinden geçemeyeceği ve en az bir temyiz nedeninin varlığı halinde mutlak hukuka aykırılık halleri kapsamında temyiz incelemesi yapılabileceği, ancak hiçbir temyiz nedeni içermeyen bir temyiz başvurusu bakımından CMK’nın 289. maddesinde yer alan hukuka kesin aykırılık hâllerinin kendiliğinden gözetilemeyeceği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazlarının kabulüyle, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına ve sanığın temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun yasal süresi içinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK m. 432/5 uyarınca direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun süresinin 7 gün olduğu, mahkemenin ek kararında hatalı olarak 15 günlük süre belirtmesinin ve davacı-karşı davalının bu hataya uyarak süreyi geçirmesinin temyiz hakkını kullanmasına engel teşkil ettiği gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık tarafından sunulan ve herhangi bir temyiz nedeni içermeyen temyiz dilekçesine dayanılarak CMK’nın 289. maddesi kapsamında temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın temyiz dilekçesinde, hükmün hangi yönden hukuka aykırı olduğuna dair herhangi bir temyiz nedeni gösterilmemesi, CMK’nın 294/1, 298 ve 301. maddeleri uyarınca temyiz isteminin reddini gerektirdiğinden, 6. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılarak, temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gerekçesiz bir temyiz dilekçesiyle yapılan temyiz başvurusunda, CMK'nın 289. maddesindeki kesin hukuka aykırılık hallerinin resen gözetilip gözetilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi gösterilmemesi halinde, CMK'nın 294. maddesi uyarınca usulüne uygun bir temyiz başvurusundan söz edilemeyeceğinden ve CMK'nın 289. maddesindeki kesin hukuka aykırılık hallerinin resen gözetilmesi için en az bir temyiz nedeninin dilekçede gösterilmiş olması gerektiği gerekçesiyle Yargıtay 6. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılarak sanığın temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tutuklu işlerde adli tatil süresince temyiz süresinin işleyip işlemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: CMK’nın 331/4. maddesinde adli tatilde sürelerin işlemeyeceği kuralının açık bir istisnası bulunmaması, tutuklu sanıkların kanun yoluna başvurma ve mahkemeye erişim haklarını kısıtlamaması gerektiği ve kanun koyucunun tutuklu sanığın temyiz süresini kısıtlayacak bir istisnayı açıkça düzenlememiş olması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilerek, sanık ve müdafisinin temyiz taleplerinin süresinde olduğu kabul edilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz eden sanığın dilekçesinde herhangi bir temyiz nedeni belirtmemesi nedeniyle temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz nedeni ileri sürmemiş olması, CMK'nın 294/1 ve 298. maddeleri uyarınca temyiz incelemesi yapılmasını engellediğinden, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılarak temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık tarafından sunulan ve herhangi bir temyiz nedeni içermeyen temyiz dilekçesine dayanılarak CMK’nın 289. maddesi kapsamında temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz dilekçesinde, kararın bozulması yönünden hangi hukuka aykırılıklara dayanıldığının anlaşılır bir biçimde gösterilmesi gerektiği, CMK’nın 298. maddesi uyarınca da temyiz dilekçesinin herhangi bir temyiz sebebi içermemesi durumunda usulüne uygun açılmış bir temyiz davasından bahsedilemeyeceği ve bu nedenle temyiz isteminin reddedilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay 6. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılarak, sanığın temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asliye Ceza Mahkemesi kararına karşı, duruşmaya katılmayan Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince, bölge adliye mahkemeleri kurulmadan önceki kararlar için 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, duruşmalara katılmayan Cumhuriyet savcısının asliye ceza mahkemesi kararlarını temyiz süresinin ise 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesi kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu gözetilerek, savcının temyiz isteminin süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.