Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TCK 31/3”
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 81/1-h ve 31/3. maddesi uygulaması sırasında hapis cezasının 24 yıl olarak tayin edilmesinin isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuğun 16 yaşından küçük olması ve TCK'nın 31/3. maddesi gereğince yaşı ile orantılı ceza tayin edilmesi gerekirken, mahkemece hapis cezasının üst sınırdan 24 yıl olarak belirlenmesinin orantılı olmayışı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK'nın 31/3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede belirtilen suç tarihleri ile mağdurun beyanları arasında çelişki bulunması ve iddianamenin sanığın savunmasına itibar ederek son eylem tarihini 2019 yılı Ocak ayı olarak belirlemiş olması, buna karşın mağdur beyanlarında son eylemin sanığın 18 yaşını doldurduktan sonra gerçekleştiğini belirtmiş olması karşısında, iddianame sınırları dışında kalan ve dava konusu edilmeyen fiillerden hüküm kurulamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olup olmadığı hususu değerlendirilirken "zararın sanıklar tarafından giderilmediği" şeklinde gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında açılan kamu davasının, suç tarihinden itibaren geçen süre ve TCK'nın 66/1-e, 66/2. maddeleri uyarınca asli ve kesintili dava zamanaşımı sürelerinin dolmuş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyiz incelemesinde, tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tekerrüre esas alınan suçun çocuk yaşta işlendiği ve adli sicil kaydında tekerrüre esas başka bir ilam bulunmadığı gözetilerek, tekerrür hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve tekerrüre ilişkin bölümün çıkarılarak hükmün düzeltilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Temyiz denetiminden geçerek kesinleşmiş hükümlere yönelik olarak yargılamanın yenilenmesi sonrasında verilen kararların, temyiz mi yoksa istinaf kanun yolu denetimine mi tabi olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın yenilenmesi sonrasında verilen kararların, daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olması ve kesin hükmün otoritesinin sarsılmazlığı ilkesi gözetilerek, temyiz kanun yoluna tabi olması gerektiği değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve Yargıtay'ın iade kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı mağdura karşı işlediği iki ayrı hırsızlık eyleminin zincirleme suç teşkil edip etmediği ve mağdura ait deponun iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurlarını taşıyıp taşımadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İlk hırsızlık suçuna ilişkin iddianamenin kabulü ile hukuki kesintinin meydana geldiği ve bu nedenle ikinci hırsızlık eyleminin ayrı bir suç teşkil ettiği, ayrıca mağdura ait deponun iş yeri ile arasında belirli bir mesafe bulunması, depoda sürekli işçi çalıştırılmaması ve üretim yapılmaması sebebiyle iş yeri eklentisi olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz sonucu bozulan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen hükümde, sanığın kazanılmış hakkının kapsamı ve sonrasında uyuşturucu ticareti suçundan verilen hükümde erteleme uygulanıp uygulanamayacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine yapılan temyiz sonucu bozma kararı üzerine uyuşturucu ticareti suçundan mahkumiyetine karar verilen sanığın, kazanılmış hakkının yalnızca hapis cezası ile sınırlı olup tedavi ve denetimli serbestlik tedbirini kapsamadığı, ayrıca suç tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle kısa süreli hapis cezası hükmünün TCK 50/3 maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, ancak erteleme hususunda karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinde TCK’nın 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrüre esas alınan ilama konu suçu işlediği tarihte 18 yaşını doldurmadığı ve adli sicil kaydına göre tekerrüre esas başkaca bir mahkumiyeti de bulunmayan sanık hakkında, TCK’nın 58/5. maddesine aykırı olarak tekerrür hükümlerinin uygulanması isabetsiz görülerek, yerel mahkeme kararının tekerrüre ilişkin kısmı çıkarılarak düzeltilmesine ve bu haliyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararında belirlenen denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen suçun, denetim süresi sona erdikten sonra işlendiğinin anlaşılması üzerine, bozma sonrası davanın düşmesine Yargıtay Özel Dairesi tarafından mı yoksa yerel mahkeme tarafından mı karar verileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Çocuk Koruma Kanunu’na göre denetim süresinin üç yıl olarak belirlenmesi gerektiği, sanığın bu süre içerisinde kasıtlı suç işlemediğinin adli sicil kaydı ile sabit olması ve davanın düşmesi kararının da cezanın kaldırılması sonucunu doğurması nedeniyle adil yargılanma hakkı ve makul sürede yargılanma ilkeleri gözetilerek CMK m.309/4-d bendi uyarınca, davanın düşmesine Yargıtay Özel Dairesi tarafından karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemeye gönderilmesi isabetsiz görülerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı verilen sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde, önceki hükmün aynen mi açıklanması gerektiği, yoksa hükümde değişiklik yapılıp yapılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde HAGB kararı verilen hükmün aynen açıklanması gerektiği, hükümde değişiklik yapılarak sanık aleyhine daha ağır ceza verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 15-18 yaş aralığında olan ve hakkında basit hırsızlık suçundan 11 ay 20 gün hapis cezası verilen sanık hakkında TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca hükmolunan cezanın seçenek yaptırımlardan birine çevrilip çevrilmeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğu, bu suçtan dolayı sanığa TCK'nın 31/3 ve 62. maddeleri de gözetilerek 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası verilmesi gerektiği, bu cezanın TCK'nın 50/3. maddesi kapsamında kısa süreli hapis cezası olmadığı ve sanığa lehe olan hukuka aykırılıktan dolayı ikinci kez avantaj sağlanamayacağı gerekçeleriyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.