Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Su Sarfiyatı”
- Uyuşmazlık: Tüketici Hakem Heyeti'nin su aboneliği tüketim bedelinin fahiş olduğu iddiasıyla verilen kararının iptali davasında, mahkemenin eksik inceleme yapıp yapmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, su sayacının arızalı olmadığı tespitine rağmen, geçmiş tüketim föylerini getirtip bilirkişiye başvurmakla yetinmesi, su sarfiyatının olağan dışı olup olmadığının tespiti için gerekli incelemeyi yapmaması ve hayatın olağan akışına uygun olmayan tüketim miktarını tespit etmenin tek başına yeterli sayılmaması, eksik inceleme olarak değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından davacı şirkete çıkarılan atık su faturasının iptali ve davacı şirketin borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak atık su bedeli hesaplanırken, kullanılan metreküp üzerinden ayrıca üç kat ceza uygulanarak yönetmeliğe aykırı şekilde cezalı bedelin üç kattan fazla hesaplandığının anlaşılması üzerine, ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Su aboneliği kapsamında tahakkuk ettirilen faturaların tüketim ortalamasının üzerinde olduğu iddiasıyla açılan istirdat davasında, faturaların iptali ve fazla ödenen bedelin iadesi talep edilmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Sayaç muayene raporunun kesin delil niteliği haiz resmi belge olması ve davacı tarafından aksini ispat eden aynı değerde bir belge sunulamaması gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından imzalanan ibra belgesinin davacı belediyenin aboneliksiz su kullanımından kaynaklanan alacaklarına etkisinin belirlenmesine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: İbra belgesinin davadaki alacağın bir kısmını kapsadığı, davacının bozma kararlarıyla oluşan usuli kazanılmış hakkı bulunduğu ve ibra belgesinde davacı lehine hakların saklı tutulduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı İSKİ tarafından düzenlenen su faturalarının hatalı ve fahiş olduğu iddiasıyla davacı tarafından açılan menfi tespit davasında, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun isabetli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunun denetime elverişli, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olduğu ve mahkemenin de bu rapora dayalı değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davacı yararına kısmi kabul kararı veren ilk derece mahkemesi kararını onayan direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kaçak su kullanımına dayalı fatura nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılan davada, kaçak su kullanımının olup olmadığı ve idarenin hesaplamasının doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak su tutanağının aksi ispatlanana kadar geçerli bir belge olması, ancak idarenin itiraz üzerine verdiği cevapların çelişkili olması ve olayın aydınlatılması için yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi gerekliliği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, boşalttığı kiralık iş yeri için davalı belediye tarafından düzenlenen su faturasından sorumlu olup olmadığına ilişkin menfi tespit davasında, mahkemenin verdiği kararın çelişkili olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının dava konusu fatura borcunun olmadığının tespitine karar vermesine rağmen, aynı kararda davacının hem şahsen hem de aktif kullanıcı ile birlikte belirli miktarlarda borçlu olduğuna da hükmetmesi, kararın çelişkili, infaza elverişsiz ve HMK'nın 297. maddesine aykırı olması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, kiracı olduğu taşınmaz için davalı idarece düzenlenen su faturasında fazla tahakkuk yapıldığını ileri sürerek, faturada belirtilen borçlu olmadığının tespitini istediği menfi tespit davasında, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Tüketici Mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının konut tipi su abonesi olması, abonelik sözleşmesinde abonelik türünün “Konut” olarak gösterilmesi, tahakkukların mesken tarifesi üzerinden yapılmış olması ve kira sözleşmesinde kiralananın ikametgah olarak kullanılacağının kararlaştırılmış olması sebebiyle, davacının 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun anlamında "tüketici", davalının ise "satıcı" konumunda olduğu, 4077 sayılı Kanun'un 23. maddesi gereğince de uyuşmazlığa bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu gözetilerek, Asliye Hukuk Mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kaçak su kullanım bedeli tahakkukunda, aynı döneme ilişkin normal tüketim bedelinin mahsup edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak su kullanım bedeli tahakkuk ettirilirken, aynı döneme ilişkin ödenen veya tahakkuk ettirilen normal tüketim bedelinin mahsup edilmemesi sebebiyle davalının sebepsiz zenginleşmesine neden olunacağı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: ASKİ’ye kayıtlı olmayan bir su sayacının kullanılması nedeniyle tahakkuk ettirilen su bedelinin cezalı olarak tahsil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borcundan dolayı ASKİ tarafından sökülen sayaç yerine sonradan takılan kayıtsız sayaçla su kullanılmasının kaçak su tüketimi olarak kabul edilmesi ve ASKİ Tarifeler Yönetmeliği'nin 59. maddesi uyarınca cezalı bedel üzerinden tahsilinin gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.