Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Seçenek Yaptırım”
- Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz sonucu bozulan hükümde kısa süreli hapis cezasına kamuya yararlı işte çalıştırma tedbirine çevrilmişken, bozma sonrası yapılan yargılamada sanığın bu tedbire rıza göstermemesi üzerine hapis cezası ile cezalandırılmasının aleyhe değiştirme yasağına aykırılık oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısa süreli hapis cezalarına seçenek yaptırımların ceza yerine geçen güvenlik tedbiri niteliğinde olduğu ve sanık lehine yapılan temyiz sonucu verilen bozma kararından sonra sanığın durumu, temyizden önceki durumundan daha kötü olamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin hapis cezası vermesi suretiyle aleyhe değiştirme yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırıma çevrilen çocuk sanığın, seçenek tedbirin gereklerini yerine getirmemesi halinde TCK'nın 50/6. maddesi uyarınca hapis cezasının infazına mı karar verileceği, yoksa diğer seçenek tedbirlere veya adli para cezasına mı hükmolunması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesinin yalnızca yetişkin sanıklar için öngörüldüğü, çocuk sanıklar hakkında uygulanmasının mümkün olmadığı, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 4/i maddesindeki çocuk haklarının korunması ilkesi uyarınca hapis cezasına en son çare olarak başvurulması gerektiği ve bu nedenle seçenek tedbirin gereklerini yerine getirmeyen çocuk sanık hakkında hapis cezasının infazına karar verilemeyeceği, bunun yerine diğer seçenek yaptırımların değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına dair Yargıtay 2. Ceza Dairesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz üzerine bozma kararından sonra, yerel mahkemece verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin CMUK’un 326/son maddesindeki aleyhe bozma yasağına ve seri muhakeme usulünün uygulanmamasına aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine temyiz edilen ilk hükümde hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmiş olması, sonraki hükümde ise adli para cezasına çevrilmesinin sanık aleyhine olduğu ve Anayasa Mahkemesinin CMK’ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendindeki “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “seri muhakeme usulü” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna dair iptal kararının seri muhakeme usulünün uygulanması bakımından sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesini gerektirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz üzerine bozma kararı sonrası yerel mahkemece verilen adli para cezasının, önceki hükümde hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmiş olması nedeniyle aleyhe bozma yasağına aykırı olup olmadığı ve seri muhakeme usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine temyiz edilen önceki hükümde hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmiş olması, kazanılmış hak sayıldığından, bozma sonrası yapılan yargılamada yerel mahkemece adli para cezasına hükmedilmesinin aleyhe bozma yasağına aykırı olduğu ve ayrıca Anayasa Mahkemesinin seri muhakeme usulüne ilişkin iptal kararı gözetilerek sanığın hukuki durumunun bu husus bakımından da yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz sonrası, yerel mahkemece verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin CMUK'un 326/son maddesindeki aleyhe bozma yasağına ve seri muhakeme usulünün uygulanıp uygulanmayacağına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine yapılan temyizde hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmesi gerekirken adli para cezasına çevrilmesinin aleyhe bozma yasağına aykırı olduğu ve seri muhakeme usulüne ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına göre sanığın hukuki durumunun bu usul gözetilerek değerlendirilmesi gerektiğinden, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan verilen hapis cezasının TCK'nın 50. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilip çevrilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sabıkasız olması, yargılama sürecinde olumsuz bir davranışının olmaması, pişmanlık beyanlarının samimi bulunması, bir kısım mağdurların zararlarının giderilmesi ve aleyhine açılan tazminat davasında verilen hükmü temyiz etmemesi gözetilerek, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi usul ve kanuna aykırı görülerek yerel mahkeme direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında, seçenek yaptırım öngörülen kasten yaralama suçunda, hapis cezasının temel ceza olarak seçilmesinden sonra, bu cezanın adli para cezası dışındaki seçenek yaptırımlara çevrilmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince, kanun koyucunun tekerrür halinde hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesini yasakladığı, ancak diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi konusunda bir yasaklama öngörmediği, kıyas yasağı da gözetilerek, hapis cezasının adli para cezası dışındaki bir seçenek yaptırıma çevrilmesinde isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında, seçenek yaptırım öngörülen kasten yaralama suçunda, hapis cezası temel ceza olarak seçildikten sonra adli para cezası dışındaki seçenek yaptırımlara çevrilmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince, kanunda açıkça yasaklanmayan hususlarda kıyas yoluyla yorum yapılamayacağı ve TCK'nın 58/3. maddesinde tekerrür halinde hapis cezasının temel ceza olarak seçilmesi gerektiği belirtilse de 50/1. maddede yer alan diğer seçenek yaptırımların uygulanmasının açıkça yasaklanmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne ve Özel Daire bozma kararındaki ilgili bozma bendinin çıkarılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Başka bir suçtan hükümlü olan sanığa, önceki bir mala zarar verme suçu nedeniyle verilen ve kamuya yararlı işte çalıştırmaya çevrilen hapis cezasının, infaz edilememesi nedeniyle adli para cezasına çevrilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın diğer suçtan dolayı cezaevinde bulunmasının kamuya yararlı işte çalıştırma tedbirinin infazını imkansız hale getirmediği, ceza zamanaşımının işlemeyeceği ve diğer cezasının infazından sonra kamuya yararlı işte çalıştırma tedbirinin infaz edilebileceği gözetilerek, itirazın reddine ilişkin mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık müdafiinin lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep etmesi üzerine mahkemece takdiri indirim, erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinin yanında hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilip çevrilmeyeceği konusunda değerlendirme yapılmamasının bozma nedeni oluşturup oluşturmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafiinin lehe hükümlerin uygulanması talebinin hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesini de kapsadığı ve kanuni imkan da bulunduğu halde, kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilip çevrilmeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılmamasının usul ve kanuna aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün Özel Dairece bozulmasında isabetsizlik bulunmadığına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında, seçenek yaptırım öngörülen kasten yaralama suçunda, TCK'nın 58/3. maddesi gereğince hapis cezası tercih edildikten sonra, bu cezanın adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince, kanunda açıkça yasaklanmayan bir hususun kıyas veya genişletici yorum yoluyla yasak kapsamına alınamayacağı, tekerrür halinde TCK'nın 58/3 hükmü gereğince hapis cezasının tercih edilmesinin zorunlu olduğu ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair bir yasağın bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re'sen değerlendirilmesi gerektiği, sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının TCK'nun 50. maddesi uyarınca seçenek yaptırıma çevrilmesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.