Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tekeffül Hükümleri”
- Uyuşmazlık: Hacizli makinelerin satışı ve sonrasında icra yoluyla alıkonulması sebebiyle alıcının satıcıya karşı hangi hukuki yola başvurabileceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, haciz nedeniyle makinelerin elinden alınmasının zapta karşı tekeffül değil ayıba karşı tekeffül kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve sadece ödediği bedeli talep edebileceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma sebebiyle terkin edilen bir taşınmazın satışından sonra, terkin edilen kısma isabet eden bedelin alıcı tarafından satıcıdan geri istenip istenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın satışından önce kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat davası sonucunda terkinine karar verilen kısmın, satışın akabinde fiilen terkin edilmesi ve alıcının bu durumu satış anında bildiğine dair geçerli bir yazılı delil bulunmaması, satıcının zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından satılan taşınmazın, arsa sahipleri tarafından açılan dava sonucu tapu kaydının iptal edilmesi üzerine, davacının davalıya karşı açtığı zapta karşı tekeffül hükümlerine dayalı alacak davasında, davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taşınmazın tapu kaydının iptali davasını davacıya ihbar etmediği ve zapttan sorumlu olmadığını ispatlayamadığı, davacının da taşınmazın zaptını bilmediği gözetilerek, davalının zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca sorumlu olduğu değerlendirilerek direnme kararının onanması uygun görülmüştür. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle, davacı şirketin uğradığı zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca Hazine ve TOKİ'den tazmin edilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya satılan taşınmazın bir kısmının daha önce başkasına ait olduğunun tespiti ve tapu iptali sebebiyle Hazine'nin 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca ve TOKİ'nin de zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince sorumlu olduğu, ancak zararın hesabında imar parseli üzerinden düzenleme ortaklık payı düşülerek hesaplanması ve yasal faiz uygulanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Öncesinde orman niteliğinde olan bir taşınmazın kadastro ile tapuya tescil edildikten sonra satışı ve akabinde orman vasfı ile Hazine adına tescili nedeniyle, alıcının zararının hangi hukuki nedene dayalı olarak istenebileceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz satışının yasal şekil şartlarına uygun ve konusu imkansız olmadığından geçerli bir sözleşme olduğu, taşınmazın sonradan üçüncü kişi tarafından alıcının elinden alınmasının satıcının zapta karşı tekeffül sorumluluğunu doğurduğu ve bu durumda sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanamayacağı, alıcının gerçek ve güncel müspet zararının karşılanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıların murisinin satın aldığı taşınmazın mahkeme kararıyla tapu kaydının iptali nedeniyle uğradığı zararın, zapta karşı tekeffül ve alacağın temliki hükümleri uyarınca davalıdan tahsili ile ödemek zorunda kaldığı yargılama giderlerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, Borçlar Kanunu'nun 189. maddesi (TBK 214) uyarınca dava konusu taşınmazın davacının elinden çıkması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğu ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı gözetilerek, davacıların sair, davalının tüm temyiz itirazları reddedilmiş, vekalet ücretine ilişkin kısımda ise karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıların murisinin satın aldığı taşınmazın mahkeme kararıyla tapu kaydının iptali nedeniyle, zapta karşı tekeffül ve alacağın temliki hükümleri gereğince uğradığı zararın davalıdan tahsili ile ödemek zorunda kaldığı yargılama giderlerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma sonrasında yapılan yargılamada, bozma ilamında belirtilen esaslara uygun olarak karar verildiği, uygulanan hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilerek tarafların karar düzeltme talepleri reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediyenin sattığı ancak daha sonra tapu iptali ve tescili davasıyla başkası adına tescil edilen taşınmaz nedeniyle davacının uğradığı zararın belirlenmesi ve tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uymasına rağmen, bozma kararında belirtilen hususlara uygun olarak davacının gerçek ve güncel müspet zararını hesaplamaması ve 3. kişilere satılan parsellerle ilgili hususlarda yeterli gerekçe göstermemesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İkinci el araç satışında aracın sonradan zapt edilme olasılığının ortaya çıkması nedeniyle alıcının açtığı tazminat davasında, satıcının ayıplı maldan sorumluluğunun belirlenmesine ve seçimlik hakların uygulanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma ilamında, aracın zapt edilme olasılığı nedeniyle hukuki ayıplı hale geldiği ve satıcının bu ayıptan sorumlu olduğu belirtilerek, Borçlar Kanunu'nun ayıba karşı tekeffül hükümleri çerçevesinde alıcının seçimlik haklarını kullanabileceği ve buna göre aracın iadesi ile bedelin tahsilinin mümkün olduğu vurgulanmış, mahkemenin bozma kararına aykırı hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aracın müsaderesi sebebiyle alıcının, satıcıya karşı açtığı davada, aracın bedelinin yanı sıra, aracı sattığı kişiye ödemek zorunda kaldığı tutarları ve icra masraflarını da talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Müsadere nedeniyle satılanın tamamen zaptı hali oluştuğu, alıcının davayı satıcıya ihbar ettiği ve Borçlar Kanunu'nun 192/3. maddesi uyarınca, davayı satıcıya bildirmekle kaçınılabilecek olanlar hariç, alıcı tarafından yapılan tüm ödemelerin satıcıdan talep edilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Satın alınan aracın gümrükte el konulması nedeniyle alıcının açtığı fesih davasında, satıcının ayıba karşı tekeffül sorumluluğunun olup olmadığı ve ilgili ceza davasının sonucunun beklenip beklenmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Aracın gümrükte el konulmasının hukuki ayıp teşkil ettiği, satıcının bu ayıptan sorumlu olduğu ve ceza davasının sonucunun beklenmesine gerek olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.