Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK Madde 187”
- Uyuşmazlık: Evli bir kadının, evlilik birliği devam ederken, kocasının soyadı yerine sadece kızlık soyadını kullanma talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Evli kadının kocasının soyadını taşıma zorunluluğunun AİHS'nin 8. ve 14. maddeleri ile Anayasa'nın 17. maddesine aykırı olduğu, Anayasa'nın 90. maddesi gereğince temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerin kanunlara göre üstünlüğü ve kadının kızlık soyadını kullanmasının aile birliğine zarar vermeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evli kadının, evlenmeden önceki nüfus kaydında yer alan kızlık soyadının düzeltilmesi talebinin, evlenme ile nüfus kaydının kapalı olması nedeniyle kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Evli kadının, kocasının soyadı yanında kızlık soyadını da kullanabilme hakkının ve nüfus kaydındaki soyadı ile diğer belgelerdeki soyadının farklı olmasının hayatında karışıklığa neden olacağının gözetilmesiyle, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14/2. maddesi uyarınca kapalı kaydın açılarak soyadı tashihi talebinin kabulüne karar verilmesinin haklı bir neden oluşturduğu gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken, kadının eşinin soyadını kullanmak istememesi nedeniyle açılan bekarlık soyadını kullanma davasında verilen kabul kararının temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin niteliği, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekilinin temyiz itirazlarını haklı bulmayarak onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, bölge adliye mahkemesince hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının Yargıtay tarafından denetlenebilir olup olmadığı ve yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın, hukukun doğru uygulanmasını denetleme görevi kapsamında, takdir yetkisinin kullanılmasını da denetleyebileceği ve somut olayda bölge adliye mahkemesinin maddi ve manevi tazminat miktarını belirlerken hukukî bir hata yaptığı, ayrıca yoksulluk nafakası hususunda da eksik inceleme yaptığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesince takdir edilen nafaka ve maddi-manevi tazminat miktarlarına ilişkin temyiz incelemesinde, Yargıtay'ın inceleme yetkisinin kapsamı ve tazminat miktarları yönünden bozma kararı verip veremeyeceği noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkime TMK’nın 4. ve TBK’nın 50. ve 51. maddeleri gereğince kusurun ağırlığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet kriterlerine göre takdir yetkisi tanınmış olsa da bu takdir yetkisinin hukuki denetime tabi olduğu, bölge adliye mahkemesinin maddi vakıaları doğru tespit etmesine rağmen hukuki sonucu yanlış değerlendirdiği ve Özel Daire bozma kararının yerinde olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, bölge adliye mahkemesince takdir edilen maddi-manevi tazminat ve iştirak nafakası miktarlarına ilişkin Yargıtay'ın temyiz incelemesinin kapsamı ve Yargıtay'ın bu miktarları bozma yetkisinin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın, hukukî denetim ve içtihat birliğini sağlama görevi gereği, alt mahkemelerce hükmedilen tazminat ve nafakaların miktarlarını da denetleyebileceği ve hâkimin bu konudaki takdir yetkisinin Yargıtay denetiminin dışında olmadığı gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, bölge adliye mahkemesince takdir edilen manevi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarına ilişkin Yargıtay'ın bozma kararı üzerine verilen direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkime tanınan takdir hakkının hukuki bir konu olduğu ve Yargıtay'ın hukuk denetimi kapsamında bulunduğu, bölge adliye mahkemesinin maddi olayları doğru tespit etmesine rağmen hukuki sonuca ulaşmada hata yaptığı ve Özel Daire'nin bozma kararının yerinde olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesince takdir edilen maddi tazminat ve nafaka miktarlarına ilişkin temyiz incelemesinde, Yargıtay'ın miktarları denetleyip denetleyemeyeceği ve bozma kararı verip veremeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin maddi tazminat ve nafaka miktarlarını takdir ederken kullandığı takdir yetkisinin de hukuki denetime tabi olduğu, Yargıtay'ın miktarların hukuka uygunluğunu denetleyebileceği ve bu bağlamda Özel Daire'nin bozma kararının yerinde olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesince boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle Yargıtay tarafından bozulan karar üzerine, direnme kararının verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkime tanınan takdir hakkının hukuki bir konu olduğu ve Yargıtay'ın, miktarlarına ilişkin denetim yetkisinin bulunduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, bölge adliye mahkemesince takdir edilen maddi tazminat ve nafaka miktarlarına ilişkin temyiz incelemesinde Yargıtay'ın denetim yetkisinin kapsamı ve bu miktarları bozma yetkisinin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin, maddi tazminat ve nafaka miktarlarının belirlenmesinde hâkime tanınan takdir yetkisinin hukuki denetime tabi olduğunu göz ardı ederek Yargıtay'ın sadece hukuka uygunluk denetimi yapabileceği gerekçesiyle direnme kararı vermesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında bölge adliye mahkemesince takdir edilen nafaka ve maddi-manevi tazminat miktarlarına ilişkin Yargıtay'ın bozma kararına karşı direnme kararının verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkime tanınan takdir hakkının hukuki bir konu olduğu ve Yargıtay'ın hukuk denetimi kapsamında bulunduğu, bölge adliye mahkemesinin maddi olayları doğru tespit etmesine rağmen hukuki sonucu hatalı değerlendirdiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kovuşturma aşamasında tutuklu yargılanan ve müdafi talebinde bulunmayan sanığa müdafi atanmasının zorunlu olup olmadığı, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanığa CMK 150/3 uyarınca zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği ve sanığın savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturma aşamasında ve ilk sorgusunda müdafii bulunduğu, kovuşturma aşamasında ise müdafi hakkı kendisine hatırlatıldığı halde talepte bulunmadığı, CMK'nın 101/3. maddesinin ilk tutuklama talebine ilişkin olduğu ve kovuşturma aşamasındaki tutuklu yargılamada müdafi atanmasını zorunlu kılmadığı, zorunlu müdafilik hallerinin kanunda sınırlı olarak sayıldığı ve yorum yoluyla genişletilemeyeceği, sanığın müdafiye erişim hakkının kısıtlanmadığı, TCK 314/2'de belirlenen temel cezanın 5 yıl hapis olduğu ve 3713 sayılı Kanun'un 5. maddesinin ceza artırımına ilişkin olduğu, CMK 150/3'ün ise temel cezayı esas aldığı, kanun koyucunun ceza artırımını öngören nitelikli halleri bu kapsamda değerlendirmediği, ayrıca sanığa talebi halinde baro tarafından ihtiyari müdafi görevlendirmesinin yapılabileceği gözetilerek, Özel Daire'nin sanığın savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle verdiği bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.