Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suç Teşkil Eden Fiil”
- Uyuşmazlık: Sanıkların aynı anda iki farklı kişiye uyuşturucu madde satmaları eyleminin tek bir suç mu yoksa zincirleme suç mu olarak değerlendirilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların kısa zaman aralığında da olsa iki farklı kişiye ayrı ayrı uyuşturucu madde satışı yapmalarının her birinin bağımsız bir suç teşkil ettiği, aynı suç işleme kararı kapsamında farklı zamanlarda işlenmiş birden fazla suçun unsurlarını taşıdığı ve hukuki anlamda tek fiil olarak kabul edilemeyeceği değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların tasarlayarak nitelikli kasten öldürme suçundan mahkumiyetlerine dair verilen hükmün, diğer sanıkların beraatine ve mahkum olan sanıkların eylemlerinin "yardım etme" olarak değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olduğu, delillerin yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, sanıkların eylemlerinde tasarlama nitelikli halinin bulunduğu, diğer sanıkların mahkumiyetlerine yeterli delil bulunmadığı, haksız tahrik indirimi şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı binada oturan farklı kişilere ait su sayaçlarını çalması eyleminin birden fazla hırsızlık suçu mu yoksa TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerine tabi tek bir hırsızlık suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın farklı kişilere ait su sayaçlarını ayrı ayrı çalması eyleminin hukuki anlamda tek bir fiil olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla her bir mağdur için ayrı bir hırsızlık suçu oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin sanığı on ayrı hırsızlık suçundan cezalandırmasına ilişkin hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin gerçekleştirdiği nitelikli dolandırıcılık suçuna iştirak edip etmediği, iştirak şeklinin ne olduğu, eylemlerin zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı ve katılan hazine vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte müstahsil makbuzlarını düzenleyip komisyon karşılığı vermesinin, bu makbuzları kullanan kişilerin nitelikli dolandırıcılık suçlarına yardım etmek niteliğinde olduğu, sanığın bu suça iştirak kastıyla hareket ettiği ve eylemlerinin zincirleme suç oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin destekleme primi alması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyip işlemediği, işlediği kabul edilirse suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, sanığın bu suça iştirak derecesinin ne olduğu, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası düzenlemesinin uygulanması ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası tayin etmesinin doğru olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, gerçek bir ticari faaliyeti olmaksızın komisyon karşılığı sahte müstahsil makbuzu düzenleyerek, başkalarının haksız destekleme primi almasını sağlamasının nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, bu suça yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası miktarının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı hükmünün temel ceza belirlenirken uygulanması gerektiği ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası belirlemesinin hukuka aykırı olması nedeniyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Beş ayrı mağdurun pantolon cebinden para ve cep telefonu çalan sanık hakkında, beş ayrı hırsızlık suçundan hüküm mü kurulması, yoksa TCK’nun 43/2. maddesi uyarınca aynı neviden fikri içtima hükümlerinin mi uygulanması gerektiği ve mağdurların zararını gidermiş olan sanığın üzerinde bulunan paranın müsaderesine karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin birden fazla mağdura karşı ayrı ayrı hareketlerle gerçekleştirilmesi nedeniyle fiilin hukuki anlamda tekliği bulunmadığından aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanamayacağı, mağdur sayısınca hırsızlık suçundan sanığın cezalandırılmasına ilişkin yerel mahkeme direnme kararının isabetli olduğu, ancak mağdurların zararını gideren sanığın üzerinde bulunan paranın müsaderesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme direnme kararının bu yönden bozulmasına, ancak müsadereye ilişkin bölümün çıkarılarak yerine "üzerinde bulunan ve sanığa ait olduğu anlaşılan paranın sanığa iadesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık ...'ın azmettirdiği eylemlerin niteliği, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve sanık ...'ın kolluktaki ikinci ifadesinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'ın maktul ...'e yönelik kasten öldürme ve katılan ...'ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarına azmettirdiği, sanık ... ve ...'ın haksız tahrik hükümlerinden faydalanma şartlarının oluşmadığı ve sanık ...'ın kolluktaki ikinci ifadesinin CMK 148/5'e aykırılık teşkil etmediği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların maktulün öldürülmesi olayına iştirak edip etmedikleri ve olayda haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların maktulün öldürülmesi eylemine iştirak ettiklerine dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı, ancak sanık ...’ın maktul tarafından kendisine ve kız kardeşine yönelik hakarete uğraması nedeniyle haksız tahrik altında eylemi gerçekleştirdiğine dair savunmasının aksinin kanıtlanamaması ve kuşkudan sanık yararlanır ilkesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kızı ve oğlunun evlilik birliğinin maktul tarafından bozulması, çocuklarının bu durumdan kaynaklı rahatsızlıklarının artması ve maktulün uyarılara rağmen eylemlerine devam etmesi nedeniyle sanığın hiddet ve şiddetli elem altında kaldığı gözetilerek haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilerek bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, maktulün kasten öldürülmesi suçuna iştirakinin TCK’nın 37. maddesi kapsamında müşterek faillik mi, yoksa TCK’nın 39. maddesi kapsamında yardım eden niteliğinde mi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulü öldüren sanıkla birlikte hareket etmiş olsa da öldürme eylemi üzerinde ortak bir hakimiyet kurmadığının, sadece suçun icrasını kolaylaştırdığının anlaşılması üzerine, sanığın kasten öldürme suçuna yardım eden olarak katıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı soyunma odasında bulunan farklı kişilere ait çantalardan cep telefonlarını çalması eyleminin tek bir hırsızlık suçu mu yoksa birden fazla hırsızlık suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın her bir mağdurun çantasını ayrı ayrı karıştırarak ve her bir cep telefonunu ayrı bir hareketle çalması, eylemlerin hukuki anlamda tek bir fiil olarak değerlendirilemeyeceği, ayrıca mağdurların farklı olması nedeniyle TCK'nın 43/2. maddesinde düzenlenen aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve mağdur sayısınca hırsızlık suçundan hüküm kurulması gerektiği sonucuna varılarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.