Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tapu Harici Yer”
- Uyuşmazlık: Hazine'nin, özel orman parsellerinin tapu kayıtlarının yolsuz tescil iddiasıyla iptalini ve Hazine adına tescilini talep ettiği davada, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararının onanıp onanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel orman parsellerinin, yetkisiz bir heyet tarafından düzenlenen ve yasa ile yönetmeliğe aykırı bir işlem sonucu oluşturulan 31.07.1989 tarihli "Mahkeme Kararı Uygulama Tutanağı"na dayanılarak tapuya tescil edildiği, bu parsellerin bulunduğu alanın daha önce kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde yer aldığı, 4785 sayılı Yasa ile devletleştirildiği ve 5658 sayılı Yasa uyarınca iade talebinin reddedilerek Hazine mülkiyetinde kaldığı gözetilerek, davalı adına oluşturulan tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve davalının ediniminin korunamayacağı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, çekişmeli parsellerin davacıların dayandığı tapu ve vergi kaydı kapsamında olup olmadığı, zilyetlik yoluyla kazanılıp kazanılamayacağı ve orman içi açıklık niteliğinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli parsellerin, davacıların dayandığı tapu kaydının sınır ve miktar itibariyle kapsamı dışında kaldığı, parsellerin etrafının devlet ormanı ile çevrili olduğu, orman bütünlüğü bozulmadan ayrılmasının mümkün olmadığı, eğim ve bitki örtüsü itibariyle orman içi açıklık niteliğinde olduğu ve bu nedenle zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tescil harici bırakılan taşınmazın, davacılar tarafından ibraz edilen tapu kaydına dayanılarak tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kaydının, tescil harici bırakılan taşınmaza ait olduğunun ispatlanamaması, tapu kaydındaki yer ve sınır beyanlarının mevcut durumla uyuşmaması ve zemin incelemesinde tapu kaydı ile tescil harici bırakılan yer arasında bağlantı kurulamaması gözetilerek, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından haksız şekilde elatılarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmazın, davacının dayandığı tapu kaydının kapsamında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu tapu kaydının değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlar içermesi nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca kayıtta yazılı miktar olan 4 dönüm itibariyle geçerli olduğunun kabulü gerektiği, önceki kesinleşmiş yargı kararları ile de bu miktar ve kapsamın belirlendiği gözetilerek, davacının tapu kaydı dışında zilyetlikten kaynaklanan üstün hakka dayanmaması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kayıtlarına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacı kayıtlarının tespit harici bırakılan ve Hazine adına tescil edilen taşınmazlara uygulanıp uygulanmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen usul ve esaslara aykırı olarak, tapu kayıtlarının zemine uygulanması, taraf delillerinin toplanması ve bilirkişi incelemesi konularında eksik araştırma yapması ve hüküm kurması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan ancak eski tapu kayıtlarında yer alan bir taşınmazın kendilerine tescilini talep etmişlerdir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davacıların zilyetlik iddiasını ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş ancak Yargıtay, hükmüne uyulan bozma kararında belirtilen hususların yerine getirilmemesi, özellikle de davacıların dayandığı tapu kaydının doğru bir şekilde uygulanmaması ve eksik araştırma nedeniyle yerel mahkeme kararını bozmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların, miras yoluyla intikal eden ve eski tapu kayıtlarına dayalı mülkiyet iddiaları ile davalıların zilyetlik ve kazandırıcı zamanaşımı iddiaları arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının kapsamının belirlenmesinde ve uygulanmasında eksiklikler bulunduğu, zilyetlik iddialarının da yeterince araştırılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davacıların davasının reddine ve davalıların lehine tescile ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın davacılar adına tespit ve tescili talebi üzerine davalı Hazine ve diğer davalıların itirazları üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacıların zilyetlik iddiasını ve tapu kaydının kapsamını yeterince araştırmadan, komşu parsellerle olan ilişkiyi ve tapu kaydının uygulanmasını denetlemeden, ayrıca yol olarak tescil harici bırakılan yere tapu iptali ve tescili kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan yerin tapu kaydına dayalı olarak tescili istemine ilişkin davada, yerel mahkemenin Yargıtay bozma kararına karşı direnme kararının usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına karşı direnme veya uyma yönünde açık bir karar vermeyip, esasa ilişkin hüküm kurması, HUMK'nun 429/2. maddesinde öngörülen usule aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.