Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suriye Uyruklu”
- Uyuşmazlık: 1062 sayılı Kanun uyarınca Hazine tarafından el konulan taşınmaza ilişkin olarak, Suriye uyruklu malik adına yalnızca Hazine tarafından açılan kamulaştırmasız el atma tazminatı davasının usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1062 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca, el konulan taşınmazlar üzerinde Suriye uyruklu şahsın tasarruf yetkisi bulunmadığı, yönetim, bakım ve muhafazanın Hazine tarafından yapıldığı ve Hazinenin bu davalara müdahil olması gerektiği gözetilerek, malikin haklarının korunması için kayıt malikini temsilen Hazine tarafından dava açılmasında isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Suriye uyruklu olup taşınmazına 1062 sayılı Kanun uyarınca Hazinece el konulan malikin mirasçısına, kamulaştırma işleminin tebliğ edilip edilmeyeceği ve mirasçının bedele yönelik dava hakkının olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 1062 sayılı Kanun ve ilgili mevzuata göre, Suriye uyrukluların mülkiyet hakları sınırlandırılmış olsa da ortadan kalkmadığından ve mirasçıların dava hakkı bulunduğundan, kamulaştırma işleminin mirasçıya tebliğ edilmesi ve 30 günlük hak düşürücü sürenin bu tebliğden sonra başlaması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin, davayı reddeden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla Suriye uyruklu mirasçıya intikal eden taşınmaz üzerindeki 1062 sayılı Kanun uyarınca konulan el koyma şerhinin iptali ve taşınmazın davacılar adına tescili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 1062 sayılı Kanun'un miras yoluyla intikali engellemediği, mirasçının Suriye uyruklu olması nedeniyle taşınmazdaki payına el konulmasının yasal olduğu ve Anayasa'nın mülkiyet ve miras hakkına aykırılık teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suriye uyruklu bir kişinin Türkiye'deki taşınmazını tapulama öncesinde sattığı kişilerin, Hazine adına yapılan tespite itirazlarının kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 1062 sayılı Kanun ve ilgili Bakanlar Kurulu kararları uyarınca Suriye uyrukluların Türkiye'deki taşınmazlarına el konulduğu, dava konusu taşınmazın da bu kapsamda olduğu ve istisna kararnamesi kapsamında bulunmadığı, dolayısıyla tapulama öncesi satışın geçersiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suriye uyruklu mirasbırakanlardan kalan taşınmazın mirasçıları tarafından adlarına tescilinin yapılması talebiyle açılan tespit davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz üzerinde Hazine'nin el koyma şerhi bulunduğu ve davada Hazine'nin taraf olarak yer alması gerektiği halde davanın sadece Tapu Müdürlüğü aleyhine açılıp sonuçlandırılması usul hatası olarak değerlendirilerek ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suriye uyruklu birinden gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle taşınmaz satın aldığını iddia eden davacının, tapu iptali ve tescil talebinin hukuki dayanağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kayıt malikinin mallarına 6/7104 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile el konulup konulmadığının ve davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesindeki zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti yapılmadan karar verildiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suriye uyruklu olup 1062 sayılı Kanun uyarınca Hazine tarafından taşınmazına el konulan muris ya da mirasçılarına kamulaştırma işleminin tebliğ edilip edilmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararından sonra yürürlüğe girip sonrasında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 6487 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile eklenen 2942 sayılı Kanun'un Geçici 7. maddesine dayalı olarak verdiği karar, yeni bir yasal düzenlemeye dayandığından ve ilk kararın gerekçesinden farklı olduğundan gerçek bir direnme kararı olmayıp yeni hüküm niteliğinde olması gözetilerek, dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve Suriye uyruklu maliklerin hisselerine düşen kısmın kime ödeneceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca taşınmaz bedeli tespit edilirken, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı gözetilerek fark bedelin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle ödenmesine, Suriye uyruklu kişilerin hissesinin ise Hazine adına açılacak hesaba aktarılmasına karar verilerek yerel mahkeme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasbırakana iskan yoluyla verilen ancak tapuda tescil edilmeyen taşınmazların mirasçıları tarafından tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, mirasbırakanın Türk vatandaşlığı ve iskan hakkının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın 1926 yılında Türk vatandaşı olarak kaydedildiği ve 13.01.1939 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi kapsamında bulunmadığı, ayrıca taşınmazlar için emanete alınmış bir bedelin varlığına dair delil bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan verilen mahkûmiyet hükmünden sonra yürürlüğe giren 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile Geçici Koruma Yönetmeliği’nin sanık lehine değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve sanığın haksızlık yanılgısı ile hareket edip etmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Suriye'deki iç savaş ve bu kapsamda çıkarılan düzenlemeler nedeniyle ülkeye giriş yapan Suriye uyruklu kişilerin çalıştırılmasının suç teşkil ettiği konusunda kaçınılmaz bir hataya düştüğü gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.