Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK 360”
- Uyuşmazlık: Çocuk mallarının yönetiminin kayyıma atanması talebinin reddi üzerine yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı annenin çocuk mallarını yönetmekte yeterince özen göstermediğini ortaya koyacak delil bulunmadığı ve TMK 360 ve 361. maddelerindeki koşulların oluşmadığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçı olmayanların, yabancı mahkeme boşanma kararının tanınması ve tenfizi davasını açmakta hukuki yararlarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların mirasçı olmamaları nedeniyle yabancı mahkeme boşanma kararının tanınması ve tenfizini istemelerinde hukuki yararları bulunmasa da, dava dilekçelerinde çocuğun mallarının korunması talebi de yer aldığından, mahkemenin bu talebi 4721 sayılı TMK'nın 360 ve 361. maddeleri kapsamında değerlendirip çocuğa kayyım atayarak yargılamaya devam etmesi gerekirken, hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Velayetin değiştirilmesi davasında, mahkemenin davalı tarafın tüm tanıklarını dinlemeden ve davacı annenin yaşam alanında uzman incelemesi yaptırmadan karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuklarla ilgili davalarda, çocuğun üstün yararı ilkesi gereğince, çocuk ile velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışması olması halinde çocuğa temsil kayyımı atanması gerektiği, bu davada da küçük ile anne ve baba arasında menfaat çatışması bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Velayeti babada olan çocuğun, anne vefat ettikten sonra dede tarafından açılan velayet davasında, velayetin kaldırılarak dedeye verilmesi talebinin kabulü üzerine babanın temyiz etmesi ve yerel mahkemenin direnme kararı vermesi üzerine uyuşmazlığın Hukuk Genel Kurulu'na taşınması.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun velayetinin kaldırılacağı davalarda, çocuk ile velayet sahibi arasında menfaat çatışması olasılığı bulunduğu ve çocuğun üstün yararı gözetilerek, 4721 sayılı TMK’nın 426/2. maddesi gereğince çocuğa temsil kayyımı atanması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşen mahkeme kararına rağmen aynı konuda usulden reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın daha önce davanın reddine dair hükmü onaması ve bu kararın kesinleşmesi nedeniyle, bozma ilamına uyulsa dahi mahkemenin aynı konuda usulden reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, yerel mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararı arasında çelişki bulunması nedeniyle Yargıtay'ın bozma ilamına karşı direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 294/3. maddesi ve 10.04.1992 tarihli ve 1991/7-4 K. sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı uyarınca, kamu düzenine ilişkin bozma nedeni olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, paylı mülkiyetteki payını satın aldığı taşınmazda fiili taksime dayalı olarak daha önceden paydaş olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacıların önalım hakkını kullanıp kullanamayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve fiili kullanım nedeniyle uyuşmazlık konusu bağımsız bölümlerde daha önceden paydaş olmadığı, bu nedenle davacıların önalım hakkını kullanabileceği gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu'nun önceki bozma kararı kaldırılarak dosyanın işin esasının incelenmesi için Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Katılma alacağı davasında, edinilmiş malın alımında kullanılan kişisel malın satış bedelinin tespitinde resmi akitteki bedelin esas alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel malın satışına ilişkin resmi akitte davacı eş taraf olmadığından, davalının satış bedelinin gerçekte resmi akitte belirtilen miktar olmadığına ilişkin savunmasının her türlü delille araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından verilen vekaletname ile yapılan taşınmaz satışının, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle geçersiz olup olmadığı ve davacıya bedel ödenip ödenmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletname ile yapılan satış işleminin davacının iradesine uygun olmadığı ve davalı tarafından bedelin ödendiğine dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mera olarak tescil edilen ve tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü üzerinde davacıların tapu iptali ve tescil talepli davalarının hak düşürücü süre yönünden incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitine itiraz için öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin, kadastronun kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başladığı ve davacıların dava açma tarihinden itibaren bu sürenin geçmiş olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmazın satışından kaynaklanan tazminat davasında, tazminat miktarının belirlenmesi ve hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlara biçilen bedelin dikkate alınmaması, kıyı kenar çizgisi dışında kalan kısmın bedelinin eksik hesaplanması ve düzenleme ortaklık payının hatalı değerlendirilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.