Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tasfiye Giderleri”
- Uyuşmazlık: Terkin edilmiş bir limited şirketin ihyası talebi üzerine, tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şirketin terkininden önce açılmış bir davanın devam etmesi ve tasfiye memurunun bu davadan haberdar olması nedeniyle, tasfiye işlemlerini eksik yaptığı ve davaya sebebiyet verdiği gözetilerek, tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu tutulması yönündeki istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasfiye edilmiş bir şirketin ihyası talebine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı alacaklının ihya talebinde hukuki yararının bulunduğu ve tasfiye memurunun eksik tasfiye işlemlerinden sorumlu olduğu gözetilerek, şirketin ihyasına ve yargılama giderlerinin tasfiye memurundan alınmasına dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Terkin edilmiş bir şirketin ihyası davasında, şirketin ihyasına ve ek tasfiye işlemlerine karar verilmesi üzerine yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tasfiye memurundan alınıp davacıya verilip verilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 326. maddesi gereğince yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerektiği ve davalı tasfiye memuru aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek yargılama giderlerinin davalı tasfiye memurundan alınıp davacıya verilmesi ve vekalet ücretine hükmedilmesi yönünde onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin, terkin işleminden sonra açılan dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası talebi üzerine, tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye memurunun usulüne uygun tasfiye işlemlerini yerine getirdiği ve ihya davasına dayanak olan hizmet tespit davasının şirket ticaret sicilinden terkin edildikten sonra açıldığı gözetilerek, tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına ilişkin hükümler düzeltilerek karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Şirket ihyası davasında, tasfiyenin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ve tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı olduğu derdest bir dava nedeniyle şirket tasfiyesinin eksiksiz tamamlanamadığı ve bu nedenle tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirketin ihyası talebine ilişkin açılan davada, tasfiye memuru aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinden, davalı konumunda bulunan tasfiye memurunun sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasfiye memuruna karşı açılan şirket ihyası davasında davacının hukuki yararı, tasfiye memurunun kusuru ve yargılama giderlerinin tasfiye memuruna yükletilip yükletilemeyeceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kurumun, tasfiye edilen şirket aleyhine açtığı rücuan tazminat davasının derdest olması ve tasfiye memurunun iş kazası nedeniyle şirkete rücu edileceğini bilebilecek durumda olmasına rağmen tasfiyeyi kapatmasındaki kusuru gözetilerek, şirketin ihyasına ve yargılama giderlerinin tasfiye memuruna yükletilmesine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Terkin edilmiş bir şirketin ihyası davasında yargılama giderlerinin tasfiye memurundan tahsil edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tasfiye memurunun, davacının davanın açılmasına sebebiyet vermediği ve ilk duruşmada davayı kabul ettiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 312. maddesi gereğince yargılama giderlerine mahkûm edilmemesi gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirket ihyası davasında yargılama giderleri ve vekalet ücretinin kime yükleneceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın kabulü ile şirketin ihyasına karar verilmesi durumunda tasfiye memuru atanması gerektiği, şirketin resen terkin sebebiyle kusuru bulunmayan yasal hasım konumundaki Sicil Müdürlüğünün yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının doğru olmadığı gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Resen terkin edilen şirketin ihyası davasında, tasfiye memuru atanması ve yargılama giderlerinin davalı idareden tahsili konusunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı TTK'nın Geçici 7. maddesi ve 7511 sayılı Kanun'un 16. maddesi gereğince, resen terkin edilen şirketin ihyası davasında tasfiye memuru atanmasının gerekli olduğu, ancak yargılama giderlerinin davalı ticaret sicili müdürlüğünden tahsil edilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirketin ihyası davasında davalı tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu tutulup tutulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ihya davası açmakta haklı olduğu ve davalı tasfiye memurunun ilk celsede gelip davayı kabul etmediği gözetilerek, davalı tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Terkin edilmiş bir şirketin ihyası talebi üzerine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tasfiye memurundan tahsil edilip edilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmese de, davalı tasfiye memuru aleyhine hüküm kurulduğu için HMK 326/1 uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.