Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Senedin Hukuki Niteliği”
- Uyuşmazlık: Evlilik birliği kurulmadan önce düzenlenen mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının teslim edilip edilmediğinin tanıkla ispatlanıp ispatlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının tesliminin hukuki bir işlem olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 201. maddesi uyarınca senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikteki hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilemeyeceği ve davalıya HMK'nın ilgili hükümlerinin hatırlatılmaması ve tanık dinlenmesine davacının açıkça muvafakat etmemesi sebebiyle tanık dinlenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: "Malen" kaydı bulunan bir bonoda, bedelsiz olduğunu iddia eden borçlunun bu iddiasını tanıkla ispatlayıp ispatlayamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoda "malen" kaydı bulunması, malın teslim alındığının borçlu tarafından ikrar edildiği anlamına geldiğinden ve senede karşı senetle ispat kuralı gereğince bedelsizlik iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiğinden, yerel mahkemenin aksine hüküm kurması hatalı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borca itiraz edilen bir icra takibinde, takibe konu bonoların kredi sözleşmesinin teminatı olarak verilip verilmediği ve bu durumun borca itirazın kabulünü gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoların üzerinde teminata ilişkin bir kayıt bulunmaması, alacaklı vekilinin bonoların kredi borcundan mahsup edilmek üzere verildiğine dair beyanının teminat amacıyla verildiği anlamına gelmemesi ve borçlunun bonoların teminat senedi olduğuna dair iddiasını ispatlayamaması gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine dayalı icra takibine konu bonoların tefecilik nedeniyle verildiği ve bedelinin ödendiği iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, yerel mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunun Yargıtay denetimine elverişli olup olmadığı ve ispat yükünün kimde olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borç ikrarını içeren bonolarda bedel kaydının bulunması halinde ispat yükünün aksini iddia edene ait olduğu, davacı tarafından bonoların tefecilik nedeniyle verildiği iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiği, bu iddianın tanıkla ispatının ise ancak Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'ndaki koşulların varlığı halinde mümkün olduğu, somut olayda bu koşulların gerçekleşmediği ve yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun da Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken direnilmesi üzerine direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya verilen senetlerin borç senedi mi yoksa teminat senedi mi olduğu ve davacının davalıya bir borcunun bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı şirketin muhasebe işlerini yürüttüğü sırada şirketin vergi ve SGK yükümlülüklerini zamanında yerine getirmemesi nedeniyle davalı şirkete zarar verdiği ve dava konusu senetlerin bu zararın karşılığı olarak verildiğinin tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe konu senedin teminat senedi olup olmadığı ve buna bağlı olarak borca itirazın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Takip konusu senedin düzenleme tarihi, tarafları ve miktarının, taraflar arasındaki sözleşmede belirtilen teminat senedi ile aynı olması, senedin sözleşmeyle bağlantısını kanıtladığından ve sözleşme içeriğine göre de senedin teminat amacıyla verildiği anlaşıldığından, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Malen kaydı bulunan bir bonoda, hem borçlu hem de alacaklının bononun mal karşılığı olmadığını iddia etmesi halinde ispat yükünün kimde olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoda yazılı bulunan bedel kaydının hem borçlu hem de alacaklı tarafından talil edilmesi halinde, ispat yükünün Türk Medeni Kanunu madde 6 ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 191 uyarınca, senet borçlusunda olduğu ve davacının senedin bedelsiz olduğunu ispatlaması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibine konu bononun teminat senedi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Takibe konu senedin kambiyo senedi niteliğinde bono olduğu, senet üzerinde teminata ilişkin bir kayıt bulunmadığı, genel kredi sözleşmesinde takibe dayanak senede herhangi bir atıf yapılmadığı ve alacaklının da senedin teminat senedi olduğuna dair bir kabulünün bulunmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Malen ibaresi bulunan bir bonodan kaynaklanan menfi tespit davasında, bononun muvazaalı düzenlendiği iddiasının ispat yükünün kimde olduğu ve bu iddianın nasıl ispatlanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoda “malen” ibaresinin bulunması sebebiyle malın teslim alındığının borçlu tarafından ikrar edilmiş sayıldığı, alacaklının teslim ettiğini ayrıca ispatlamak zorunda olmadığı, aksini iddia eden borçlunun ise yazılı delille ispat yükü altında olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediyeye sunulan mimari projede mimar olarak davalının isminin yer alması nedeniyle oluşan FSEK m.11'e göre eser sahipliği karinesinin aksinin ispatı için belgenin gerekli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: FSEK m.11'de düzenlenen eser sahipliği karinesinin dayanağı resmi belge olsa dahi, karinenin konusunun hukuki işlem niteliğinde olmadığı ve aksinin tanık da dahil her türlü delille ispat edilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından davacı işçi aleyhine başlatılan icra takibine konu senedin teminat senedi olup olmadığı, davacı işçinin davalı işverene borçlu olup olmadığı ve kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin direnme kararında, Özel Daire bozma kararında tartışılmayan ve ilk karar gerekçesinde yer almayan hususlara değinilerek ve yeni bir hukuki değerlendirme yapılarak hüküm kurulduğu, bu nedenle verilen kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmayıp yeni bir hüküm niteliğinde olduğu anlaşıldığından, dosyanın temyiz incelemesinin yapılması için Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe konu senedin, düzenlenme tarihi ile senet metnindeki vade tarihinin aynı, senedin üst kısmındaki ödeme tarihinin ise farklı olması nedeniyle çift vade içerip içermediği ve bu durumun senedin kambiyo vasfını ortadan kaldırıp kaldırmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Senet metnindeki vade tarihi ile düzenlenme tarihinin aynı olmasının ve senedin üst kısmında farklı bir ödeme tarihinin bulunmasının çift vade olarak nitelendirilemeyeceği, aksinin aşırı şekilcilik olup hak kaybına neden olacağı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.