Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Türk Medeni Kanunu m.713/1”
- Uyuşmazlık: Davacı, davalı ... adına kayıtlı taşınmazların bir kısmının atalarından miras kaldığını ve uzun süredir zilyetliğinde olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava konusu taşınmazlar üzerinde kadastro tespit tarihinden önce yirmi yıldan fazla süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğini koruduğunun anlaşılması ve bu durumun Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi ile 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki koşulları sağladığı gözetilerek, davalı ... temsilcisinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili davasında, davacının zilyetlik ve olağanüstü zaman aşımı yoluyla mülkiyet kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerinde 20 yıldan fazla süredir nizasız ve kesintisiz zilyetliğinin bulunduğu, taşınmazın kadastro harici bırakıldığı ve özel mülkiyete elverişli olduğu gözetilerek, TMK m.713/1 ve Kadastro Kanunu m.14 ve 17 uyarınca davacının zilyetlikle iktisap şartlarını sağladığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı tescil talebi üzerine açılan davada, davacının zilyetlik şartlarını sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğin TMK m.713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu m.14 ve 17'de öngörülen zilyetlikle mülk edinme şartlarını karşılamadığı, taşınmazın imar ve ihya edilmeden sadece ev ve ahır yapılarak zilyetliğin sürdürülmesinin kazanıma engel teşkil ettiği ve taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan birinin miras payını diğer mirasçıya haricen sattığı iddia edilen taşınmaz üzerinde, alıcının mirasçılarının 20 yıllık zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılardan birinin, miras payını diğer mirasçıya yazılı şekil şartına uymaksızın haricen sattığı ve alıcının mirasçılarının da 20 yılı aşkın süredir taşınmaz üzerindeki zilyetliklerini aralıksız ve malik sıfatıyla sürdürdüğü gözetilerek, TMK m.713/1 hükmü uyarınca tapu kaydının hukuki değerini yitirmesi nedeniyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın 20 yıllık zilyetlik iddiasına dayanarak TMK m.713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu m.14 ve 17’ye dayalı olarak açılan tescil davasının kabulü üzerine davalı Hazine ve dahili davalı belediyelerin temyiz istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın davacı tarafından kadastro çalışmalarının kesinleşmesinden itibaren 20 yıldan fazla süredir ev ve bahçe vasfıyla ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurulduğunun tespit edilmesi, taşınmazın köy içinde bulunup arsa niteliğinde olması ve hava fotoğrafları ile bilirkişi raporları ve tanık beyanlarıyla taşınmaz üzerinde imar ve ihya faaliyetlerinin bulunduğunun belirlenmesi, olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı şartlarının oluştuğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.