Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Talep Sonucuyla Bağlılık İlkesi”
- Uyuşmazlık: İş kazası nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, davacının dava dilekçesinde işverenin tam kusurlu olduğunu iddia ettikten sonra yargılama aşamasında davacının da kusurlu olduğunun tespit edilmesi durumunda, talep edilen manevi tazminat miktarından indirim yapılıp yapılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Manevi tazminatın amacının mağdurda bir huzur duygusu uyandırmak ve ruhi ızdırabı dindirmek olduğu, kusur oranının tespitinin manevi tazminat talebinin hukuki niteliğini değiştirmediği, ancak hâkimin takdir yetkisini kullanırken kusur oranını da dikkate alması gerektiği, davacının dava dilekçesindeki ifadelerinin genel ve soyut nitelik taşıdığı ve bu durumda yargılama sırasında kusurlu olduğunun tespit edilmesinin talep sonucunu değiştirmeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davanın kısmi dava mı yoksa belirsiz alacak davası mı olduğu ve fark ücret ile fark ikramiye alacaklarının belirsiz alacak türünde olup olmadığı, buna göre davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususlarında ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesindeki talep sonucu kısmında her bir alacak için bir miktar yazıp yanına parantez içerisinde "belirsiz" ifadesini kullanması ve yargılama aşamasında bilirkişi raporuna göre alacak miktarının artırılmasını talep etmesi ile davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının açıkça belli olduğu, davacının talebinin belirsiz alacak davası olduğu halde mahkemece davanın kısmi dava kabul edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İpotek bedelinin uyarlanması davasında, davacı tarafından ipoteğin kaldırılması talebi olmamasına rağmen mahkemenin ipoteğin kaldırılmasına karar vermesinin talep aşımı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi gereğince hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve davacının talep etmediği bir konuda karar veremeyeceği gözetilerek, davada ipoteğin kaldırılması talebi olmamasına rağmen mahkemenin ipoteğin kaldırılmasına karar vermesinin talep aşımı olduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Limited şirket ortağının şirketten çıkarılması davasında, ayrılma akçesinin hesabı yapılırken davacı şirketin talep sınırının aşılarak hüküm kurulup kurulmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taleple bağlılık ilkesi gereğince, hakimin tarafların talep sonucuyla bağlı olduğu ve ondan fazlasına hükmedemeyeceği, somut olayda ise mahkemenin davacı şirketin talep ettiği miktarın üzerinde bir hesaba dayalı olarak ayrılma akçesinden mahsup yaparak davacı şirketin talebini aştığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, dava konusu taşınmazlardan birinin yargılama aşamasında başkasına devredilmesi üzerine, mahkemenin davacının zilyetlik tespiti talebi dışında kullanım kadastrosu itirazı yönünden de hüküm kurup kuramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taleple bağlılık ilkesi gereğince, hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve davacı dava dilekçesinde 105 ada 13 parsel için herhangi bir talepte bulunmadığı halde mahkemece bu parsel yönünden de hüküm kurulması doğru olmadığından, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, davanın belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olduğu ve fark ücret ile fark ikramiye alacaklarının belirsiz alacak türünde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde talep ettiği her alacak için bir miktar yazdıktan sonra parantez içinde "belirsiz" ibaresini kullanması ve yargılama sırasında bilirkişi raporuna göre alacak miktarının artırılması talepli dilekçesinde "belirsiz alacak davasındaki" taleplerini artırdığını belirterek davasının belirsiz alacak davası olduğunu açıkça beyan etmesi karşısında, davacının talebinin açıkça belirsiz alacak davası olduğu halde mahkemece davanın kısmi dava kabul edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar için açılan eski hâle getirme davasında, mahkemenin eski hâle getirme bedelinin tahsiline mi yoksa taşınmazların eski hâle getirilmesine mi karar vermesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesi gereğince, davacının dava dilekçesinde eski hale getirme bedelinin tahsilini talep etmesi ve eski hale getirme talebinde bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin eski hale getirme bedelinin tahsiline karar veren direnme kararı onanmış ancak bedelin miktarına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Ecrimisil davasında, davacı tarafından kademeli faiz talebi olmamasına rağmen mahkemece kademeli faize hükmedilmesinin ve ıslah edilen miktar için faizin hangi tarihten itibaren işleyeceğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve davacının kademeli faiz talebinde bulunmadığı gözetilerek mahkemenin kademeli faize hükmetmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu, ayrıca ıslah edilen miktar için faizin ıslah tarihinden itibaren işlemesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi talebi kapsamında, dosya masrafının da iadesini talep edip etmediği ve mahkemenin taleple bağlılık ilkesine uygun karar verip vermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde dosya masrafının iadesine ilişkin bir talep bulunmadığı, mahkemenin ise davacı tarafından talep edilmeyen bu husus hakkında hüküm kurmasının HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davanın kısmi dava mı yoksa belirsiz alacak davası mı olduğu ve fark ücret ile fark ikramiye alacaklarının belirsiz alacak türünde olup olmadığı, buna göre davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde talep sonucunda kısmi miktar belirtip yanına parantez içinde "belirsiz" ibaresini yazmış ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak sadece belirtilen miktarın tahsilini istemiş olması, yargılama sırasında da bilirkişi raporuna göre alacak miktarının artırılması talepli dilekçesinde davasının belirsiz alacak davası olduğunu açıkça beyan etmesine rağmen, mahkemece davanın kısmi dava kabul edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu, davacının talebinin açıkça belirsiz alacak davası olması ve alacağın da belirsiz nitelikte olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, davanın belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olduğu ve dava konusu alacakların belirsiz alacak niteliğinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, işverenin hileli girdi-çıktı işlemleri nedeniyle eksik ödenen ücret ve ikramiye alacaklarını talep ettiği davada, dava dilekçesindeki talep sonucu ve yargılama sırasındaki beyanlarından davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı açıkça anlaşıldığından ve dava konusu alacakların belirlenmesi için işveren elindeki belgelere ihtiyaç duyulması nedeniyle davacının alacağın miktarını tam olarak belirlemesinin beklenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin kısmi dava olarak kabulüne dair karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, davanın kısmi dava mı yoksa belirsiz alacak davası mı olduğu ve fark ücret ile fark ikramiye alacaklarının belirsiz alacak türünde olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesindeki talep sonucu ve yargılama sırasındaki beyanlarından davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının açık olduğu, yerel mahkemece davanın kısmi dava olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu, ayrıca davacının alacağının belirlenmesinde işveren elindeki belgelere ihtiyaç duyması nedeniyle alacağın belirsiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.