Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Taksirle Ölüme Neden Olma”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin olası kastla öldürme, bilinçli taksirle ölüme neden olma veya kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçlarından hangisini oluşturduğuna ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, yüksekten düşmenin ölümle sonuçlanabileceğini öngörmesine rağmen, kavga sırasında kendisinin de düşerek yaralanması nedeniyle ölüm sonucunu kabullenmediğinin, sanığın eyleminde bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin ve yerel mahkemenin taksirle ölüme neden olma suçundan verdiği hükmün bozulması gerektiğinin anlaşılması üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulün ölümüne sebebiyet veren eyleminin kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçu mu yoksa bilinçli taksirle ölüme neden olma suçu mu olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulün aracına tutunduğunu görmesine rağmen aracı durdurmayarak hızlanmaya devam etmesinin, maktulün yaralanması sonucunu doğurmasının muhakkak olduğu, ölüm neticesinin de bu yaralamadan kaynaklandığı ve sanığın ölüm neticesi bakımından en azından taksirle hareket ettiği gözetilerek eylemin TCK'nın 87/4. maddesinde düzenlenen kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu oluşturduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasten yaralama sonucu taksirle ölüme neden olma suçunda haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı, somut olayda haksız tahrik koşullarının bulunup bulunmadığı ve sanıklardan birinin temyiz aşamasında öldüğünün bildirilmesi üzerine mahallinde araştırma yapılıp yapılmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten işlenip neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda temel suç tipi olan kasten yaralama suçu haksız tahrik etkisi altında işlenmiş ise neticesi bakımından uygulanması gereken taksirle ölüme neden olma suçunda da haksız tahrik hükümlerinin uygulanabileceği, ancak somut olayda ölen kişiden sanıklara yönelen haksız bir söz veya davranış bulunmadığı ve sanıklardan birinin ölümüne ilişkin kayıt nedeniyle mahallinde araştırma yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı sanıklar yönünden onanmış, ölen sanık yönünden ise bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin olası kastla öldürme suçunu mu yoksa kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu mu, yoksa bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, karşı gruba demir çubuk fırlatırken aynı gruptaki maktulün ölümüne neden olması olayında, öngörülen muhtemel neticenin gerçekleşmesini kabullenerek hareket ettiği ve netice itibariyle ölüm meydana geldiğinden, eylemin olası kastla öldürme suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin bozma kararına karşı yapılan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine ve bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sınır dışı edilmek üzere karakola getirilen kişilerin kaçmaları üzerine polis memuru tarafından açılan ateş sonucu ölümlerin meydana geldiği olayda, sanığın eyleminin "kasten yaralama sonucu ölüme neden olma" suçu mu yoksa "taksirle ölüme neden olma" suçu mu olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, kaçan araca ateş ederken ölüm sonucunu öngörüp kabullenmediği, amacının durdurmak olduğu, ancak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak ölüme sebebiyet verdiği gözetilerek, eyleminin "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu mu yoksa taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulde meydana getirdiği yaralanmaların basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edilmiş olması, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunun oluşabilmesi için öngörülen yaralamanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olmaması gerektiği ve somut olayda sanığın eyleminin TCK’nın 87/4. maddesinde düzenlenen kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu oluşturmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin taksirle ölüme neden olma suçunu mu yoksa kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu ve yerel mahkemenin görevli olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında düzenlenen ilk iddianamede yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğunun belirtilmesi ve eylemin TCK'nın 87/4. maddesindeki kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu oluşturup oluşturmayacağının ağır ceza mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, asliye ceza mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi gerekirken yargılamaya devam ederek hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazası neticesi eşinin ölümü ve biri şikayetçi olmak üzere altı kişinin yaralanmasına neden olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 22/6. maddesinin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçu olduğu, TCK'nın 22/6. maddesindeki şahsi cezasızlık halinin uygulanabilmesi için failin eylemi sonucu münhasıran kendisinin ve ailesinin zarar görmüş olması gerektiği, olayda ise sanık ve ailesi dışında başkalarının da zarar gördüğü ve mağdurlardan birinin şikayetçi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK'nın 87/4. maddesinde düzenlenen kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu mu yoksa TCK'nın 85. maddesinde düzenlenen taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ölenin yüzüne vurduğu yumruğun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif bir yaralanmaya sebebiyet vermesi, ancak ölenin bu yaralanma sonucu değil, yaralanmanın neden olduğu stres ve eforun tetiklediği kalp krizi sonucu ölmesi, sanığın eylemi ile ölüm arasında illiyet bağı bulunsa da eyleminin TCK'nın 87/4. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, ölenin yaşı ve sanığın eğitim durumu gibi faktörler gözetildiğinde ölümün öngörülebilir olması nedeniyle sanığın taksirle ölüme sebebiyet vermekten sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulü kasten yaralama eyleminin ardından maktulün kalp krizi geçirerek ölmesi üzerine, sanığın eyleminin taksirle ölüme neden olma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kasten yaralama eylemi sonucu basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralanan maktulün, olayın meydana getirdiği stres ve efor nedeniyle kalp krizi geçirerek ölmesi olayında, sanığın maktulün kalp rahatsızlığı olduğunu bilmemesine rağmen, yaşlı maktulü itekleyip darbetmesi nedeniyle ölüm sonucunu öngörebilecek durumda olduğunun kabulüyle, sanık hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan kurulan hükümde isabetsizlik görülmeyerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme neden olma suçundan sanığın asli kusurlu mu, yoksa tali kusurlu mu olduğu ve buna bağlı olarak alt hadden ceza tayininin isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, aracının fren sistemindeki arızaya rağmen meskûn mahalde, iniş eğimli ve yoğun trafikte aşırı hız yaptığı, aktif olan diğer sistemleri kullanarak aracı durdurmak yerine bariyerlere çarparak durmayı denediği ve aracın bakımlarına gereken özen göstermediği gerekçesiyle asli kusurlu olduğu ve cezanın alt hadden uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme neden olma suçundan sanık hakkında verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilip çevrilmeyeceği hususunda değerlendirme yapılıp yapılmayacağı ve temel ceza belirlenirken TCK’nın 61/1-(g) maddesindeki failin güttüğü amaç ve saikin dikkate alınıp alınmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirli suçlarda verilen hapis cezasının TCK 50. madde uyarınca adli para cezasına çevrilmesinin mümkün olduğu, sanık müdafiinin lehe olan hükümlerin uygulanması talebinin bu hususu da kapsadığı, bu nedenle yerel mahkemenin bu konuda bir değerlendirme yapmamasının hukuka aykırı olduğu, ayrıca taksirli suçlarda TCK 61/1-(g) maddesindeki failin güttüğü amaç ve saik ölçütünün dikkate alınamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.