Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tanınırlık”
- Uyuşmazlık: Boşanan kadının, kocasının ölümünden sonra da kocasının soyadını kullanmaya devam edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların boşanma protokolünde kadının kocasının soyadını kullanmasına izin verildiği, kadının bu soyadı ile uzun süredir tanındığı ve mesleki hayatını sürdürdüğü, kadının soyadı kullanımından kaynaklanan somut bir zararın ispatlanamadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yapılan marka başvurusunun, davacının daha önce tescil ettirdiği markasıyla benzerlik teşkil edip etmediği ve bu nedenle hükümsüz sayılması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı markasının eğitim-öğretim alanında belli bir bilinirlik ve sektörel tanınırlık elde etmiş olması, başvuru markasının davacı markasıyla karıştırılma ihtimali yaratması ve davalının Ümraniye ibaresinin eklenmesiyle davacının bir şubesi algısı oluşturabileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bozma ilamına direnme kararı verilerek sanığın silahlı terör örgütü yöneticisi olma suçundan mahkûm edilmesinin isabetli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgütsel faaliyetlerinin önemini ortaya koyan hususlar bulunsa da, Bylock kaydı ve 2014 sonrası örgüt yapılanmasında yer almadığı, istişare heyetinde bulunsa dahi tek başına karar alma yetkisinin olmadığı gözetilerek, sanığın eyleminin örgüt üyeliği suçunu oluşturduğu ve bu suçtan cezalandırılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye mi yoksa yönetici mi olduğu noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt hiyerarşisinde tek başına karar alma yetkisine sahip olmadığı, Danıştay ile ilgili kararları bir üst kurulun aldığı, ayrıca yargı yapılanmasının mahrem imamlara bağlı olduğu ve sanığın da bu imamlardan talimat aldığı gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu kabul edilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Belirli süreli iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, fesih nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılıp kazanılmadığı, prim alacağının varlığı ve hesaplanması ile cezai şartın uygulanabilirliği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçeleri değerlendirilerek, usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlenmeden önceki soyadının kullanımına ilişkin açılan davada, yerel mahkemenin kabul kararının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Evlenmeden önceki soyadının kullanılmasının AİHS’nin 8. maddesi ve Anayasa’nın 17. maddesi kapsamında bir insan hakkı olduğu ve bunun için haklı bir gerekçe aranmasının AİHS’nin 14. maddesine aykırılık teşkil edeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının "BİM" esas unsurlu tanınmış ve seri markaları karşısında, davalı şirketin aynı sınıftaki "sisbim" ibareli markasının 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi gereğince karıştırılma tehlikesi oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin "sisbim" markasının, davacının "BİM" markalarının ayırt ediciliği düşük "BİM" ibaresini içermesine rağmen, ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali oluşturmayacağı, işaretler arasında görsel, işitsel ve anlamsal farklılıklar bulunduğu ve "BİM" ibaresinin "Bilgi İşlem Merkezi" kısaltması olarak da kullanıldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının internet gazetesinde yayınladığı köşe yazılarının davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat sorumluluğu doğurup doğurmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının köşe yazılarında davacıyı FETÖ terör örgütü ile ilişkilendirmek suretiyle hiçbir dayanağı olmadan kişilik haklarına saldırıda bulunduğu, ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı ve bu eylemin kamusal bir yarara hizmet etmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının tanınmış markası ile davalının marka başvurusu arasında 556 sayılı KHK'nın 8/4. maddesi kapsamında karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığı ve davalı başvurusunun davacı markasının tanınmışlığından haksız yararlanma oluşturup oluşturmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı markası ile başvuru konusu marka arasında karıştırılma ihtimaline yol açacak derecede benzerlik bulunmaması nedeniyle 556 sayılı KHK'nın 8/4. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin silahlı terör örgütüne üyelik mi yoksa yöneticilik mi suçunu oluşturduğu ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğinden kaynaklanan hiyerarşi içerisinde hareket ederek örgütün yargısal mekanizmalara egemen olma faaliyetleri kapsamında Danıştay ve HSYK üyeliğine yerleştirildiği, örgütsel amaçların gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunduğu, ancak örgütün hiyerarşik yapılanmasında 5. kat veya daha üst konumda olmadığı ve mahrem yapılanmada yer almadığı gözetilerek eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu kabul edilmiş, temel cezanın belirlenmesinde üst sınıra daha yakın bir ceza verilmesi gerektiği hususu gözetilmediği gerekçesiyle hükmün eleştirilerek onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Davalı şirketin bayilik sözleşmesini haksız yere feshetmesi nedeniyle davacı bayi tarafından açılan kâr kaybı, portföy tazminatı ve manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından yapılan feshin haksız olduğu, ancak davacının tek satıcılık hakkının bulunmaması nedeniyle portföy tazminatına hak kazanmadığı, manevi tazminat için gerekli şartların oluşmadığı ve davacının uğradığı kâr kaybının yerel mahkemece hükmedilen miktar ile belirleneceği değerlendirilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.