Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tam Maliklik”
- Uyuşmazlık: Davacının, davalı tarafından satın alınan tarım arazisi üzerinde, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8/İ maddesine dayanarak önalım hakkı kullanıp kullanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava konusu tarım arazisinin satışı tarihinde sınırdaş parselde tam malik konumunda bulunmaması, satış tarihinden sonra tam malik olması ise önalım hakkının doğmadığından, davacının önalım hakkını kullanamayacağına karar verilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla taşınmazın tamamına sahip olan davacının, daha önce miras paydaşları ile kiracı arasında akdedilen kira sözleşmesine dayanarak, işyeri ihtiyacı nedeniyle 6570 sayılı Kanun'un 7/d maddesi uyarınca açtığı tahliye davasının reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, miras yoluyla taşınmazın tamamına sahip olsa dahi, daha önce miras paydaşı sıfatıyla taşınmazda hak sahibi olması nedeniyle 6570 sayılı Kanun'un 7/d maddesinden yararlanamayacağı, ancak yeni malik olarak 6098 sayılı TBK’nın 310. maddesi uyarınca kira sözleşmesinin tarafı haline geldiği ve işyeri ihtiyacını kanıtlaması halinde tahliye talep edebileceği gözetilerek, eksik inceleme ile davanın reddine ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine yapılan ödemeler nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumunun araç malikine rücuan tazminat davası açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'nun 3. maddesi ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 3. ve 85. maddeleri uyarınca, araç malikinin "işleten" sıfatının bulunmaması ve kazada ölen sigortalının tam kusurlu olması gözetilerek, rücuan tazminat talebinin reddine dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı, kadastro çalışması sırasında hatalı tespit nedeniyle belediyeye devredilen taşınmazın mülkiyetinin aslında kendisine ait olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tapu iptali ve tescil talebinin dayandığı kazandırıcı zamanaşımı ve miras yoluyla intikal iddialarının ispatlanamaması ve davacının dava konusu taşınmazı tam olarak belirleyememesi gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro sonrası sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü süre ve taraf değişikliğinin hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, kadastro tespiti sonrasında yapılan devirlerle taşınmaz malikliğini iktisap etmiş olmaları nedeniyle davanın kadastro sonrası nedene dayalı olduğu, davalı değişikliği talebinin ise maddi hataya dayanması ve yargılamanın başında düzeltilmiş olması nedeniyle husumet itirazının reddi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı vakfın mülkiyetindeki taşınmazların zilyetlikle kazanılıp kazanılamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vakfın gayrisahih vakıf niteliğinde olduğu ve davacının 20 yıldan fazla süredir taşınmazları zilyetliğinde bulundurduğu tespit edilerek, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca zilyetlikle kazanma şartlarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliği yoluyla taşınmazı iktisap edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, gayrisahih vakıf arazisi üzerinde 20 yıldan fazla süredir nizasız, sürekli ve malik sıfatıyla zilyetliğinin bulunduğu, bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacı tarafından ileri sürülen zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı, özellikle dava konusu taşınmazın tarihsel hava fotoğrafları ve yerel bilirkişi incelemesi ile değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca davalının yasal hasım olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararını onayan istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetlikle mülk edinme iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın toplulaştırma çalışmaları geçirmesi, hava fotoğraflarında taşınmaz sınırlarının ve üzerindeki tarımsal faaliyetlerin belirgin olmaması, davacının zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti için yeterli araştırma yapılmaması ve toplulaştırma çalışmalarının amacına uygun şekilde davacının paydaş kılınması hususunun gözetilmemesi nedeniyle bozularak, eksik incelemenin tamamlanması amacıyla yerel mahkemesine geri gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Tespit harici bırakılan Hazine arazisinin davacı tarafından ihya edilerek kazanılıp kazanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava konusu taşınmazı ekip biçmek suretiyle yirmi yıldan fazla süredir zilyetliğinde bulundurduğu, taşınmazda amenajman çalışması uygulanıp toprak işlemesi yaparak imar ve ihya ettiği ve bu yolla Hazine arazisi üzerindeki mülkiyet hakkını kazandığı gözetilerek yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.