Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Saçma İsabeti”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçunu mu yoksa olası kastla öldürme suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aşırı alkollü olmasına rağmen maktulün kaldığı çadırın yerini bilmesi, çadırın ışığı yanıkken dahi çok sayıda atış yapması, atışları yatay ve çadırı hedef alarak yapması, kullandığı fişeklerin öldürücü etkisi ve çadıra çok sayıda saçma isabet etmesi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eyleminin maktulün ölümünü neredeyse kesinleştirecek şekilde gerçekleştiği ve bu nedenle eylemin olası kast değil, doğrudan kast ile öldürme suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın iki kişiye yönelik av tüfeğiyle ateş etme eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs mü yoksa kasten yaralama mı olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, kullanılan silah ve atış mesafesi gözetilerek kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli kasten öldürme suçuna teşebbüsü mü yoksa kasten yaralama suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile mağdur arasında husumet bulunması, kullanılan silahın niteliği, çok sayıda atış yapılması, mağdurun hayati bölgelerine yakın bölgelere isabet olması, kastın öldürmeye yönelik olduğu ve eylemin nitelikli kasten öldürme suçuna teşebbüsünü oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık B.. Y..’in katılan E.. B..’a yönelik eyleminin niteliği ile sanık R.. Y..’in diğer sanıkların maktule ve katılan E.. B..’a yönelik eylemlerine iştirak edip etmediği hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık B.. Y.’nin katılan E.. B.’a yönelik eyleminin husumet, kullanılan silahın niteliği ve hayati bölgelere isabet gibi unsurlar gözetilerek teşebbüs aşamasında kalan kasten öldürme suçu olarak nitelendirilmesi gerektiği, sanık R.. Y.’nin ise diğer sanığın maktule yönelik eylemine yardım etmek suretiyle iştirak ettiği ancak katılana yönelik eyleme iştirak iradesinin bulunmadığı gerekçesiyle, yerel mahkemenin sanık B.. Y. hakkında kasten yaralama suçundan verdiği mahkumiyet hükmü ile sanık R.. Y. hakkında her iki eylemden dolayı verdiği beraat hükümlerinin bozulmasına, sanık R.. Y. hakkında katılana yönelik eylemden dolayı verilen beraat hükmünün ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin olası kastla yaralama suçunu mu yoksa kasten nitelikli öldürme suçuna teşebbüsü mü oluşturduğu ve tek fiille birden fazla suç oluşması halinde TCK'nın 44. maddesi gereğince fikri içtima şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yoğun yerleşim yeri olan mahallede av tüfeği ile ateş etmesinin, uyarılara rağmen ateşlemeye devam etmesinin ve hedefteki kişinin çekilmesi sonucu arkasındaki çocuğun yaralanmasının olası kastla yaralama suçunu oluşturduğu, ayrıca tek atışla birden fazla suçun oluşması nedeniyle TCK’nın 44. maddesi gereğince fikri içtima hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılan ...’e yönelik eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs mü yoksa olası kastla yaralama suçu mu oluşturduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın av tüfeğiyle ateş ettiği esnada, hedef aldığı grubun yanında bulunan ve önceki tartışmayla ilgisi olmayan katılan ...’in de yaralanabileceğini öngörebilecek durumda olması, ölüm neticesinin muhakkak değil muhtemel olması ve seri şekilde ateş edilmemiş olması gözetilerek, sanık eyleminin olası kastla yaralama suçunu oluşturduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, brandayla kapatılmış balkona ateş ederek bir çocuğun ölümüne sebebiyet verdiği olayda, TCK'nın 30/2. maddesinde düzenlenen hata hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı ve sanığın eyleminin olası kastla nitelikli öldürme suçunu mu yoksa olası kastla öldürme suçunu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, maktul çocuğun bulunduğu balkona ateş ederken, orada bir çocuğun olduğunu bilmediği ve öngöremediği, ancak genel olarak orada birinin olabileceğini öngördüğü gözetilerek, TCK'nın 30/2. maddesindeki hata hükmünün uygulanamayacağına ve sanığın eyleminin olası kastla nitelikli öldürme suçunu oluşturduğuna karar verilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulü kasten öldürme suçunu doğrudan kastla mı yoksa olası kastla mı işlediğinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı silahın niteliği, atış mesafesi ve maktulü hedef alarak ateş etmesi gibi hususlar gözetilerek, sanığın eyleminin sonucunu bilerek ve isteyerek gerçekleştirdiği, dolayısıyla eylemin olası kastla değil doğrudan kastla işlendiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında teşebbüs aşamasında kalan kasten öldürme suçundan beraat kararı verilmesine dair Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suçunun ispatı için yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, katılanın ilk ifadesinde saldırganı görmediğini söylemesi, daha sonra sanığı suçlaması ve diğer tanık beyanlarının görgüye dayanmaması gibi hususlar gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin olası kastla öldürme mü yoksa kasten öldürme suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aşırı alkollü olmasına rağmen, insanların bulunduğu çadırların yakınına giderek, yere paralel şekilde ve defalarca ateş etmesi, mağdurenin yaralanması ve sonrasında ışığı açması üzerine ateş etmeye devam etmesi ve neticede maktulün ölümüyle sonuçlanan eyleminin, öngördüğü neticeyi kabullenerek hareket ettiğini göstermesi nedeniyle, kasten öldürme suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdura yönelik eylemlerinin silahla tehdit suçu yanında mala zarar verme suçunu da oluşturup oluşturmadığı, diğer sanıkların suça iştirak şeklinin ne olduğu ve birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit suçunun oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağdura yönelik eylemlerinde tehdit amacıyla mala zarar verme kastının bulunduğu, diğer sanıkların suça müşterek fail olarak katıldığı ve eylemin birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirildiğinden TCK'nun 106/2-a ve 106/2-c maddelerinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın tek bir fiille (av tüfeğiyle ateş etmek) bir kişiye karşı kasten öldürme suçuna teşebbüs ederken, aynı atışla başka bir kişiyi de yaralaması durumunda TCK’nın 44. maddesindeki fikri içtima hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tek atışıyla birden fazla farklı suçun oluşması ve TCK’nın 43/3. maddesindeki istisna hükmünün 44. maddede yer almaması nedeniyle, TCK’nın 44. maddesi uyarınca fikri içtima hükümlerinin uygulanarak sanığın sadece en ağır suç olan kasten öldürmeye teşebbüsten cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.