Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Usulüne Uygun İstinaf Başvurusu”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli davasında davacı idarenin istinaf başvurusu için gerekli harcı yatırıp yatırmadığı ve usulüne uygun istinaf başvurusunda bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı idare vekiline, istinaf harcının tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde yatırılması gerektiği, aksi halde istinaftan vazgeçmiş sayılacağına dair muhtıra tebliğ edilmesine rağmen, süresi içerisinde harcın yatırılmaması ve gider avansından harç tahsiline olanak tanıyan yasal bir düzenlemenin de bulunmaması nedeniyle, davacı idarenin istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayıldığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından istinaf harcı ve giderlerinin süresinde yatırılmaması nedeniyle yapılan istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin, istinaf başvurusu sırasında gerekli harç ve avansı yatırmadığı ve usulüne uygun ihtara rağmen eksikliği gidermediği, İlk Derece Mahkemesinin bu husustaki ek kararının ve Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararı onayan kararının usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde istinaf yoluna başvuran tarafın, 6100 sayılı HMK'nın 348. maddesi kapsamında daha önce istinaf sebebi olarak ileri sürmediği hususlar bakımından katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılma yoluyla istinafın, asıl istinaf başvurusundan bağımsız bir kanun yolu hakkı olduğu ve ilk derece mahkemesi kararına karşı süresi içinde yapılan asıl istinaf başvurusunda ileri sürülmeyen hususların, karşı tarafın istinaf başvurusu üzerine, katılma yoluyla istinaf dilekçesinde ileri sürülebileceği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içinde yapılan istinaf başvurusunda, başvuru sebepleri ve gerekçelerinin gösterilmemesi nedeniyle, sonradan sunulan gerekçeli istinaf dilekçesiyle yapılan başvurunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 342. maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde başvuranın kimliği ve başvurulan karar belli olacak şekilde kayıtlar bulunduğu takdirde, dilekçenin diğer eksikliklerine rağmen reddolunmayıp, HMK'nın 355. maddesi gereği gerekli incelemenin, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı yönünden yapılması gerektiği, bu nedenle bölge adliye mahkemesinin, süresi içinde verilen eksiklikli dilekçeyi değil de sonradan verilen gerekçeli istinaf dilekçesini dikkate alarak süreden red kararı vermesinin hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davalıya eksik istinaf harcı için usulüne uygun tebligat yapılıp yapılmadığı ve davalının istinaf başvurusunun esastan reddedilmesinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya gönderilen harç tamamlama muhtırasında hatalı muhatap gösterilmesi ve davalı vekilinin bu husustaki düzeltme talebine rağmen davalıya usulüne uygun bir ihtar tebliğ edilmemesi nedeniyle, davalının istinaf başvurusunun incelenmeden hatalı gerekçeyle reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun, kararın tefhim edildiği tarihte değil, gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihte yapılması nedeniyle süresinde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünde gerekçeli karar tebliğ edilmeden usulüne uygun tefhim yapılmadığı ve istinaf kanun yolu süresinin tebliğ tarihinden başladığı gözetilerek, icra mahkemesi kararında istinaf süresinin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlayacağının belirtilmesinin hukuka uygun olduğu ve bu tarihten itibaren yapılan istinaf başvurusunun süresinde olduğu gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı-karşı davalı kadının boşanma davası kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun, harcın yatırılması dışında usulüne uygun bir şekilde yapılmamış olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi üzerine, bu reddin temyizen incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, istinaf başvurusunun usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle esastan reddine ilişkin kararının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili hükümlerine uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun, kısa kararın yüzüne karşı tefhim edildiği ancak gerekçeli kararın daha sonra tebliğ edildiği durumda, hangi tarihten itibaren süresinde sayılacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünde, kısa kararda hüküm fıkrası ve gerekçesiyle açıklanmadığı için usulüne uygun tefhim yapılmamış sayılacağından, istinaf kanun yolu süresinin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlayacağı gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı kurumun istinaf harçlarını yasal süre içinde yatırmasına rağmen, istinaf dilekçesinin yasal süreden sonra kaydedilmesi nedeniyle istinaf başvuru tarihinin harcın yatırıldığı tarih mi yoksa dilekçenin kaydedildiği tarih mi olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 108, 343 ve 344. maddeleri ile Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 208. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, istinaf başvurusu için gerekli harçların yatırıldığı tarihte istinaf başvurusunun yapılmış sayılacağı ve davalı kurumun dilekçenin yasal süreden sonra kaydedilmesinden sorumlu olmadığı gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararının davalı idareye usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği hükümleri uyarınca, davalı idareyi temsile yetkili kişilerin bağlı bulunduğu birimin UETS adresine yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerin fekki davasında, tereke mirasçıları tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tereke mirasçılarının terekeyi temsil yetkilerinin bulunmaması ve tereke temsilcisinin de istinaf harcını yatırmaması nedeniyle usulüne uygun bir istinaf başvurusu olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararının davalı idareye usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin vekil sıfatıyla temsil yetkili kişilerin bağlı bulunduğu birimin elektronik tebligat adresine tebligat yapılmak zorunluluğu varken, davalı vekiline normal posta yoluyla yapılan tebligat usulüne uygun olmadığından, davalı tarafın istinaf başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.