Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tehdit ve Hile”
- Uyuşmazlık: Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayanmaksızın 15 yaşından küçük mağdureye karşı cinsel istismarda bulunan sanığın, mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmasından sorumlu olup olmadığı ve sorumlu tutulması halinde TCK'nın 103. maddesindeki değişiklikler nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurenin yaşı, kendi yaşı ve eyleminin sosyal sonuçlarını bilmesi nedeniyle mağdurenin ruh sağlığının bozulabileceğini öngörmesi gerektiği ve bu nedenle en azından taksirle hareket ettiği, ayrıca TCK'nın 103. maddesindeki değişikliklerin sanık lehine olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin sanığı TCK'nın 103/6 maddesinden cezalandırmasının hukuka uygun olduğu ve Anayasa Mahkemesinin TCK 53. madde ile ilgili iptal kararı da dikkate alınarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik eylemlerinin bir kısmının mağdur 15 yaşından küçükken, bir kısmının ise 15 yaşını doldurduktan sonra gerçekleştirilmesi nedeniyle, bu eylemlerin zincirleme suç kapsamında tek bir çocuğun cinsel istismarı suçu olarak mı yoksa ayrı ayrı çocuğun cinsel istismarı ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçları olarak mı değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun cinsel istismarı suçu ile reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun, hukuki konuları aynı olmakla birlikte muhakeme şartları ve maddi unsurları bakımından farklılıklar içermesi, birbirlerinin daha ağır veya daha hafif cezayı gerektiren nitelikli halleri olarak kabul edilemeyecekleri ve TCK’nın 43. maddesi anlamında "aynı suç" kapsamında değerlendirilemeyecekleri gözetilerek, sanığın mağdur 15 yaşını tamamlamadan önceki eylemleri nedeniyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 15 yaşını tamamladıktan sonraki eylemleri nedeniyle ise reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, tehdit ve hile yoluyla taşınmazlarının devredildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazlarının devrinin hile ve tehdit yoluyla gerçekleştiği iddiasını ispatlayamaması ve mahkemenin dosya kapsamındaki delilleri değerlendirerek davalıların iyi niyetli olduğunu kabul etmesi gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayanmaksızın 15 yaşından küçük mağdure ile ilişkiye giren sanığın, mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmadan sorumlu tutulup tutulamayacağı ve bu bozulmanın cezanın belirlenmesinde nasıl dikkate alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yaşı, sosyal çevresi ve eğitim düzeyi gözetilerek mağdurenin ruh sağlığının bozulacağını öngöremeyeceği ve bu ağır neticede taksir derecesinde dahi kusurunun bulunmadığı kabul edilerek TCK’nın 103/6. maddesi kapsamında ceza artırımı yapılamayacağı, ancak ruh sağlığının bozulmasının TCK'nun 61. maddesi uyarınca cezanın bireyselleştirilmesinde dikkate alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ilişkin Özel Daire kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıklar hakkında TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunun anlaşılması, sahte kimlik taşıyor olsa dahi sanıkların mağdurenin yaşı konusunda dikkatli davranmaları gerektiği ve sanıkların mağdurenin küçük yaşta olduğunu bilmeleri gerektiği gözetilerek TCK'nın 30. maddesindeki hata hükmünün uygulanamayacağına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, hile ve tehdit yoluyla taşınmazını ve aracını devrettiği iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davası ile davalının açtığı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının birleştirilmesinden kaynaklanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın hile ve tehdit iddiasını ispatlayamaması, tanık beyanlarının görgüye değil duyuma dayanması ve hükmün usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalıya devrettiği taşınmazların hile ve tehdit altında devredildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil istemiyle açtığı davada, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay'ın kararı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin hile ve tehdit iddialarını ispatlayamaması ve davalıların iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından verilen vekaletname ile satışı yapılan taşınmazın, davacının akli melekelerinin yerinde olmadığı bir dönemde hile ve tehditle alınan vekaletname ile devredildiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının vekaletname verdiği tarihte fiil ehliyetine sahip olduğuna dair Adli Tıp Kurumu raporu bulunsa da, vekaletnamenin hile ve tehditle alınarak vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve taşınmazı edinen davalının da iyiniyetli olmadığı değerlendirilerek, ilk derece mahkemesinin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların akıl hastası reşit olmayan mağdureyi alıkoyma eylemlerinin TCK'nın 430/1. mi yoksa 430/2. maddesine göre mi nitelendirileceği ve dava zamanaşımının dolup dolmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağdureyi cebir, tehdit veya hile kullanmadan, şehvet hissiyle alıkoydukları eylemlerinin 765 sayılı TCK'nın 430/2. maddesine uyduğu, bu madde kapsamındaki suçun dava zamanaşımının ise dolduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayanmaksızın 15 yaşından küçük mağdureye karşı cinsel istismarda bulunan sanığın, mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmadan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 15 yaşından küçük mağdure ile cinsel ilişkiye giren sanığın, içinde bulunduğu sosyal ortam ve kişisel özellikleri itibariyle eyleminin mağdurenin ruh sağlığını bozabileceğini öngörmesi gerektiği ve bu nedenle en azından taksirle hareket ettiği gözetilerek yerel mahkemenin sanığı mağdurenin ruh sağlığının bozulmasından sorumlu tutan hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: 15 yaşından küçük mağdureyi cebir, tehdit veya hile kullanmaksızın alıkoyan sanığın eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu mu yoksa çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: 15 yaşını tamamlamamış çocuğun kendi iradesiyle serbestçe hareket etme hakkı üzerinde mutlak surette tasarruf edemeyeceği, bu nedenle rızasının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından hukuka uygunluk nedeni oluşturmayacağı ve sanığın eyleminin TCK'nın 109/1, 109/3-f, 109/5. maddelerindeki kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararının onanmasına, Özel Daire bozma kararının ise kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, mağdurenin akıl zayıflığının sanık tarafından bilinip bilinmediği hususunda eksik araştırma ile hüküm kurulması nedeniyle bozulması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin bulunup bulunmadığı konusunda uzmanlar arasında farklı görüşler olması, mağdurenin babasının sanığı mağdurenin zihinsel durumu konusunda uyardığı iddiası ve sanığın mağdurenin akıl zayıflığını bilip bilmediğine dair yeterli araştırma yapılmadan mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle eksik araştırma yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.