Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Su Tahsisi”
- Uyuşmazlık: Davacı köyün yıllardır kullandığı suya, davalı köylerin ihtiyar heyeti kararıyla başka bir köye tahsis etmesi üzerine yapılan müdahalenin önlenmesi davasında hangi yargı yolunun (idari/adli) görevli olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suya ilişkin tasarruf yetkisinin idareye verilmiş olması ve su tahsis kararının bulunmasının, bir hakka yapılan müdahalenin önlenmesi talebiyle açılan davanın idari yargıda görülmesi için yeterli olmadığı, özel mülkiyete konu bir hakka tecavüzün önlenmesi davalarının adli yargının görev alanına girdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, davalı idarenin kendilerine ait kadim sulama hakkına el attığının iddia edilmesi nedeniyle, suya el atmanın önlenmesi istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin tüzel kişiliğinin kaldırılarak mahalleye dönüştürülmesi nedeniyle önceki karar bozulmuş, bozma sonrası yapılan yargılamada davacıların kadim su hakları ve suyun genel mahiyette olduğu gözetilerek, davacılar lehine kısmi bir su rejimi tesis edilmiş ve bu karar, davalının temyiz itirazları yerinde bulunmayarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı köyün, davalı köyün kendi sınırları içindeki yaylada bulunan kaynak suyunu borularla kendi köyüne götürmesi ve yaylaya çeşme ve misafirhane yapması nedeniyle el atmanın önlenmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararından sonra, hükmün diğer kısımlarının kesinleştiği gerekçesiyle bozma kapsamındaki uyuşmazlık hakkında hüküm kurmayıp, yalnızca bozma dışındaki husus hakkında hüküm tesis etmesi ve hükümde açıklık ve netlik ilkesine aykırı bir şekilde önceki hükmü tekrarlaması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili talebinin reddine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın su havzası koruma alanında kalması ve davacının zilyetliğinin bu alanın kamu hizmetine tahsis edildiği tarihten önce yasal koşulları karşılayacak şekilde oluşmadığının tespit edilmesi gözetilerek mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, özel orman parsellerinin yolsuz tescil edildiği iddiasıyla açtığı tapu iptal ve tescil davasında, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının Yargıtay tarafından bozulmasına rağmen direnme kararı vermesi üzerine, direnme kararının hukuki geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel orman parsellerinin oluşturulmasına ve tesciline esas teşkil eden işlemlerin yasa ve yönetmeliklere aykırı olarak yapıldığı, parsellerin 1942 yılı orman kadastrosunda orman sınırları içinde yer aldığı, 1945 tarihli 4785 sayılı Yasa ile devletleştirildiği ve 1950 tarihli 5658 sayılı Yasa kapsamındaki iade talebinin reddedilmesiyle Hazine mülkiyetinde kaldığı, ayrıca 1984 yılında yapılan orman kadastrosunda da parsellerin orman sınırları içinde gösterildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Velayet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle velinin kısıtlının malvarlığını zarara uğrattığı iddiasıyla açılan alacak davasında, velayet görevinin kötüye kullanıldığının ispatlanıp ispatlanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, velinin kötü yönetimi nedeniyle murislerine kalan mal varlığının elden çıkarıldığını somut delillerle ispatlayamamaları ve murisin kısıtlı olarak bakım altında kaldığı süre, bakım ve tedavi şartları ile ekonomik koşullar değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında davacının icra takibine konu alacağının gerçek olup olmadığı ve davalının İİK m. 280 kapsamında tasarrufun iptali koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının alacağının gerçek olduğunun banka dekontu ile ispatlandığı, davalı üçüncü kişinin borçlunun kızı olması ve borçlunun malvarlığındaki tek taşınmazı devretmesi sebebiyle zarar verme kastını bilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mala zarar verme suçundan verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararından sonra aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için CMK’nın 172. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yeni delil elde edilip edilmediği ve usulüne uygun kamu davası açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk tarafından düzenlenen ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karara konu fiilin tekrardan tespit edilmesine ilişkin ikinci tutanağın yeni delil olarak kabul edilemeyeceği, aynı fiile ilişkin daha önce verilip kesinleşen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar bulunduğu halde sanık hakkında yeni delil elde edilmeden ve ceza muhakeme şartı gerçekleşmeden kamu davası açılmasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 2012 yılı Haziran ayı ile 30.10.2015 tarihleri arasında davalı işyerinde sigortalı olarak çalıştığına dair hizmet tespiti istemi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya hakkı olduğu ve mahkemenin bozma kararına uygun olarak yaptığı ek inceleme sonucunda hizmet tespitine karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kat irtifakı kurulu bir taşınmazda, bağımsız bölümün eklentisinin dernek olarak kullanılması ve ortak alana masa sandalye konulması nedeniyle açılan el atmanın önlenmesi davasında, yerel mahkemenin direnme kararının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bağımsız bölüm eklentisinin, bağımsız bölüm malikinden ayrı olarak kullanılamayacağı, ancak derneğin eklentiyi boşalttığına dair beyan ve delil bulunması sebebiyle bu hususun araştırılması gerektiği ve ortak alana masa sandalye konulmasının geçici olsa dahi diğer kat maliklerinin kullanımını engellemesi nedeniyle el atma niteliğinde olduğu ve bu hususta da taraf delillerinin toplanarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.