Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Son Ücret”
- Uyuşmazlık: Davacının açtığı belirsiz alacak davasında, dava konusu alacak kalemlerinden hangilerinin belirsiz alacak kapsamında değerlendirileceği, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ispatı ve hesaplanması, uygulanacak hukuk ve hükmedilen harç, vekalet ücreti ile faiz tutarlarının doğru olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının son aylık ücreti, sadakat primi, ücret farkı ve yıllık izin alacaklarının belirlenebilir nitelikte olması ve belirsiz alacak davası açma şartlarını taşımaması, hafta tatili ücretinin hesaplanmasında tanık beyanlarının doğru değerlendirilmemesi ve fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden indirim yapılmaması hatalı bulunarak, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ders saati ücreti ile çalışan bir öğretmenin kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının hesabında esas alınacak ücretin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Ders saati ücreti ile çalışan öğretmenin kıdem ve yıllık izin ücreti hesabında, her ay için günlük ücretin ve çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ücretinin ayrı ayrı hesaplanıp aylık ücretin tespit edilmesi, sonrasında ise son bir yıllık aylık ücret ortalamasının esas alınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin bu hususlara uygun hesaplama yapmaması nedeniyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin işten ayrılışı sebebiyle kullanılmayan yıllık izin ücretinin hesabında esas alınacak ücretin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesi uyarınca yıllık izin ücretinin son ücret üzerinden hesaplanması gerektiği, mahkemece davacının son net ücretinin esas alınması gerekirken çıplak brüt ücret üzerinden hesaplama yapılmış olmasının hatalı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Prime esas kazancın tespitine ilişkin davada, işçilik alacakları davasında hükmedilen alacakların nete çevrilerek ödenmesinin, son ay dışında diğer dönemlere ilişkin ücretler yönünden davacının asgari ücret üzerinde çalıştığının ispatına yeter mahiyette olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçilik alacakları davasında hükmedilen alacakların nete çevrilerek ödenmesinin sadece çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancının tespitinde dikkate alınabileceği, diğer dönemler için ücretin HUMK m. 288’de öngörülen ispat kurallarına göre kanıtlanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçi tarafından davalı işveren hakkında açılan davada, ihbar ve kıdem tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağının belirsiz alacak olup olmadığı ve davacının belirsiz alacak davası olarak eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, giydirilmiş ücrete dahil olan ayni yardımların parasal değerini tam olarak belirleyememesi ve bu hususta işverenin elindeki belgelere ihtiyaç duyması sebebiyle kıdem ve ihbar tazminatlarının belirsiz alacak niteliğinde olduğu; yıllık izin ücreti alacağının ise son ücret ve hizmet süresine göre hesaplanabilir olması nedeniyle belirsiz alacak sayılamayacağı yönündeki karşı oy görüşüne rağmen, yıllık izin ücreti alacağının belirlenmesi için de işveren kayıtlarına ihtiyaç duyulması ve davacının iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren uzun süre geçmesi sebebiyle işçinin kullandığı izinleri tam olarak hatırlamasının beklenemeyeceği değerlendirilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davalarında, işçinin son aldığı ücretin belirlenmesinde, işçinin beyanı ve tanık anlatımları mı yoksa yazılı ücret sözleşmesi mi esas alınacağı konusunda bölge adliye mahkemesi daireleri arasında uyuşmazlık olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemelerinin her somut olaya özgü deliller ve koşullar çerçevesinde karar vermesi gerektiği, dosyalardaki delil ve ispat durumunun farklılığına bağlı olarak ücret tespitinde farklı kararlar verilmesinin uyuşmazlık teşkil etmediği gözetilerek uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin işten ayrılırken gerçek ücretinin tespiti ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarının miktarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davacının ücretinin tespitinde tanık beyanları, emsal ücret araştırması ve davacının kendi beyanları gibi tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, davacının sendikalı olmaması nedeniyle sendika tarafından bildirilen ücretin dikkate alınamayacağı ve davacının beyanları ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde son ücretinin 3.604,06 TL olarak kabulünün daha uygun olacağı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararını bozmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ücretinin düşürülmesi nedeniyle açtığı alacak davasında, ücret farkının hesaplanma yöntemi, zamanaşımı, faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretinin düşürülmeden önceki son ücretinin, sonraki dönemler için asgari ücret olarak kabul edilmesi gerektiği ve fark ücretin bu şekilde hesaplanması gerektiği, ayrıca zamanaşımı, faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin hükümlerde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ücretinin düşürülüp düşürülmediği, ücret farkının hesaplanma yöntemi, zamanaşımı, faiz, yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretinin düşürülmesinden önceki son ücretin, sonraki dönemler için asgari ücret olarak kabul edilerek hesaplama yapılmasının ve diğer hususlarda usul ve yasaya uygunluk gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işçilik alacakları davasında, ücret, fazla mesai ve yıllık izin alacaklarının hesabında esas alınacak ücretin tespiti, fazla mesai ücretinin hesaplanması ve yıllık izinlerin kullandırılıp kullandırılmadığı hususlarında direnme kararı ile Özel Daire bozma kararı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretinin bordrolardaki ücret değil, tanık beyanları ve emsal ücret araştırmasıyla belirlenen ücret olarak kabul edilmesi gerektiği, fazla çalışma ücretinin imzalı bordrolarda belirtilen saatler üzerinden değil, tanık beyanlarıyla sabit olan fiili fazla çalışma saatleri üzerinden hesaplanması gerektiği, yıllık izinlerin ise işverence usulüne uygun olarak kullandırıldığının ispatlanamadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ücretinin düşürülüp düşürülmediği, fark ücret hesaplama yöntemi, zamanaşımı, faiz, yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davacının ücretinin düşürülmesinden önceki son ücretini esas alarak yaptığı fark ücret hesaplamasının ve zamanaşımı, faiz, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine ilişkin uygulamasının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yıllık izin ücretinin hesabında imzasız bordrolarda yer alan ikramiyenin çıplak ücrete dahil edilip edilmeyeceği hususunda bölge adliye mahkemeleri kararları arasında uyuşmazlık olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemeleri kararları arasında yıllık izin ücretinin hesabında ikramiyenin çıplak ücrete dahil edilip edilmeyeceği konusunda farklı uygulamaların görülse de, her davanın kendi özel delil ve ispat durumuna göre değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla 5235 sayılı Kanun'un 35. maddesi kapsamında giderilmesi gereken bir uyuşmazlığın bulunmadığı gözetilerek uyuşmazlığın giderilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.