Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sabit Hudut”
- Uyuşmazlık: Davacıların mirasçı sıfatıyla dayandıkları tapu kayıtlarının hukuken geçerli olup olmadığı, davalı zilyedin zilyetliğinin bu kayıtların hukuki değerini yitirip yitirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini yapılıp yapılmayacağı ve kıyı kenar çizgisinin nasıl belirleneceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli tapu kayıtları niteliğinde olduğu, davalı zilyedin zilyetliğinin tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirip yitirmediğinin, tapu kayıtlarına kapsam tayininin nasıl yapılacağının ve kıyı kenar çizgisinin nasıl belirleneceğinin tespiti için eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların, davalıya tespit edilen taşınmazın kendi eski tapu kayıtları kapsamında olduğunu iddia ederek açtıkları kadastro tespitine itiraz davasında, tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği ve davalının zilyetliğinin kazanım koşullarını sağlayıp sağlamadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli tapu kayıtları niteliğinde olduğu, davalı tarafın zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini ortadan kaldıracak nitelikte olup olmadığının tespiti için tapu kayıtlarının kapsamının belirlenmesi gerektiği, bu hususta eksik inceleme yapıldığı gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davacıların dayandığı tarihi tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği ve zilyetlik iddialarının dayanağı olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli tapu kayıtları niteliğinde olduğu, davalı tarafın zilyetliğinin Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesindeki koşulları oluşturacak şekilde ispatlanamadığı ve tapu kayıtlarının kapsamının belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının hukuken geçerli olup olmadığı, davalı tarafın zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirip kaybettirmediği ve tapu kayıtlarına kapsam tayini gerekip gerekmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli tapu kayıtları olduğu, davalıların zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirdiğinin kanıtlanamadığı ve bu nedenle tapu kayıtlarına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca kapsam tayini yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, dayandığı tapu kayıtlarının geçerliliği ve davalının zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirip kaybettirmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın zilyetliğinin tapu kaydının hukuki kıymetini kaybettirecek nitelikte olmadığı ve davacının dayandığı tapu kayıtlarının miktarıyla geçerli tapu kayıtları olması nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca tapu kayıtlarına kapsam tayini yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından kadastro öncesi tapu kaydına dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının mülkiyet iddiasının dayanağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dayanak gösterdiği tapu kaydının gayri sabit hudutlar içermesi, miktar itibariyle geçerli olması, davacının tapudaki payına denk düşen alanın daha önceki bir dava ile tescil edilmiş olması ve davacının bu hususa rağmen fazladan alan talep etmesi gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların (... ailesi) tutunduğu tapu kayıtlarının hukuken geçerli olup olmadığı, davalıların zilyetliğinin tapu kaydının hukuki kıymetini kaybettirip kaybettirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini gerekip gerekmediği, dava konusu taşınmazın orman olup olmadığı ve zilyetlik yoluyla iktisabını engelleyen bir durumun bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu 224 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden, davalı zilyedin zilyetliğinin kanıtlanamamış olması, davacıların tapu kayıtlarının hukuki değerini kaybettiği anlamına gelmediğinden ve bu kayıtların kapsam tayininin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesine uygun yapılmamış olması gözetilerek direnme kararı bozulmuş; diğer parseller yönünden ise davalıların zilyetliğinin Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden önce en az 10 yıllık süreyi kapsadığının kanıtlanması ve davacıların tapu kayıtlarının dayandığı taşınmazların mirî arazi niteliğinde olması nedeniyle, 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesi gereğince tapu kayıtlarının hukuki kıymetini yitirdiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kaydı bulunan taşınmazın, kadastro sonucu oluşan parsellerde miktar fazlalığı bulunduğu iddiasıyla Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tapu kaydının gayri sabit hudutlu olması ve miktar fazlalığının bu nedenle oluşması gözetilerek, Hazine'nin tapu iptali ve tescil talebinin kısmen kabulüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın, davacı tarafından daha önceki tapu kaydına dayanarak tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine mülkiyetin kime ait olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dayandığı tapu kaydının sınırlarının gayri sabit hudutlu olması, tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığının ispatlanamaması ve davacının zilyetliğinin mülk edinmeye elverişli olmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin ret kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muteriz davacıların tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği, davacı zilyetliğinin bu kayıtların hukuki değerini yitirip yitirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini gerekip gerekmediği, taşınmazın orman vasfında olup olmadığı ve zilyetlik yoluyla iktisaba engel bir durumun bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Muteriz davacıların tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli olduğu, tapu kayıtlarına kapsam tayini yapılması gerektiği, davacı zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirmediği, taşınmazın kıyı kenar çizgisinin tespiti için yeterli inceleme yapılmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesi uyarınca re'sen araştırma ilkesi gereğince tüm delillerin toplanıp değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından ileri sürülen kadim tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği, davalıların zilyetliğinin bu kayıtların hukuki değerini yitirip yitirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini yapılıp yapılmayacağı ve dava konusu taşınmazın niteliği uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalıların zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini yitirip yitirmediğinin, tapu kayıtlarının kapsam tayini gerektirip gerektirmediğinin ve dava konusu taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için yeterli araştırma yapılmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların eski tapu kayıtlarına dayanarak açtıkları tescil davasına konu taşınmazın kadastro çalışması sonucu davalı adına tespit edilmesi üzerine, davacıların itirazı ve zilyetlik iddiasıyla tapu iptali ve tescil isteminin reddi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandıkları tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli kayıtlar olması, taşınmazın kadim tarım arazisi olmayıp sonradan kullanıma açılan bir yer olması ve davacıların Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesindeki zilyetlik koşullarını sağlayamamaları nedeniyle, mahkemenin tapu kayıtlarına kapsam tayini yapmadan zilyetlik iddiasını kabul etmesinin hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.