Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tutukluluk İncelemesi”
- Uyuşmazlık: Sanıkların kasten öldürme suçunu tahrik altında işleyip işlemedikleri hususunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Özel Daire arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kovuşturma aşamasında tutukluluğa itirazı reddeden ağır ceza mahkemesi başkanının, daha sonra Yargıtay üyesi olarak aynı davanın temyiz incelemesinde görev alması, CMK'nın 23/1. maddesine ve AİHS'nin 6/1. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkına aykırı olduğundan, Özel Daire onama kararı kaldırılarak dosya, ilgili üyenin katılımı olmaksızın yeniden temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı husumetli iki grubun bıçaklı ve silahlı kavgaya tutuşması sonucu bir kişinin ölümü ve diğerinin yaralanması olayında sanıkların eylemlerinin meşru savunma kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, mağdura yönelik eylemin öldürmeye teşebbüs mü yoksa yaralama mı olduğu ve diğer sanık hakkında silahla tehdit suçundan dava açılıp açılmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, olayda maktule karşı meşru savunmada bulunmadığı, mağdura yönelik eyleminin öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu, diğer sanığın eyleminin ise iddianamede kasten öldürme suçlarına yardım olarak nitelendirilmiş olsa da, iddianame kapsamındaki olayların silahla tehdit suçunu da içerdiği ve bu suçtan ayrıca hüküm kurulabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargı çevresi dışında tutuklu bulunan ve SEGBİS ile savunma yapma imkanı tanınan sanığın, esas hakkındaki mütalaanın verildiği ve hükmün açıklandığı oturumlara getirilmeden karar verilmesinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup olmadığı ve adil yargılanma ilkesinin ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın duruşmada bizzat hazır bulunmasının savunma hakkının önemli bir unsuru olduğu, bu hakkın sınırlandırılmasının ancak istisnai durumlarda ve sanığın açık rızasıyla mümkün olabileceği, somut olayda ise sanığın duruşmalara bizzat katılma talebinin reddedilerek SEGBİS aracılığıyla savunmasının alınmasının ve yokluğunda hüküm verilmesinin savunma hakkını kısıtladığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan verilen hükme karşı yapılan temyiz incelemesinde, daha önce aynı sanığın tutukluluk hâlinin devamına karar veren hâkimin Yargıtay üyesi olarak görev alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tutukluluk hâlinin devamına karar veren hâkimin, sonradan Yargıtay üyesi olarak atanması ve aynı sanığın davasına ilişkin temyiz incelemesinde görev alması, CMK'nın 23/1. maddesine aykırılık teşkil edip adil yargılanma hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bozma ve direnme kararlarına konu hükümler kaldırılmış ve dosya, istinaf kararına yönelik temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklu yargılanan sanığa zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği ve yargılama sırasında dosyada mevcut delillerin hüküm kurmaya yeterli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan açılan davada, suçun cezasının alt sınırının TMK'nın 5/1. maddesi gereğince yapılacak arttırımla 5 yıldan fazla olması ve CMK 150/3 gereğince zorunlu müdafi atanması gerektiği, ayrıca hükmün dayandığı delillerin dışında ByLock kullanıcısı olduğuna dair rapor ve tanık beyanlarının sanık ve müdafiine okunmadan hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kovuşturma aşamasında müdafi atanması talebinde bulunmayan ve tutuklu yargılanan sanık hakkında, müdafi atanmamasının CMK'nın 101/3. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve bu bağlamda savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı ile TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanun’un 5. maddeleri uyarınca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanığa, CMK'nun 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturma aşamasında ve tutuklama talebiyle sevk edildiğinde müdafii bulunduğu, kovuşturma aşamasında ise kendisine müdafi seçme veya görevlendirme talebinde bulunmadığı, CMK m. 150/3'te düzenlenen zorunlu müdafilik hükmünün sanığa atılı suçun temel cezası dikkate alındığında uygulanmayacağı, CMK 101/3'ün ise ilk tutuklamaya ilişkin olduğu ve tutuklu olarak yargılanmanın tek başına zorunlu müdafilik nedeni olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, ilk derece mahkemesince hüküm verilinceye kadar geçen süre zarfında elde edilen mevcut deliller karşısında, temyiz incelemesi sırasında dosyaya giren sanığa ait ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının yerel mahkemece duruşmada sanığa anlatılmasının gerekli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan bir ağ olması ve sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu gösteren ayrıntılı tespit ve değerlendirme tutanağının duruşmada sanık ve müdafisine anlatılarak diyeceklerinin sorulması gerektiği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesi sırasında dosyaya giren ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı ile tanık beyanının duruşmada sanığa anlatılmasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu örgütün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi, somut olayda yerel mahkemece hüküm verilinceye kadar elde edilen deliller itibarıyla sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması ve temyiz incelemesi sırasında dosyaya giren ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı ile diğer delillerin duruşmada sanık ve müdafisine anlatılıp diyecekleri sorulmadan hüküm kurulmasının isabetsiz olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair hükmün, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı olmadan verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: ByLock kullanımının, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde örgüt bağlantısını gösteren önemli bir delil olması, bu nedenle sanığın Bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz belgelere dayanılarak eksik araştırma ile hüküm kurulmasının isabetsiz olması gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız tutukluluk nedeniyle tazminat davasında, yerel mahkemenin direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda eksiklikleri gidermeye yönelik işlemler yapması ve yeni deliller toplaması nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 12. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde, sanığın cezai ehliyeti yönünden eksik araştırma yapılıp yapılmadığına dair Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının kabul edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde cezai ehliyet yönünden eksik araştırma yapıldığı iddiasını ileri sürmüş olması ve bu hususun maddi hukuka aykırılık iddiası niteliğinde olması nedeniyle Yargıtay'ın bu hususu incelemesi gerektiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire'nin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının tutukluluğunun devamı kararına bağlı manevi tazminat talebinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından reddedilmesine karşı yapılan temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz istemine konu karar tarihinde yürürlükte olan 1.540,00 TL'lik temyiz kesinlik sınırının altında kalan 1.500,00 TL'lik manevi tazminat talebi nedeniyle temyiz yoluna başvurmanın mümkün olmadığı gözetilerek davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.