Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sonuçlanmış İşler”
- Uyuşmazlık: Avukatın müvekkili tarafından azledilmesi üzerine, avukatın haklı fesih halinde dahi azil tarihi itibariyle sonuçlanmış işler için vekalet ücreti talep edip edemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatlık Kanunu'nun 174. maddesi ve Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca haklı azil halinde avukatın yalnızca azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebileceği gözetilerek, mahkemenin eksik inceleme ile davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haklı nedenle azledilen avukatın, azil tarihinden önce sonuçlanmış ve kesinleşmiş işler için vekalet ücreti talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında, Özel Daire'nin haklı azil halinde dahi avukatın azil tarihi itibarıyla sonuçlanmış ve kesinleşmiş işlerden vekalet ücreti talep edebileceği yönündeki bozma kararına karşı direnmenin gerekçesinin açıklanmaması, Anayasa'nın 141. maddesi ve HMK'nın 297. maddesinde öngörülen gerekçeli karar zorunluluğuna aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararının her iki tarafça istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın kesin nitelik taşıyıp taşımadığı ve yargılamadaki eksikliklerin hangi mahkemece giderileceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davacı tarafın istinaf başvurusunu esastan reddederken davalı tarafın başvurusunu kabul edip dosyayı eksikliklerin giderilmesi için ilk derece mahkemesine göndermesi suretiyle çelişkili ve usule aykırı bir karar verdiği, bu nedenle kararın kesin olmadığı ve Özel Daire bozma kararına uyulması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesi kararını HMK 353/1-a-6. maddesi uyarınca kaldırarak dosyayı geri göndermesi üzerine, bu kararın kesin olup olmadığı ve temyiz edilebilirliği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesinin hukuk ve delilleri yanlış uyguladığını tespit etmesine rağmen HMK 353/1-a-6 maddesini yanlış uygulayarak dosyayı geri göndermesi, usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatın takip ettiği işlerden 85'inin icra takibine itiraz tarihinde sonuçlanmış olması, davacı avukatın bu işler bakımından vekalet ücretinin muaccel hale geldiği ve sözleşmede kararlaştırılan maktu ücrete oranla ücret talep edebileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin avukatı olan davacıların, takip ettikleri icra dosyaları nedeniyle talep ettikleri akdi vekalet ücreti ile davalı şirketin yaptığı haklı azil iddiası arasındaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatların, taraflar arasındaki avukatlık sözleşmesinde icra takiplerinden alacağın tahsili şartına bağlı vekalet ücreti öngörülmesine rağmen, tahsilat yapılmadan serbest meslek makbuzu düzenleyerek sözleşmeye aykırı davranmaları nedeniyle azlin haklı olduğu ve sadece azil tarihi itibariyle sonuçlanmış işler için vekalet ücreti talep edebilecekleri gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın reddine karar verilmesine rağmen davacı lehine vekalet ücreti takdir edilip edilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava açıldığı tarihte davacının güncel hukuki yararı bulunduğu, davanın reddine ilişkin kararın sonradan verilmesinin vekalet ücreti takdirine engel teşkil etmeyeceği gözetilerek, davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vekilin azli nedeniyle vekalet ücreti alacağının tespiti ve tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haklı azil durumunda vekilin yalnızca azil tarihi itibariyle sonuçlanmış ve kesinleşmiş işler için vekalet ücreti talep edebileceği, bu nedenle yerel mahkemenin vekalet ücretini hatalı hesapladığı gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesinin avukatın haklı sebep olmaksızın azledilmesi nedeniyle, avukatın takip ettiği dosyalardan kaynaklanan vekalet ücretine hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, haklı azil durumunda avukatın yalnızca azil tarihi itibariyle sonuçlanmış ve kesinleşmiş işlerden kaynaklanan vekalet ücretine hak kazanabileceği, sözleşmedeki ücrete ilişkin hükmün tarafları bağlayacağı ve bu kapsamda henüz tahsil edilmemiş dosyalar yönünden ücrete hak kazanılamayacağı gerekçesiyle, yerel mahkemenin davacı avukatın vekalet ücretine ilişkin talebini kısmen kabul eden kararını onamıştır. - Uyuşmazlık: Davalı Ankara Ticaret Odası Başkanlığı’nın, temizlik işini yaptığı sırada iş kazası geçiren davacı işçiye karşı asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 sayılı İş Kanunu’nun 1/son maddesi ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 87. maddesi uyarınca, işin devrinin şekli değil, işin niteliği önemli olup; iş kazası geçiren davacı işçinin çalıştığı temizlik işinin, davalı Ankara Ticaret Odası Başkanlığı’nın asli işini tamamlayıcı nitelikte olması ve işin denetiminin de davalı odada kalması nedeniyle davalı oda ile temizlik şirketi arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, haciz ihbarnamesine karşı açtığı menfi tespit davasından feragat etmesi üzerine, davalıya hükmedilen vekalet ücretinin miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, İİK m. 89/3’e göre açılması gereken menfi tespit davasını hak düşürücü süre geçtikten sonra açıp, ön inceleme aşamasında feragat etmesi nedeniyle, davalı vekiline HMK m. 310 ve AAÜT m. 6/1 uyarınca dava değerine göre hesaplanan nispi vekalet ücretinin yarısının hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.