Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Usulsüz Görevsizlik Kararı”
- Uyuşmazlık: Hakimlerin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, görevsizlik kararı verildikten sonra dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için davacının yaptığı başvurunun süresinde olup olmadığı ve bu başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılıp sayılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun'un geçici 8. maddesiyle getirilen düzenlemeyle görevsizlik kararının "gönderme kararı" niteliğinde olduğu ve davacı tarafından talep olmaksızın dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi gerektiği iddiasının reddine, HMK'nın 20. maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde davacı tarafından dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulması gerektiği, aksi halde davanın açılmamış sayılacağı gözetilerek, davacı vekilinin süresinde talepte bulunduğunun araştırılması gerektiği gerekçesiyle Özel Daire kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Görevsizlik kararı verilen bir davada, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için gerekli iki haftalık süre içinde başvuru yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafça dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinin görevsizlik kararının kesinleşmesinden önce yapılmış olması ve bu talebin karar düzeltme aşamasında yeniden dosyaya sunulmuş olması gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak davanın esasına ilişkin inceleme yapılmamış olması nedeniyle dosyanın Yargıtay’a gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevsizlik kararı verilen davanın, görevli mahkemeye gönderilmesi talebinin yasal süresi geçtikten sonra yapılması nedeniyle davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi uyarınca, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra iki hafta içinde görevli mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, özel dairenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Meslekten ihraç edilmiş eski cumhuriyet savcılarının basın açıklamalarının görevi kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve yargılama yetkisinin Yargıtay'da mı yoksa yerel mahkemede mi olduğu hususunda çıkan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların basın açıklamalarını yaptıkları tarihte bu konuda bir görevlerinin bulunmaması ve açıklamaların görevleri sırasında yapılmamış olması, ayrıca isnat edilen suçun özgü suç niteliği taşımaması ve TCK'nın 301. maddesinde düzenlenen suçun herhangi bir kamu göreviyle bağlantılı olarak işlenmesinin gerekmemesi gözetilerek, yargılama yetkisinin yerel mahkemede olduğuna ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkumiyet kararının vekile tebliğ edilmesi gerekirken sanığa tebliğ edilerek usulsüz şekilde kesinleştirilmesi ve bu karara dayalı olarak cezanın infaz edilmesi nedeniyle açılan tazminat davasında hakimin hukuki sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesine aykırı olarak, sanığın vekili varken mahkumiyet kararının sanığa tebliğ edilmesi ve bu usulsüz tebligata rağmen infazın durdurulması talebinin reddedilmesi suretiyle açık ve kesin kanun hükmüne aykırı hareket edildiği ve davacının bu sebeple hukuka aykırı olarak özgürlüğünden yoksun bırakılması nedeniyle oluşan zararın tazmini gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının tebliğinin geçerliliği ve bu karar üzerine verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin ek kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligatın, davacı vekilinin stajyeri olmayan bir kişiye yapılması nedeniyle Tebligat Kanunu'na aykırı ve geçersiz olması, davacı vekilinin tebliğden haberdar olma tarihinin esas alınması ve bu tarihe göre dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinin süresinde olması gözetilerek, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin davanın açılmamış sayılmasına ilişkin ek kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkim ve Cumhuriyet savcılarının yargılama faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davasında görevli mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesi uyarınca, yargılama faaliyetleri nedeniyle oluşan zararlar için Devlete karşı tazminat davası açılabileceği ve bu tür uyuşmazlıklarda yargı yerinin belirlenmesinde Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevli olduğu gözetilerek, dosyanın Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 18 yaşını doldurana kadar fiilen devlet koruması altında olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının annesinin talebi olmamasına rağmen davacının çalıştığı dönemde kurumun bu durumdan haberdar olması ve takibinin yapılması, korunma kararının usulsüz kaldırıldığına delalet ettiğinden, davacının 18 yaşını doldurana kadar fiilen devlet koruması altında olduğunun tespitine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa yüklenen 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununa muhalefet suçundan yargılama yapma görevinin asliye ceza mahkemesinde mi yoksa Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nda mı olduğu hususunda çıkan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun görevsizlik kararı, yetkili organı tarafından değil, daire başkan vekili tarafından verildiğinden usulüne uygun bir görevsizlik kararı olarak kabul edilemeyeceği ve bu nedenle henüz bir görev uyuşmazlığının oluşmadığı gözetilerek dosyanın, görev hususunda Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nca karar verilebilmesi için, incelenmeksizin mahalline iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların, ortak alan olan bahçeyi ve davacıya ait kömürlüğü izinsiz olarak kullanmaları nedeniyle açılan müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında, yerel mahkemenin görevsizlik kararı vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın konusunun hem ortak alanlara hem de bağımsız bölüme ilişkin müdahale iddialarını kapsaması ve Yargıtay'ın daha önceki bozma ilamında ortak alana ilişkin davaya devam edilmesi gerektiğini, bağımsız bölüme ilişkin talebin ise tefrik edilerek asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi gerektiğini belirtmesi gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemelerinin yetki uyuşmazlığı nedeniyle Yargıtay'ın hangi bölge adliye mahkemesinin görevli olduğunu belirlemesi.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 22. maddesi ve 694 sayılı KHK'nın 136. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle yetkili olan bölge adliye mahkemesinin görevli olduğu ve karar tarihine göre ... Bölge Adliye Mahkemesi'nin görevli ve yetkili olduğu gözetilerek yargı yerinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu mu, yoksa görevi kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, görevde yükselme duyuru listesini gerçeğe aykırı düzenleyerek bazı kadroları gizlemesinin ve eksik listeyi ilan etmesinin yanı sıra, usulüne uygun ve eksiksiz ilan etmiş gibi sahte bir listeyi de üst makamlara göndermesinin, görevi kötüye kullanma suçuna göre asli norm niteliğindeki kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.