Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sağlık Sorunları”
- Uyuşmazlık: Tutukluluğun devamına ilişkin itirazın reddine dair verilen kararda yeterli gerekçe gösterilmemesi nedeniyle hakimlerin hukuki sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK’nın 101/2. maddesinde tutuklamaya, tutukluluğun devamına veya bu husustaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda hukuki ve fiili nedenler ile gerekçelerin gösterilmesi gerektiği açıkça düzenlenmiş olup, bu kurala uyulmamasının HUMK’nun 573/2. maddesindeki “yoruma ihtiyaç göstermeyecek derecede açık ve kesin olan kanun hükmüne aykırı karar verilmesi” hali kapsamında kaldığı ve davalı hakimlerin bu konuda yasal bir gerekçe sunmadıkları gözetilerek, Özel Daire kararının tazminata hükmedilme koşullarının bulunduğuna ilişkin bölümünün onanmasına, tazminat miktarının belirlenmesinde ise yasal ve yeterli bir gerekçe gösterilmediğinden kararın bu yönden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı işyerindeki koşullar nedeniyle sağlığının bozulduğunu ileri sürerek iş akdini haklı nedenle feshettiği ve kıdem tazminatı istediği davada, feshin haklı olup olmadığı ve kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işyerindeki çalışma koşulları nedeniyle sağlığının bozulduğunu ispatlayamaması ve haklı fesih koşullarını oluşturamaması gözetilerek, mahkemenin kıdem tazminatı talebini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimin verdiği tutukluluğun devamına ilişkin kararda yeterli gerekçe gösterilmediği iddiasıyla açılan tazminat davasında, davanın yasal dayanağının HUMK m. 573 mü yoksa CMK m. 141 mi olduğuna ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, hakimlerin hukuki sorumluluğuna ilişkin HUMK m. 573 hükmünün CMK m. 141 ile kaldırılmadığı, her iki düzenlemenin amacı, sujesi, koşulları ve sonuçları itibariyle farklı olduğu, davacının dava dilekçesinde açıkça hakimin gerekçesiz karar vermesi nedeniyle HUMK m. 573/2’ye dayandığı, bu nedenle Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin davaya bakmakla görevli olduğu ve davanın bu maddeye göre değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle Özel Daire kararının, tazminata hükmedilme koşullarının varlığına ilişkin bölümünü onamış, ancak tazminat miktarının belirlenmesinde yasal gerekçe bulunmadığından miktar yönünden bozulmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadının manevi tazminat talebinin reddine ilişkin istinaf kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin, eşine ve çocuğuna karşı ekonomik şiddet içeren davranışlarda bulunması ve sağlık sorunlarıyla ilgilenmemesi gibi eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gözetilerek, manevi tazminat talebinin reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşveren tarafından işçilere kullandırılan RFID takip cihazı uygulamasının hukuka aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşveren tarafından işçilerin konum ve hareket bilgilerinin RFID cihazlarıyla toplanmasının, işçilerin açık rızası olmaksızın kişisel verilerinin işlenmesi anlamına geldiği, bu durumun kişisel verilerin korunmasına ilişkin mevzuata ve Anayasa'ya aykırı olduğu, iş sağlığı ve güvenliği gerekçesiyle dahi orantısız bir uygulama olduğu ve işçilerin kişilik haklarını ihlal ettiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı erkeğin ölümüyle boşanma davası konusuz kaldıktan sonra, sağ kalan eşin kusurunun tespiti ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı mirasçılarına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin ölümüyle davanın konusuz kalması halinde, davadaki haklılık durumuna göre karar verilmesi gerektiği, davacı mirasçılarının kusur tespiti talebinin kabulü ile davalı kadının tam kusurlu olduğunun ve davacı erkeğin dava açmakta haklı olduğunun anlaşılması ve istinaf yargılamasının duruşmalı yapılmış olması dikkate alınarak, davacı mirasçıları yararına yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu hususta bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesini feshetmesinin, sağlık sorunları nedeniyle işin niteliğinin değiştirilmesi talebinin işveren tarafından reddedilmesi sebebiyle haklı fesih olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararında belirtilen hususlar doğrultusunda sağlık kurulu raporu alınarak davacının fesih tarihindeki sağlık durumunun ve işin niteliğinin davacı için uygunluğunun değerlendirildiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının sağlık sorunları nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip feshedemeyeceği ve buna bağlı olarak kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Adli Tıp Kurumu raporu ile çalışmasının sağlığı ve yaşayışı açısından uygun olmadığının tespit edilmesi ve bu nedenle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinin anlaşılması gözetilerek, yerel mahkemenin davacının kıdem tazminatına hak kazandığı yönündeki kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız tutuklama iddiasıyla hakime karşı açılan tazminat davasında, hakimin verdiği tutukluluğun devamı kararının gerekçesiz olup olmadığı ve bu karar nedeniyle hakimin hukuki sorumluluğunun doğup doğmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimin verdiği tutukluluğun devamı kararının yeterli ve yasal gerekçe içermediği, bu durumun yoruma ihtiyaç duyulmayacak derecede açık ve kesin kanun hükmüne aykırılık oluşturduğu ve hakimin HUMK'nun 573/2. maddesi uyarınca sorumluluğunu doğurduğu gözetilerek tazminata hükmedilmesine ilişkin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen Özel Daire kararının onanmasına, ancak tazminat miktarının belirlenmesinde yasal gerekçe gösterilmediğinden bu konuda bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.