Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ticari Alacak Sigortası”
- Uyuşmazlık: Kısa vadeli ihracat kredi sigortası poliçesi kapsamında, sigortalı tarafından tahsil edilemeyen ihracat bedellerine ilişkin tazminat talebinin, gecikmeli bildirim gerekçesiyle reddedilmesi üzerine açılan sigorta tazminatı davası.
Gerekçe ve Sonuç: Rizikonun gerçekleşmesi ve tazminat talebine ilişkin bildirimin geç yapılmasının tazminat ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı ve davalı sigorta şirketinin temerrüdünün sabit olduğu gözetilerek yerel mahkemenin tazminat isteminin kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu deprem sigortasının yenilenmemesinden kaynaklanan zarardan dolayı bankanın sorumluluğunun olup olmadığı ve faiz türünün belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Banka ile kredi sözleşmesi bağlantılı zorunlu deprem sigortasının yenilenmemesi nedeniyle oluşan zararın tazmini davasında, bankanın sorumluluğu ve alacağın ticari iş niteliğinde olduğu gözetilerek, mahkemece hükmedilen yasal faizin avans faizi olarak düzeltilmesine ve vekalet ücretine ilişkin kısımda da düzeltme yapılarak kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Kurum'un 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesi gereğince sigorta şirketlerinden tahsil edeceği alacağın amme alacağı niteliğinde olup olmadığı ve bu alacaktan dolayı şirketin yönetim kurulu üyesinin sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesiyle sigorta şirketlerinden SGK'ya aktarılacak primlerin, genel sağlık sigortalılarının trafik kazalarından doğan sağlık giderlerinin karşılanması için kaynak oluşturduğu ve bu nedenle kamu alacağı niteliğinde olduğu; dolayısıyla şirket yönetim kurulu üyesinin de bu primlerin aktarılmamasından 5510 sayılı Kanun'un 88. maddesi uyarınca şirketle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Kurum'un Karayolları Trafik Kanunu'nun 98. maddesi gereğince doğmuş alacağının amme alacağı olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre, davalı Kurum'a anılan Yasa hükmünden doğan borcu bulunan sigorta şirketinin yönetim kurulu üyesi olan davacının, bu borçtan müteselsilen sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Güvenlik Kurumu'nun trafik kazalarından kaynaklanan sağlık giderlerini karşılamak üzere sigorta şirketlerinden tahsil ettiği primlerin kamu alacağı niteliğinde olduğu ve yönetim kurulu üyesinin bu primlerin ödenmesinden şirketle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut kredisi sözleşmesine bağlı ferdi kaza sigortasından kaynaklanan alacak davasına bakmakla görevli mahkemenin tüketici mahkemesi mi yoksa ticaret mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın temelinin sigorta sözleşmesinden ziyade konut kredisi sözleşmesi ve buna bağlı ferdi kaza sigortası poliçesi olduğu, davacının ticari olmayan amaçlarla hareket eden bir tüketici sıfatıyla kredi kullandığı ve bankacılık işlemlerinin 4077 sayılı TKHK kapsamında tüketici işlemi sayıldığı gözetilerek, tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davanın esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı avukatların ihmali nedeniyle oluşan zararın, avukatlar ile mesleki sorumluluk sigortası kapsamındaki sigorta şirketlerinden tahsili istemine ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın sigorta şirketlerine karşı açılan kısmının mutlak ticari dava niteliğinde olduğu ve asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği, avukatlara karşı açılan kısmının da görev birliği ilkesi gereği aynı mahkemede görülmesi gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevsizliğine ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasko sigortasından kaynaklanan tazminat davasında, davacının talep ettiği tazminat miktarının belirsiz olup olmadığı ve belirsiz alacak davası açılıp açılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, hasar miktarını tam olarak belirlemesinin dava açıldığı tarihte kendisinden beklenemeyeceği ve tespitin bilirkişi incelemesi sonucu mümkün olacağı gözetilerek, tazminat talebinin belirsiz alacak davasına konu edilebileceği ve yerel mahkemenin dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların holding hisselerini paravan şirketlere devretmek suretiyle gerçekleştirdikleri eylemlerin nitelikli dolandırıcılık mı yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu, eylemlerin katılan sayısınca zincirleme suç mu yoksa tek bir suç mu olduğu ve sanık ... hakkında TCK'nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların şirket yönetimindeki yetkilerini kullanarak şirket malvarlığı üzerinde tevdi amacına aykırı tasarrufta bulunmalarından sonra bu tasarrufların ortaya çıkmaması için hileli davranışlar sergilemelerinin eylemlerini dolandırıcılık suçuna dönüştürmeyeceği, şirket aleyhine hizmet ilişkisiyle bağdaşmayan tasarruflar yapmalarının hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, şirketin tüzel kişilik kazanması ve doğrudan şirketin zarar görmesi nedeniyle eylemlerin zincirleme suç değil tek bir suç teşkil edeceği, tüzel kişiye karşı suç işlenmesi nedeniyle TCK'nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık hükmünün uygulanamayacağı ve sanık ... hakkında katılan ...'e yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açılmadığı halde mahkumiyet kararı verilmesinin usule aykırı olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının sanık ... yönünden kaldırılmasına ve diğer sanıklar yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından davacı şirkete gönderilen haciz ihbarnamesine konu alacağın davacı şirketin zimmetinde olup olmadığına ilişkin menfi tespit davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirket ile haciz ihbarnamesinde borçlu olarak gösterilen taraf arasındaki ticari ilişkinin, ihbarname tarihinden önce sona erdiğinin ve davacı şirketin zimmetinde herhangi bir alacağın bulunmadığının tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işverenin yüzde/puan usulü ücret sisteminden maktu ücret sistemine geçiş yapması nedeniyle ücret farkı alacağı bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin maktu ücrete geçiş yaptıktan sonra yüzde/puan ücreti hesabına dahil olan gelirlerini ayrıştırmadan ticari defterlerini tutması ve davacının ücret farkı alacağını ispatlayamaması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet ücretine ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, işçi statüsünde olduğu ve iş mahkemesinde açtığı hizmet tespiti ve işçilik alacakları davası için davacıya vekalet verdiği, dolayısıyla taraflar arasındaki vekalet ilişkisinin davalının ticari veya mesleki faaliyetine dayanmadığı ve tüketici işlemi olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek, tüketici mahkemesinin görevsiz olduğuna ve yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı idarenin hakedişlerinden haksız olarak kestiği 5 puanlık prim indirim bedelinin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin karar düzeltme yoluyla ileri sürdüğü hususlar, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşen hususlara ilişkin olduğundan ve HMK’nın 308/1-b maddesi kapsamında incelenemeyeceğinden, karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.