Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Türk Medeni Kanunu 300”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız elatılan taşınmazla ilgili olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının yasal dayanağı olan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesinin, yargılama sırasında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin davanın sonucuna etkisinin ne olacağı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ilkesi gözetilerek, 2942 sayılı Kanun'un 38. maddesinin öngördüğü 20 yıllık hak düşürücü sürenin Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından önce dolması ve mülkiyetin davacı idareye geçmiş olması nedeniyle, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının fahiş olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kocanın davacı kadına ve müşterek çocuğa şiddet uygulaması, eve çöp getirmesi, hakaret etmesi ve kazancını eve harcamaması gibi eylemlerinin TMK md. 174/2 anlamında kişilik haklarına saldırı oluşturduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kusur dereceleri gözetilerek hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının fahiş olmadığı değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı ...’ın nüfus kaydındaki baba adının düzeltilmesi talebinin, soybağı davası mı yoksa nüfus kaydının düzeltilmesi davası mı olduğu ve buna göre görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...’ın nüfus kaydındaki baba adının düzeltilmesi talebinin, çocuk ile baba arasında evlilik dışında doğduğu için kurulmamış soybağının tespiti davası niteliğinde olduğu ve bu tür davalara 4787 sayılı Kanun'un 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesi'nin bakması gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararına ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kusur durumu, velayet, nafaka miktarları ve maddi-manevi tazminat miktarının tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu'nun ilgili maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alındığında az olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden bozulmasına, kararın diğer kısımlarının ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmaza kadın eşin ziynet eşyaları ile katkı yapıp yapmadığı ve bu katkı nedeniyle katkı payı alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının düğün takıları ile ilk önce araç alındığı, bu aracın satılarak 4 numaralı bağımsız bölümün kadın adına alındığı, sonrasında bu taşınmazın satılarak elde edilen gelirle 14 numaralı bağımsız bölümün alındığı, davalı erkeğin kadına ziynet eşyası aldığına dair iddiasını ispatlayamadığı ve hayatın olağan akışına göre kadının ziynetleri ile 14 numaralı bağımsız bölüme katkı yaptığı kabul edilerek katkı payı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Boşanma davası sonucu hükmedilen iştirak nafakası miktarının artırılması talebi üzerine belirlenen yeni nafaka miktarının fazla olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenen iştirak nafakası miktarının uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu'ndaki hakkaniyet kuralları dikkate alındığında düşük olduğu değerlendirilerek, mahkeme kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdureye yönelik eylemlerinin nitelikli yağma mı yoksa kasten yaralama suçu mu oluşturduğu, sanık ...'e atılı nitelikli yağma suçunun sabit olup olmadığı ve tüm sanıklar yönünden TCK’nın 150/1. maddesinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdureye ait ziynet eşyalarının kişisel mal niteliğinde olduğu, sanık ... ile mağdure arasında edinilmiş mallara katılma rejimine dayalı bir hukuki ilişkinin kurulamayacağı, diğer sanıkların da mağdure ile herhangi bir hukuki alacak ilişkisi bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ekonomik kriz nedeniyle dolar kurunun aşırı yükselmesi sonucu, dolar üzerinden belirlenen kira bedelinin işlem temelinin çökmesi ilkesine göre uyarlanıp uyarlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, ekonomik krizin işaretlerinin belli olduğu bir dönemde dolar üzerinden kira sözleşmesi yaparak basiretli bir tacir gibi davranmadığı, dolayısıyla öngörülmezlik unsurunun gerçekleşmediği ve işlem temelinin çökmesi için gerekli şartların oluşmadığı gözetilerek, kira bedelinin uyarlanması talebinin reddine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.