Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Usulüne Uygun İhtar”
- Uyuşmazlık: İcra takibine itiraz eden kefile gönderilen hesap kat ihtarında itiraz süresinin belirtilmemiş olmasının, ihtarın İİK m. 68/1’de sayılan belgelerden sayılmasına engel olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 68/b maddesinde, hesap kat ihtarında itiraz süresinin gösterilmesi gerektiğine dair bir düzenleme bulunmadığından ve kefilin de krediyi kullanan taraf ile aynı statüde kabul edilmesi gerektiğinden, gönderilen hesap kat ihtarında itiraz süresinin belirtilmemiş olması ihtarın İİK 68/1’de sayılan belgelerden sayılmasına engel teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün usulüne uygun ihtar edilip edilmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesinde, etkin pişmanlıktan yararlanmak için soruşturma aşamasında ödeme yapılması gerektiği, soruşturma aşamasında sanığa etkin pişmanlık hususunda bir ihtar yükümlülüğü bulunmadığı, sanığın soruşturma aşamasında etkin pişmanlıktan yararlanmak için herhangi bir talepte bulunmadığı, 7242 sayılı Kanun ile etkin pişmanlık uygulamasının kovuşturma aşamasına da getirildiği ve bu aşamada mahkemeye ihtar yükümlülüğü getirildiği, Yerel Mahkemece sanığa kovuşturma aşamasında usulüne uygun ihtar yapıldığı, ihtarın eksik hususlarının sanığın iradesini etkilemeyeceği değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından istinaf harcı ve giderlerinin süresinde yatırılmaması nedeniyle yapılan istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin, istinaf başvurusu sırasında gerekli harç ve avansı yatırmadığı ve usulüne uygun ihtara rağmen eksikliği gidermediği, İlk Derece Mahkemesinin bu husustaki ek kararının ve Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararı onayan kararının usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa 5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün usulüne uygun şekilde ihtar edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun'un etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için soruşturma aşamasında başvuru zorunluluğu bulunmaması ve yargılama sırasında yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun ile getirilen kovuşturma aşamasındaki etkin pişmanlık uygulamasının, mahkemece sanığa ihtar edilmiş olması ve sanığın ekonomik durumunun da gözetilmesiyle ihtarın usulüne uygun olduğu değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa tebliğ edilen gerekçeli kararın usulüne uygun olup olmadığı ve sanığın temyiz dilekçesinde temyiz nedenlerini belirtmemesi nedeniyle temyiz incelemesinin nasıl yapılacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun ilgili maddeleri ve yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, sanığın MERNİS adresine yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, aynı adresteki farklı tebligatlarda çelişkili bilgiler bulunması ve tebligatın sanıkla aynı konutta oturduğu beyan edilen işçisine yapılmış olması nedeniyle, sanığa CMK'nın 295/1. maddesi uyarınca usulüne uygun bir tebligat yapılarak yedi gün içinde yasal temyiz sebeplerini bildirmesi gerektiği, aksi takdirde temyiz talebinin reddedileceği ihtar edilerek kararın tebliğ edilmesi ve akabinde dosyanın esas incelemesi yapılmadan Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderilmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı takipte, borçluya muacceliyet ihtarının usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve icra mahkemesinin şikayet incelemesinde duruşma açıp açmama takdirini nasıl kullanması gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesinde şikayet başvurularında duruşma açıp açmama konusunda hâkime takdir yetkisi tanınmış ise de, özellikle aleyhine şikayet olunan kişinin savunmasının ve sunacağı delillerin şikayet sonucunu etkilemesi olası durumlarda, hukuki dinlenilme hakkının da bir gereği olarak duruşma açılması gerektiği, somut olayda da alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinde sunduğu ihtar tebligatının takip şartına ilişkin bir belge olduğu ve mahkemece re'sen değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca mahkemece verilen kesin mehilin sonuçlarının da usulüne uygun olarak hatırlatılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı yapılan ve herhangi bir temyiz nedeni içermeyen temyiz başvurusunun, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 289. maddesi kapsamında incelenip incelenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa gerekçeli karar tebliğ edilmediğinden ve kanun yollarına ilişkin usulüne uygun ihtarda bulunulmadığından, mahkemeye erişim hakkının kısıtlanmaması ve savunma hakkının tam olarak kullanılabilmesi için, sanığa yasal düzenlemeye uygun bir şekilde temyiz sebeplerini bildirmesi için ek süre verilmesi gerektiği ve bu süre sonunda da bildirimde bulunulmaması halinde temyiz talebinin reddedilebileceği hususunda ihtar yapılması gerektiği gözetilerek, Özel Daire’nin bozma kararı kaldırılarak dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden ihraç edilen davacının, ihraç kararının iptali için açtığı davada, davacının dava hakkını dürüstlük kuralına uygun kullanıp kullanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aidat yükümlülüğünü yerine getirmediği, kooperatifin amacına uygun motorlu aracı bulundurmadığı ve uzun süre kooperatifle hiçbir hukuki ve fiili ilişkiye girmediği, dolayısıyla ihraç kararını zımnen kabul ettiği, üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği ve eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini ortaya koyduğu gözetilerek, davacının dava açmasının TMK m.2'deki dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı banka tarafından davalı borçlunun usulüne uygun olarak temerrüde düşürülüp düşürülmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin ilk kararında İİK'nın 68/b maddesi kapsamında değerlendirme yapılmış olmasına rağmen, Özel Daire bozma ilamında aynı maddenin açıkça belirtilerek incelenmesi gerektiği vurgulandığından, mahkemenin direnme kararında bu maddeye atıfta bulunarak hüküm kurması yeni bir hüküm niteliğinde sayılarak, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak sigara bulundurma suçundan yargılanan sanığa 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün usulüne uygun ihtar edilip edilmediği ve suça konu kaçak sigaraların hukuka uygun elde edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aracında usulüne uygun arama kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde verilmiş arama izni/emri olmadan yapılan aramada ele geçirilen kaçak sigaraların, hukuka aykırı elde edilmiş yasak delil niteliğinde olduğu ve hükme esas alınamayacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya tanıklarını bildirmesi için verilen kesin sürenin usulüne uygun olup olmadığı ve davalı tanıkları dinlenmeden hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekiline tanık bildirimi için verilen kesin sürenin, davalı vekilinin o oturumda hazır bulunmaması ve kendisine usulüne uygun bir ihtar veya tebligat yapılmaması nedeniyle hukuki sonuç doğurmayacağı ve davalıya tanıklarını dinletme imkanı tanınmadan karar verilmesinin hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden ihraç kararının geçerliliği ve iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kooperatifin, davacı üyeye araç bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmesi için usulüne uygun bir ihtar yapmadığı ve bu sebeple ihraç kararının hukuka aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.