Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tedavüle Koyma”
- Uyuşmazlık: Sanığın 13.03.2006 ve 17.05.2006 tarihlerinde gerçekleştirdiği sahte para tedavüle koyma eylemlerinin tek bir suç işleme kararı kapsamında işlenip işlenmediği ve buna bağlı olarak ikinci eylem için açılan davanın mükerrer olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın her iki eylemi arasında iki aydan fazla zaman aralığı bulunması, eylemlerde kullanılan sahte paraların farklı değerlerde olması, eylem tarzlarının farklılaşması ve coğrafi farklılık gibi hususlar gözetilerek, eylemlerin farklı suç işleme kararları ile gerçekleştirildiği, aralarında fiili kesintinin bulunduğu ve bu nedenle ikinci davanın mükerrer olmadığı kanaatine varılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında aynı suçtan dolayı açılan iki ayrı davanın, sanığın yakalanması nedeniyle temadiin kesintiye uğrayıp uğramadığı ve ikinci davanın mükerrer olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte parayı tedavüle koyma eyleminin yakalanmasıyla kesintiye uğradığı ve bu tarihten sonraki eyleminin yeni bir suç teşkil ettiği gözetilerek, ikinci davanın mükerrer olmadığına ve ayrıca sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğine karar verilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı parada sahtecilik suçunun sabit olup olmadığının tespiti bakımından eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, sahte para kullanan diğer sanıklarla olay öncesinde ve olay sırasında birlikte hareket etmesi, çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı savunmalar yapması, dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sanığın parada sahtecilik suçuna iştirak ettiğinin sabit olduğu ve eksik araştırma iddiasının yerinde olmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karar tarihi itibarıyla hapisten çevrili adli para cezasının tekerrüre esas olup olmadığı ve bu bağlamda TCK’nın 58/3. maddesi uyarınca seçimlik cezalardan hapis cezasının seçilmesinin zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan CMUK'un 305. maddesine göre, miktar itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında bulunan adli para cezası ile mahkumiyet hükümlerinin tekerrür uygulamasına esas alınamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Davacılar murisinin hissedar olduğu taşınmaza davalı belediyenin kamulaştırmasız el atıp atmadığı ve taşınmazdan geçen yolların tapu malikleri arasında yapılan fiili taksim sonucunda rızaları ile terk edilip edilmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tapu kaydının pasif olduğu ve imar uygulamasına tabi tutulduğu, bu nedenle parselin hangi imar parsellerine gittiğinin ve yeni oluşan fiili duruma göre değerlendirme yapılması gerektiği, ayrıca taşınmaza ait özel parselasyon krokisinin bulunup bulunmadığı, fiili kullanım ve fiili taksim durumu kesin olarak tespit edilmeden eksik incelemeyle hüküm kurulduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların murislerinden intikal eden taşınmazın Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle iadesi veya tazminat talepli davada, davacıların aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların murislerine ait taşınmazın daha önce davacılar dışındaki kişilere satılmış ve tapuda devredilmiş olması nedeniyle davacıların dava konusu taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı bulunmadığı ve bu nedenle aktif dava ehliyetlerinin olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, Yargıtay, eksik bilgi ve belgeler nedeniyle yerel mahkeme kararını inceleyemiyor.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafa tebligat yapılmamış olması, tapu kayıtlarının ve ilgili diğer belgelerin eksik olması, davaya konu taşınmazların geçmiş işlem bilgilerinin yetersiz olması ve bazı şerhlerin tarih ve gerekçelerinin tespit edilememiş olması gözetilerek, dosyanın eksikliklerin giderilmesi için yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve Hazine adına tescili davasında, kamulaştırma bedelinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve tescil hükümlerinin ifraz edilen parsellerle uyumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, kamulaştırma bedelinin tespitinde isabetsizlik görülmediği ancak acele kamulaştırma dosyasında bloke edilen bedelin mahsubu ile eksik bedele hükmedilmesi ve tescil hükmünün infazda tereddüt yaratacak şekilde düzenlenmesi bozmayı gerektirmiş, bu hataların düzeltilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden karar düzeltilerek onanmıştır. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın orman sayılıp sayılmayacağı, davacıların tapu kaydının geçerliliği ve zilyetlik iddialarının dayanağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın 1967 yılı orman tahdidi dışında kalsa da coğrafi konumu, ağaç yapısı ve 1959 tarihli memleket haritasındaki yeşil alan olarak görünmesi gibi hususlar gözetilerek 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 7. maddesi gereğince orman sayılan yerlerden olduğuna ve Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Organ veya doku ticareti suçunda, alıcının yaşamının kurtarılması amacıyla organ satın almasının TCK’nın 25/2. maddesinde düzenlenen zorunluluk hâli kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TCK’nın 92. maddesinde organ veya dokularını satan kişi bakımından özel bir zorunluluk hâlinin düzenlenmiş olması, organ ve doku ticareti suçuna karşı yürütülen mücadele ve bu suçu işleyenlerin cezalandırılmasını engellememek amacıyla, alıcı konumundaki kişinin organ satın alması eyleminin TCK’nın 25/2. maddesinde düzenlenen zorunluluk hâli kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin sanıkları organ veya doku ticareti suçundan mahkûmiyetine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.