Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tüketici Hakları”
- Uyuşmazlık: Sıfır kilometre olarak satın alınan araçta yaklaşık üç yıl sonra ortaya çıkan ve onarılan gizli ayıp niteliğindeki fren arızası nedeniyle açılan davada, aracın sıfır kilometre misli ile mi değiştirileceği yoksa onarım bedelinin mi tahsil edileceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin seçimlik haklarını kullanırken hakkaniyet ve dürüstlük kurallarına uyması gerektiği, araçtaki fren arızasının düşük bir bedelle giderildiği ve aracın kullanılmaya devam edildiği, dolayısıyla aracın tamamen değiştirilmesinin orantısız bir sonuç doğuracağı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici, ayıplı mal için açtığı davada, dava devam ederken ayıbın giderilmesi için onarım yaptırmış olması seçimlik haklarını ortadan kaldırır mı?
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin, dava açıldıktan sonra dahi olsa, ayıplı parçanın garanti kapsamında değiştirilmesine rıza göstermesinin, dava konusu ayıba ilişkin seçimlik haklar arasında yer alan "onarım" hakkını kullanması anlamına geldiği ve diğer seçimlik haklarını ortadan kaldırdığı gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından satın alınan dairedeki ayıplar sebebiyle açılan tazminat davasında, tüketicinin seçimlik haklarını nasıl kullandığının belirlenmesi ve buna göre hüküm kurulması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin, ayıplı malda seçimlik haklarını kullanırken sözleşmeden dönme mi yoksa ayıp oranında bedel indirimi mi istediğinin mahkemece açıklattırılmamış olması ve buna göre değerlendirme yapılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'dan doğan ayıplı mala ilişkin davalarda ayıp ihbar süresinin aranıp aranmadığı ve ayıbın gizli veya açık olmasının önemi.
Gerekçe ve Sonuç: 6502 sayılı Kanun'da ayıp ihbar süresine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, tüketicinin seçimlik haklarını kullanması için ayıbı belirli bir süre içinde ihbar etmesi yükümlülüğünün kaldırıldığı, gizli ayıplarda da satıcının sorumluluğunun devam edeceği ve tüketicinin iki yıllık (taşınır) veya beş yıllık (taşınmaz) zamanaşımı içinde ayıbı tespit etmesi halinde seçimlik haklarını kullanabileceği gözetilerek, uyuşmazlığın ayıp ihbar süresi aramayan ve ayıbın gizli/açık ayıp ayrımı yapmayan bölge adliye mahkemesi kararı doğrultusunda giderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sıfır kilometre araçta gizli ayıp nedeniyle tüketicinin açtığı ayıplı malın misli ile değişim talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin satın aldığı sıfır kilometre araçta satış öncesi işlem görmüş gizli ayıbın bulunması, ayıbın satımdan kısa süre sonra ortaya çıkması ve tüketicinin yasal yollara başvurarak hakkını araması gözetilerek, misli ile değişim talebinin hakkaniyete uygun olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sıfır kilometre olarak satın alınan bir aracın tavanından su sızdırması nedeniyle açılan ayıplı mal davasında, tüketicinin misli ile değişim talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin sıfır kilometre olarak aldığı araçta, yargılama aşamasında dahi tekrarlayan ayıbın aracın değerini ve beklenen faydayı azaltması, ayıbın kullanım hatasından kaynaklanmaması ve bu durumun tüketiciyi mağdur etmesi gözetilerek, misli ile değişim talebinin kabulü gerektiği gerekçesiyle istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ayıplı olduğu iddia edilen aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin kabulü üzerine yapılan temyiz incelemesinde, onama kararına karşı yapılan karar düzeltme isteminin reddi.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin seçimlik haklarını kullanırken satıcı için orantısız güçlüklerin doğmaması, ayıbın araç kullanımına ve beklenen faydaya etkisinin değerlendirilmesi, ayıp nedeniyle bedel indirimi veya diğer seçimlik hakların kullanılıp kullanılamayacağının tespiti gerektiği gözetilerek davalının karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Ayıplı araç nedeniyle açılan davada, tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması sonucu, ödenen bedelin tamamının iadesi gerekip gerekmediği ve Yargıtay’ın bozma ilamı sonrası direnme kararında taleple bağlılık ilkesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin, dava dilekçesinde belirttiği miktarla sınırlı talepte bulunabileceği, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı ve yargılama aşamasında usulüne uygun ıslah talebinde bulunmadığı, davalılar bakımından da usuli kazanılmış hak oluştuğu, 6100 sayılı HMK’nın 357. maddesi gereğince istinaf aşamasında ıslah talebinde bulunulamayacağı ve ilk derece mahkemesince taleple bağlılık kuralına uygun verilen karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmadığı gözetilerek, direnme kararının onanmasına, ancak vekalet ücretine ilişkin kısımda eksik hüküm kurulduğu gerekçesiyle bu hususta düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketicinin gizli ayıplı mal nedeniyle açtığı dava sonucunda, ayıbın sözleşmeden dönmeyi gerektirecek nitelikte olup olmadığı ve tüketicinin talebinden farklı bir yönde karar verilip verilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesinde sayılan seçimlik haklardan birini kullanmakta tüketicinin serbest olduğu, ayıbın küçük olması nedeniyle tüketicinin sözleşmeden dönme talebinin bedel indirimine çevrilemeyeceği ve hakimin taraflarca ileri sürülmeyen bir talebe karar veremeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle tüketicinin açtığı alacak davasında, bedel indirimi talebinin hangi hesaplama yöntemiyle belirleneceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin seçimlik haklarından bedel indirimini talep etmesi durumunda, ayıplı malın satış tarihindeki ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki oranın satış bedelinden indirilmesiyle hesaplanan "nispi metod"un uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkemenin toplam imalat tutarını esas alarak hesaplama yapması hatalı bulunmuş ve hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketicinin, daha önce onarımı yapılan ayıplı aracın sonradan aynı arızayı vermemesi nedeniyle, misliyle değiştirilmesi veya bedel iadesi taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin, ayıplı malda onarım yolunu seçmesi halinde, bu seçimlik hakkını tükettiği ve araçta devam eden bir arıza bulunmadığı sürece misliyle değiştirme veya bedel iadesi gibi diğer seçimlik haklarını kullanamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin ayıplı aracın misliyle değiştirilmesine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ayıplı malda tüketicinin seçimlik haklarını kullanırken iyiniyet kurallarına uygun hareket edip etmediği ve mahkemenin bu durumu değerlendirip değerlendirmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin ayıplı malda seçimlik haklarını kullanırken iyiniyet kurallarına uygun hareket etmesi gerektiği ve davacının talebinin araçtaki ayıbın niteliği dikkate alındığında misliyle değişim olduğu gözetilerek, mahkemenin bu yönde karar vermesi gerekirken bedel iadesine hükmetmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.