Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Usul ve Kanuna Uygunluk”
- Uyuşmazlık: Sahte fatura kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine dair verilen hükmün, fatura asıllarına ulaşılamadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, suça konu faturaların şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespiti için fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olup olmadığı ve bulunmadığı takdirde diğer delillerle mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vergi Usul Kanunu'nun 227/3. maddesindeki şekil şartlarına ilişkin hükmün idari nitelikteki vergi cezaları için öngörüldüğü, ceza hukuku kapsamındaki sahte fatura kullanma suçunun ise vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetine ilişkin olup bu mahiyetin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, dolayısıyla fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olmadığı ve diğer delillerle sanığın mahkumiyetine karar verilebileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazın reddine dair merci kararının, eksik soruşturma nedeniyle bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Üniversite öğretim görevlileri hakkında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda öngörülen özel soruşturma usulüne uyulmaması hususunun Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istem yazısında ileri sürülmemiş olması ve sonuca etkili bu hukuka aykırılığın kanun yararına bozmaya konu edilmesinin olanaklı olması gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının bu husus yönünden değişik gerekçe ile kabulüne, diğer şüpheliler bakımından ise şikayetçilerden alınan kayıt paralarının akıbetinin ve sahte protokol düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılmaması nedeniyle eksik soruşturma yapıldığı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, tasarlayarak öldürme suçuna azmettirmeden, eksik inceleme, yetersiz gerekçe ve yasak delillere dayanılarak mahkûmiyet hükmü kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın azmettirdiği kişilerin kollukta verdikleri ifadelerin usulüne uygun olduğu, sanık ile maktul arasında husumet bulunduğuna dair tanık beyanları ve başkaca delillerin varlığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararının miktar itibariyle kesin olup olmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin, dava konusu taşınmazların değerinden ziyade hakların tespiti ile ilgili olan kadastro ihtilaflarında, adil yargılanma hakkı ve hukuki güvenlik gereği, yürürlük tarihinden önce verilmiş olsa dahi kesin nitelikteki kararlara uygulanabileceği ve bu kararlara karşı istinaf yolunun açık olduğu gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Almanya'da verilen ve kesinleştiği iddia edilen bir mahkeme kararının Türkiye'de tenfizi davasında, yabancı mahkeme kararının davalıya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve davalının savunma hakkının ihlal edilip edilmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının davalıya doğrudan posta yoluyla tebliğ edilmesinin, Türkiye ve Almanya'nın 1965 Lahey Sözleşmesi'nin 10. maddesine çekince koymuş olması nedeniyle geçersiz olduğu, bu nedenle kararın Alman hukukuna göre kesinleşmediği ve davalının savunma hakkının ihlal edildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlülere verilen hücre cezasının, 5275 sayılı Kanun'un disiplin soruşturması usul hükümlerine uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 47. maddesinde düzenlenen disiplin soruşturması sürelerine uyulmadan verilen hücre cezalarının usule aykırı olması gözetilerek, infaz hakimliği ve ağır ceza mahkemesinin hükümlülerin şikayet ve itirazlarını reddeden kararları kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve tapudan terkinine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde isabetsizlik görülmeyerek ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, ilk derece mahkemesi kararının verilmesinden sonra yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek madde 6 hükmünün, dava konusu taşınmazın değerinin istinaf kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle verilen istinaf reddine ilişkin karara uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davalarının, taşınmazın değeri değil taşınmaz üzerindeki hakların tespiti ve tapu sicilinin doğru oluşturulması amacını taşıması, bu tür davalarda verilen kararların denetlenmesinin kamu yararı bakımından önem arz etmesi ve adil yargılanma hakkının güvencesi de gözetilerek, 3402 sayılı Kanun'un ek madde 6 hükmünün yürürlük tarihinden önce verilmiş olsa dahi ilk derece mahkemesi kararına uygulanması gerektiği, bu nedenle kararın miktar itibariyle kesin olmadığı ve istinaf yolunun açık olduğu gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, ilk derece mahkemesi kararının miktar itibarıyla kesin olup olmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin, kadastro davalarının kamu yararına hizmet etmesi ve taşınmazın değerinin uyuşmazlıkta asıl konu olmaması sebebiyle, yürürlük tarihinden önce verilmiş olsa dahi ilk derece mahkemesi kararına uygulanması gerektiği ve bu nedenle kararın miktar itibarıyla kesin olmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bozma sonrası verilen değer artış payı alacağına ilişkin kararda usul ve kanuna uygunluk denetimi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun hüküm verdiği ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen hususların tekrar incelenemeyeceği gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan Türk işçinin, Türk işverene karşı açtığı işçilik alacakları davasında, iş sözleşmelerindeki hukuk seçimi hükümleri uyarınca yabancı hukukun mu yoksa Türk hukukunun mu uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmelerinde Umman ve Irak hukukunun uygulanacağına dair açık hukuk seçimi kayıtlarının bulunduğu, bu kayıtların işçinin mutad işyeri hukuku olması sebebiyle geçerli olduğu ve Türk kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil etmediği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, dava değerinin düşük olması sebebiyle verilen kararın kesin olması nedeniyle istinaf yolunun kapalı olup olmadığı ve 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 6 hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kanun'un Ek Madde 6 hükmünün, dava konusu taşınmazın gerçek durumunun tespiti ve tapu siciline doğru kaydedilmesi gibi kamu yararı gözetildiğinde dava değerine bakılmaksızın istinaf yolunu açtığı, bu hükmün Anayasa'nın 36. maddesindeki adil yargılanma hakkı ve hukuki güvenlik ilkesi gereğince derdest davalara da uygulanabileceği değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.