Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tahsil Yetkisi”
- Uyuşmazlık: Kasko sigortası yaptıran davacının, aracının çalınması üzerine sigorta şirketinden tazminat talebinde bulunması üzerine, sigorta priminin ödenip ödenmediği ve buna bağlı olarak sigortacının sorumluluğunun doğup doğmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tali acentenin prim tahsil yetkisi olmamasına rağmen, primin tahsil edildiği iddiası ve bu hususta tali acentenin bedelinin yetkili acenteye aktarıldığına dair beyanda bulunması karşısında, primin yetkili acenteye ödenip ödenmediğinin araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediye nezdinde çalışan işçilere ödenmiş olan tasarruf teşvik kesintisi, nema alacakları ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden belediyenin sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3417 ve 4853 sayılı Kanunlar uyarınca tasarruf teşvik alacaklarında işverenin sorumluluğu ve SGK'nın tahsil yetkisi bulunduğu, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 5. maddesi çerçevesinde Hazine ile yapılan uzlaşmaların kapsamı dışında kalan alacaklar yönünden işverenin sorumluluğunun devam ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinin dayanağı senedi tahsil cirosu ile devralan davalının alacaklı sıfatıyla borçlu aleyhine takip başlatmasının hukuken mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tahsil cirosu ile senedi devralanın vekil hamil sıfatıyla takip yetkisi bulunmadığı ve borçlunun hamile karşı ileri sürebileceği def'îlerin ancak cirantaya karşı ileri sürülebilecek def'îlerle sınırlı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı banka nezdindeki maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesi ve eklerindeki rehin, takas, mahsup ve tahsil yetkisi hükümleri ile davacının maaşından kesinti yapılmasına ilişkin verdiği yazılı beyan dikkate alınarak, davalı bankanın sözleşmeye bağlılık ve ahde vefa ilkeleri çerçevesinde hareket ettiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, sadece katılan şirket vekilinin sunduğu fotokopi belgeler ve bunlara dayanan eksik bir bilirkişi raporuna dayanarak, sanığın savunmasını ve maddi gerçeğin tespiti için gerekli olan tüm delillerin toplanmasını ihmal ederek hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tevdi mahalline yatırılan su faturası bedellerinin kime ödenmesi gerektiği konusunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı idarenin su faturası tahsil yetkisinin bulunduğu, davalı otelin ise tevdi mahalline yatırılan bedellerin tahsili konusunda sorumluluğunun olmadığı ve faturalarda atık su bedelinin yer almadığı gözetilerek, temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Teminat amacıyla ciro edilen çekte, cironun temlik cirosu mu yoksa gizli rehin cirosu mu olduğu ve buna bağlı olarak davalı bankanın çekin meşru hamili olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çekte rehin cirosunun geçersiz olduğu, ancak teminat amacıyla inançlı temlik cirosunun mümkün olduğu, uygulamada bankaların genellikle teminat amacıyla inançlı temlik cirosu yaptığı, somut olayda da çekin bu şekilde ciro edildiğinin anlaşıldığı ve davalı bankanın meşru hamil olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Belediye nezdinde çalışan işçilere ödenen tasarruf teşvik kesintisi, nema alacakları ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden belediyenin sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 5. maddesi çerçevesinde yapılan uzlaşma kapsamına alınmayan tasarruf teşvik kesintisi, katkı payı ve nema alacaklarından belediyenin sorumlu olduğu, Hazine ile ayrıca bir uzlaşma yapılmadığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun tahsil yetkisinin bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sigortalıya yapılan tedavi giderlerinden dolayı sigorta şirketlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu'na karşı sorumluluktan kurtulması için 6111 sayılı Kanun'un 59. ve Geçici 1. maddesinde belirtilen tutarları Sosyal Güvenlik Kurumu'na aktarmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun'un 59. maddesi ile 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesinde yapılan değişiklik ve 6111 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, sigorta şirketlerinin yapacağı aktarım ile prim aktarma borçlarının sona ereceği, aktarım yapılmaması halinde ise Kurum'un sigorta şirketine, Güvence Hesabına, işletene ve şoföre rücu hakkının devam edeceği şeklindeki yorumun kanunun amacına uygun düşmeyeceği ve Kurum'un süresinde aktarılmayan prim ve katkı payları için sigorta şirketlerine karşı 5510 sayılı Kanun'un 89. maddesine göre takip yaparak tahsil yetkisi bulunduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 25.02.2011 tarihinden önce meydana gelen trafik kazaları sebebiyle sigortalıya yapılan tedavi giderlerinden dolayı, sigorta şirketlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu'na karşı sorumluluktan kurtulması için 6111 sayılı Kanun'un 59. ve Geçici 1. maddesinde belirtilen tutarları Sosyal Güvenlik Kurumu'na aktarmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun'un 59. maddesi ile 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesinde yapılan değişiklik ve 6111 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, sigorta şirketlerinin yapacağı aktarım ile prim aktarma borcunun sona ereceği, aktarım yapılmaması halinde ise Kurum'un sigorta şirketine, Güvence Hesabına, işletene ve şoföre rücu hakkının devam edeceği, ancak aktarım için öngörülen üç yıllık süre içerisinde sorumluluğun da devam edeceğinin kabulünün kanunun amacına ve uygulanabilirliğine aykırı olacağı, ayrıca Kurum'un süresinde aktarılmayan prim ve katkı payları için sigorta şirketlerine karşı 5510 sayılı Kanun'un 89. maddesine göre takip yaparak tahsil yetkisi bulunduğu gözetilerek, direnme kararı onanmış ve dosyanın davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.