Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Talep Tarihi”
- Uyuşmazlık: Kesinleşen hizmet tespiti davası sonucu sigortalılık süresi şartını sağlayan davacının, ilk yaşlılık aylığı tahsis talebinin reddinden sonra tekrar talepte bulunmadan aylık bağlanıp bağlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davasının kesinleşmesiyle davacının 506 sayılı Kanun'un geçici 81/B-f maddesindeki yaşlılık aylığı koşullarını sağladığı, ilk tahsis talebinin reddinden sonra çalışmaya devam etmesinin aleyhine yorumlanamayacağı ve dava dilekçesinde talep ettiği tarihten itibaren aylık bağlanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurtdışı borçlanma süresi de göz önünde bulundurulduğunda yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli şartları sağlayıp sağlamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 3600 prim gün sayısı şartını 24.04.2011 tarihinde yerine getirdiği, 506 sayılı Kanunun Geçici 81. maddesinin C/b-bc bendi uyarınca bu durumda yaşlılık aylığı bağlanması için 56 yaş şartının aranacağı, davacının tahsis talep tarihinde 56 yaşını doldurmamış olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurtdışında çalışırken kısa süreli çalışmaya tabi olan ve yurt dışı borçlanmasını yaparak yaşlılık aylığı talebinde bulunan davacının, ilk tahsis talebi reddedildikten sonra yurtdışındaki ikametini sonlandırmasına rağmen, aylık bağlama tarihi konusunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yurtdışında geçen süreleri borçlananlara aylık bağlanabilmesi için aranan kesin dönüş koşulunun, kısa süreli çalışmalar hariç yurtdışındaki çalışmaların ve ikamete dayalı sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneklerinin sona ermesiyle gerçekleştiği, bu koşulun istem tarihinden sonraki bir tarihte de olsa sağlanması halinde yeni bir tahsis talebine gerek olmaksızın aylığa hükmedilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu kapsamında yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı ve ıslah dilekçesiyle aylık talep tarihini değiştirmesinin hukuki sonucu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının vergi, oda ve sicil kaydı bulunmadığı için 08.05.1992 tarihinden sonra 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalılığının sona erdiği, sonraki prim ödemelerinin isteğe bağlı sigortalılık olarak değerlendirilmesi gerektiği ve toplam hizmet süresinin 25 yılı doldurmaması nedeniyle yaşlılık aylığına hak kazanmadığı, ayrıca davanın açıldığı tarihteki koşulların esas alınması gerektiğinden ıslah dilekçesiyle talep tarihinin değiştirilmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Avukatlık mesleki sorumluluk sigortası poliçesinde, hatalı eylemin işlendiği tarihin poliçenin geriye yürürlük tarihi içinde olup olmadığı ve hatalı eylemin sigortalı tarafından poliçe düzenlenmesinden önce biliniyor olmasının teminat kapsamını etkileyip etkilemediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Talep esaslı düzenlenen avukatlık mesleki sorumluluk sigortası sözleşmesinde, hatalı eylemin geriye yürürlük tarihi içinde gerçekleşmiş olması ve sigortalının bu durumu sözleşme tarihinden önce bilmesi/bilmesi gerektiğinin tespit edilmesi, sözleşmenin TTK m.1458 hükmü uyarınca hükümsüzlüğüne yol açacağından, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna geçen davacının ücret farkı, giyim yardımı ve yol yardımı alacaklarının talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerden olmadığı, ayrıca toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebinin tarihinden itibaren sözleşme hükümlerinden faydalanabileceği, bu nedenle talep tarihinden önceki dönemlere ilişkin taleplerinin reddine, talep tarihinden sonraki dönem için ise davalı tarafından yapılan ödemeler de dikkate alınarak yol yardımının yeniden hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, daha önce açtığı davada ıslah yoluyla talep ettiği döneme ilişkin işçilik alacakları için ayrı bir dava açması nedeniyle derdestlik itirazının kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk davada, işe giriş tarihiyle ilgili düzeltme talebi içeren ıslah dilekçesiyle talep edilen döneme ilişkin alacaklar için ikinci bir ıslah yasağı nedeniyle hüküm kurulmadığı ve bu alacaklar yönünden kesinleşmiş bir karar bulunmadığı gözetilerek derdestlik itirazının reddine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının Almanya'da geçen çalışma süreleri dikkate alınarak sigorta başlangıç tarihinin tespiti ve yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim gün sayısı şartlarını 23.05.2002 tarihinden önce yerine getirdiği ve tahsis talep tarihinde 50 yaşını doldurduğu, 506 sayılı Kanun'un Geçici 81/C maddesi uyarınca yaşlılık aylığına hak kazanmak için aranan şartları sağladığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hatalı tıbbi müdahale nedeniyle açılan tazminat davasında, ıslah dilekçesi ile artırılan maddi tazminat talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve uygulanacak faiz türünün ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı doktor arasındaki ilişkinin vekalet sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davacının zararı öğrendiği tarihten itibaren beş yıllık süre geçmeden ıslah dilekçesi ile talebini artırdığı ve bu sebeple zamanaşımının gerçekleşmediği, ancak mahkemece taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak olay tarihinden itibaren faize hükmedildiği ve davalılar yönünden uygulanması gereken faiz çeşidinin de hatalı belirlendiği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, toplu iş sözleşmesinden yararlanmak için dayanışma aidatı ödemesine rağmen, sözleşme hükümlerinden yararlanmaya başlayacağı tarihin belirlenmesi ve buna bağlı olarak fark alacağının hesaplanması ile sendikal tazminata hak kazanıp kazanmadığı noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Kanun'un 39/4. maddesindeki, dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebinin talep tarihinden itibaren geçerli olacağı hükmü ile Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının derdest davalara da uygulanması gerektiği gözetilerek, davacının dayanışma aidatı ödeyerek talepte bulunduğu tarihten itibaren hesaplama yapılması gerekirken, mahkemece bu husus dikkate alınmadan hatalı hesaplamaya dayalı hüküm kurulduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davasında, talep arttırımı yapılan kısımlar için faiz başlangıç tarihinin dava tarihi mi yoksa talep arttırım tarihi mi olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasında zamanaşımının alacağın tamamı için dava tarihinde kesileceği, davanın amacının alacağın tümünün tahsili olduğu ve davacıya bu yönde istisnai bir hak tanındığı, belirlenen alacağın tümü için temerrüdün dava tarihinde gerçekleşeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu'nun, davacının hak sahibi sıfatıyla yapmış olduğu askerlik borçlanması talebinin reddine ilişkin işleminde hizmet kusuru bulunup bulunmadığı ve bu işlem nedeniyle Kurumun haksız fiil sorumluluğunun doğup doğmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Kanun’un Ek 9. maddesindeki “sigortalı olma” ifadesinin Kurum tarafından dar yorumlanması nedeniyle talebin reddedilmesinin hukuka aykırı olmadığı, Kurumun kusurlu sayılamayacağı ve davacının ilk başvurusunda tedbiren askerlik borçlanması işlemlerinin tamamlanmasını talep etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.