Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sahil Şeridi”
- Uyuşmazlık: Davalıya ait yapının kıyı şeridinde bulunması nedeniyle müdahalenin meni ve yapının kaldırılması istemine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu yapının hangi tarihte yapıldığı, su basmanı seviyesine ne zaman getirildiği ve taşınmazın bulunduğu yerde kısmi yapılaşma çalışmasının yapılıp yapılmadığı tespit edilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek, bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmazın tapu kaydındaki batı hududunun, fiili yola uygun olarak düzeltilip düzeltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın batı hududunda bulunan yolun kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı ve Kıyı Kanunu'na göre taşıt yollarının yapı yaklaşma sınırı gerisinde düzenlenmesi gerektiği gözetilerek, tapu kaydının düzeltilmesi talebinin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasında, taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmının bedelinin davalı Hazineden tahsili dışında, sahil şeridi içinde kalan kısmı için de tazminat talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinin yerinde olduğu, davalı tarafın harçtan muaf olması sebebiyle, yatırılan peşin ve ıslah harcının talep halinde iadesine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kıyı Kanunu'na aykırı elatmanın önlenmesi davasında, yerel mahkemenin gerekçeli karar ile hüküm fıkrasında kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan alanın miktarını farklı belirtmesi nedeniyle kararın düzeltilip düzeltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin gerekçeli kararında atıfta bulunduğu bilirkişi raporunda belirtilen alan miktarı ile hüküm fıkrasında yer verilen alan miktarının farklı olması nedeniyle, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın, HUMK m. 438/7 uyarınca gerekçeli karar ve hüküm metninin bilirkişi raporundaki tespite uygun şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali, elatmanın önlenmesi ve yıkımı istemiyle açtığı davada, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun hak düşürücü süreye ilişkin hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin yargılamaya etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun hak düşürücü süreye ilişkin hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve bu iptal kararının dava devam ederken verilmesi nedeniyle, usulü kazanılmış hak ilkesinin istisnası olan kamu düzeni gereği, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kıyı Kanunu uyarınca açılan tapu iptali ve terkin davasında, iptal edilecek alanın belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma kararları ve davacının ilk talep sonucu ile bağlı kalınması gerektiği, davacı lehine hüküm kurulabilecek azami yüzölçümünün 29,44 metrekare ile sınırlı olduğu ve bu alanın tespiti için bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması gerekirken, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kıyı Kanunu'na aykırı olarak yapıldığı iddia edilen dolgu alanı üzerindeki yapıların akıbetinin ne olacağı ve el atmanın önlenip önlenemeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı mirasçıları tarafından, miras bırakanın ölümüyle elatma eyleminin sona erdiği ileri sürülse de, mahkemenin bozmaya uygun nihai kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve terkinine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda idarece belirlenen kıyı kenar çizgisi ile keşfen tespit edilen kıyı kenar çizgisi arasındaki çelişkinin bilimsel verilere dayalı olarak açıklanmaması ve eksim ölçümleme yönünden yapılan itirazların kararı bozmayı gerektirecek nitelikte görülmemesi gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve terkinine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kıyı Kanunu'na göre Hazine tarafından açılan tapu iptali ve terkin davasında, taşınmazın ifrazı nedeniyle tespit edilen kıyı kenar çizgisinin hangi parselleri kapsadığının belirsizleşmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın ifrazı sonucu oluşan yeni parseller ve malikleri ile davaya konu taşınmaz üzerindeki kıyı kenar çizgisinin tam olarak örtüşüp örtüşmediğinin belirsiz olması ve tüm ilgililerin davaya dahil edilmemiş olması gözetilerek, eksik incelemeyle verilen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve terkinine ilişkin davada, taşınmazın bedelinin tespiti için kararın kesinleşme tarihini esas alma talebinin reddi.
Gerekçe ve Sonuç: Kıyı Kanunu ve ilgili içtihatlar uyarınca kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında olması ve özel mülkiyete konu olamaması nedeniyle tapu kaydının iptali ve terkinin hukuka uygun olduğu, tazminat talebinin ise ayrı bir dava konusu yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı iddia edilen taşınmazlar üzerindeki elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak kıyı kenar çizgisi tespitini yapıp, taşınmazların kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısımlarında elatmanın önlenmesine ve ağaçların kaldırılmasına karar vermesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.