Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Usulsüz Kaldırma”
- Uyuşmazlık: Davacının 18 yaşını doldurana kadar fiilen devlet koruması altında olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının annesinin talebi olmamasına rağmen davacının çalıştığı dönemde kurumun bu durumdan haberdar olması ve takibinin yapılması, korunma kararının usulsüz kaldırıldığına delalet ettiğinden, davacının 18 yaşını doldurana kadar fiilen devlet koruması altında olduğunun tespitine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2828 Sayılı Kanun gereğince koruma altına alınan küçüğün, 18 yaşını doldurana kadar fiilen devlet koruması altında olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Daire, önceki kararında mahkeme kararını yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onadığını, karar düzeltme isteminin 1086 sayılı HMK'nın 440. maddesindeki düzeltme nedenlerinden hiçbirisine dayanmadığını belirterek reddetmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlu ortağın şahsi borcundan dolayı adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine haciz konulup konulmadığı ve bu hususun icra mahkemesince araştırılıp araştırılmayacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı ve ortaklık malvarlığının ortaklara elbirliği mülkiyeti ile ait olduğu, borçlu ortağın şahsi borcundan dolayı ortaklığın hak ve alacaklarına haciz konulamayacağı, sadece borçlu ortağın kar payı veya tasfiye payına haciz konulabileceği gözetilerek, icra mahkemesince bu hususun araştırılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu alacağın haciz tarihinden önce temlik edilip edilmediği ve buna bağlı olarak haczin usulsüz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Alacağın temlik sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapılmış olması ve temlik bedelinin haczin konulmasından önce ödendiğinin banka dekontuyla ispatlanması, temlikin haciz tarihinden önce gerçekleştiğinin kabulü için yeterli görülerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, asli müdahil olan davacıların davalarının açılmamış sayılmasına ilişkin verilen kararın hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Asli müdahil davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirmelerine ve davalı tarafın davayı takip etmediklerine dair bir beyanda bulunmamasına rağmen, davacıların duruşmaya katılmamaları nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılması ve akabinde yasal süre içerisinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usule aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli tespiti davasında, bedeli belirlemede kullanılan emsal taşınmazın uygunluğu ve bedelin hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazın belirlenmesinde ve değerlendirmede eksik inceleme yapıldığı, ayrıca bilirkişi raporunun çelişkili olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlem sözleşmesi kapsamında devredilen taşınmazların, borcun ödenmemesi üzerine üçüncü kişilere devredilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin görevliliği ve inançlı işlem iddiasının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davaya konu sözleşmenin ticari dava niteliğinde olup olmadığını değerlendirmeden ve inançlı işlem iddiasını incelemeden hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olması, ayrıca inançlı işlem sözleşmesinin özelliği ve 4721 sayılı TMK’nın ilgili maddeleri gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra müdürünün, taşınmaz satışında tebligat eksikliğini resen dikkate alarak satışı iptal etmesinin hukuka uygun olup olmadığı ve bu eylemden dolayı devletin sorumluluğunun doğup doğmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, temyiz istem tarihi itibarıyla uygulanan temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, davacı vekilinin temyiz talebinin miktar itibariyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların, davacı bankanın eski çalışanları olarak, hukuka aykırı kredi kullandırmaları nedeniyle bankayı zarara uğratıp uğratmadıkları ve bu zararın tahsil edilip edilmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bozma sonrası yapılan yargılamada davacıya yapılan tebligatın usulsüz olduğu iddiasıyla davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya yapılan tebligatta Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddesine aykırı şekilde, davacının adreste bulunmama sebebinin kimden soruşturulduğu hususunda bir belirleme yapılmadığı ve bu hususta beyanda bulunan kişinin imzasının alınmadığı gözetilerek, tebligatın usulsüz olduğu ve bu sebeple davanın açılmamış sayılmasına dair kararın bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında kurulduğu iddia edilen adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine ilişkin davada, davacı tarafından talep edilen kâr payı alacağının miktarının tespiti ve tahsili.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin onama kararı, İlk Derece Mahkemesi'nin gerekçesinde hangi raporun esas alındığının belirtilmemesi ve hüküm fıkrasında belirtilen alacak miktarı ile tasfiye raporunda belirtilen miktar arasında çelişki bulunması nedeniyle usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında davalı murisi adına tespit edilen taşınmazın tapu iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılara usulüne uygun dava tebliğ edilmemesi, yargılamaya katılmamaları, dava değerinin hatalı belirlenmesi ve eksik araştırma ile hüküm kurulması gözetilerek istinaf mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.