Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK 194”
- Uyuşmazlık: Aile konutu niteliğindeki taşınmazın, eşlerden birinin borcu nedeniyle cebri icra yoluyla satılması halinde, diğer eşin TMK 194. maddesi korumasından yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Cebri icra yoluyla yapılan satışlarda mülkiyetin tescilden önce alıcıya geçtiği ve bu yolla aile konutu niteliğinin iradi olmayan bir tasarruf sonucu ortadan kalktığı, dolayısıyla TMK 194. maddesi uyarınca diğer eşin rızasının aranmasının söz konusu olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil davasında, Yargıtay'ın bozma kararından sonra davacının davasını TMK 194. maddesine göre ıslah edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hem 1948 tarihli hem de 2016 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararları uyarınca Yargıtay’ın bozma kararından sonra tarafların ıslah yoluna başvurma hakları bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı aleyhine hükmedilecek ecrimisilin hangi tarihten itibaren hesaplanması gerektiği ve ecrimisil bedelinin tespiti için uzman bilirkişi incelemesi gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, mülkiyet hakkına dayanarak, konutun kullanımı için verdiği izni geri alma hakkı bulunduğu, davalının boşanma davası sonrasında konutta oturmaya devam etmesinin haklı bir neden oluşturmadığı ve ecrimisil hesabının uzmanlık gerektiren bir konu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargılama sırasında malik eşin ölümü halinde, aile konutu üzerindeki ipotek işleminin geçersizliğine ilişkin davanın konusuz kalıp kalmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: TMK m. 194'te düzenlenen aile konutu korumasının malik eşin ölümüyle sona erse dahi, sağ kalan eşin TMK m. 240 ve 652'ye göre miras ve mal rejiminin tasfiyesi aşamalarında ayni hak talep etme imkanı bulunduğu, bu hakların kullanılabilmesi için de geçersiz ipoteğin kaldırılmasının ön şart olduğu gözetilerek, davanın konusuz olmadığına ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerinde ipotek tesis eden eşin ölümü halinde, sağ kalan eşin TMK m. 194’te düzenlenen aile konutu korumasından yararlanıp yararlanamayacağı ve buna bağlı olarak ipoteğin kaldırılması davasının konusuz kalıp kalmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliğinin ölümle sona ermesiyle, TMK m.194’te düzenlenen aile konutu korumasının da kendiliğinden ortadan kalktığı ve bu nedenle ipoteğin kaldırılması davasının konusuz kaldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu üzerinde eşlerden birinin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması talebiyle açılan davada, ipoteğin konulduğu tarihte tapuda aile konutu şerhi bulunmamasının ve ipotek alacaklısının iyiniyet iddiasının ipoteğin geçerliliğine etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu üzerindeki hakları sınırlayan işlemler için 4721 sayılı TMK’nın 194. maddesi uyarınca diğer eşin açık rızası şart olduğundan ve bu rızanın olmadığı somut olayda tapuda aile konutu şerhinin bulunmaması ve ipotek alacaklısının iyiniyet iddiası önem taşımadığından, yerel mahkemenin ipoteğin kaldırılmasına ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmazın, malik eş tarafından davacı eşin rızası olmadan devredilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı alıcının kötü niyetli olup olmadığı ve Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi uyarınca tapu kaydının iptaline karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aile konutu olduğu ve davalı alıcının taşınmazın aile konutu olduğunu bildiği, davacı eşin devre açık rızasının bulunmadığı ve davalıların kötü niyetli hareket ettiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmazın, eşlerden birinin rızası olmaksızın çocuklarının kredi borcu için ipotek edilmesinin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılmasının 4721 sayılı TMK'nın 194/1. maddesi gereğince diğer eşin açık rızasına bağlı olduğu, çocukların kredi kullanmış olması ve eşin bu durumdan haberdar olabileceği ihtimalinin, açık rıza şartını ortadan kaldırmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine eşin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması talebiyle açılan davada, davacının dava sıfatının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın ipotek tesis edildiği tarihte davacı eşe ait olmadığı ve bu nedenle TMK m. 194'ün korumasından faydalanamayacağı, dolayısıyla davacı sıfatının bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu niteliğindeki taşınmazın malik eş tarafından üçüncü kişiye satılmasının ardından malik eşin ölümü halinde, diğer eşin TMK m. 194’te düzenlenen korumadan yararlanıp yararlanamayacağı ve buna bağlı olarak tapu iptali ve tescil talebinin akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava dilekçesindeki tapu iptali ve tescil talebini, davalı eşin ölümünden sonra ıslah yoluyla "taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine" şeklinde değiştirmesine rağmen, mahkemenin ıslah edilen talebin yanı sıra ilk talep hakkında da hüküm kurarak HMK m. 26/1’de düzenlenen taleple bağlılık ilkesini ihlal etmesi gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan bir taşınmazın, malik eş tarafından diğer eşin rızası olmadan satılması durumunda, tapuda aile konutu şerhi bulunmaması halinde, alıcı üçüncü kişinin iyi niyetinin korunup korunmayacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 194. maddesinde düzenlenen aile konutu ile ilgili tasarruf yetkisi sınırlamasının, tapu kütüğüne şerh verilmesini zorunlu kılmadığı ve şerh bulunmasa dahi kötü niyetli üçüncü kişinin TMK m.1023’e dayanarak hak iddia edemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu niteliğindeki taşınmazın cebri icra yoluyla satışı sonrasında, eşin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması talebinin konusuz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu niteliğindeki taşınmazın cebri icra yoluyla satışı sonucu mülkiyetin alıcıya geçmesiyle, taşınmazın aile konutu olma niteliği ortadan kalktığı ve eşin rızası olmadan konulan ipotek ile ilgili TMK 194. maddesinin korumasından artık yararlanılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.