Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vakıf Tescili”
- Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, uyuşmazlık konusu taşınmazların davalı vakfın mülkiyetinde olup olmadığı ve vakfın bu taşınmazları edinme koşullarının bulunup bulunmadığı hususudur.
Gerekçe ve Sonuç: Cemaat vakıflarının zilyetlikle taşınmaz edinemeyeceği, davalı vakfın 1935 tarihli beyannamesinde uyuşmazlık konusu taşınmazların sınır, miktar ve yerinin belirtilmemiş olması ve bu taşınmazların beyanname kapsamında olduğunun kanıtlanamaması, ayrıca taşınmazların vakfa bağış yoluyla geçtiği iddiasının da doğru olmadığının anlaşılması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gaipliğine karar verilen kişiler adına kayıtlı taşınmazın Hazine'ye tesciline karşılık, taşınmazın vakfa ait olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın ait olduğu vakfın sahih vakıf niteliğinde olduğu, taşınmazın vakfın malı olduğu ve Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi şartlarının oluştuğu gözetilerek, Hazine adına yapılan tescilin iptaliyle taşınmazın vakıf adına tesciline karar verilmesi onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı kefilin, davacı bankaya olan kefalet borcu doğmadan önce kurucusu olduğu vakfa yaptığı taşınmaz devrinin, İİK m. 277 vd. uyarınca iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kefilin borcunun doğum tarihi olan 23.07.1998'den sonra, vakfın tesciline ilişkin kararın Resmi Gazete'de ilan edildiği 29.07.1998 ve kesinleştiği 13.09.1998 tarihlerinden birinin tasarruf tarihi olarak kabulü gerektiği, bu durumda tasarrufun borcun doğumundan sonra yapıldığının anlaşıldığı ve yerel mahkemenin, tasarrufun borçtan önce yapıldığını kabul ederek davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, 1936 yılından sonra mal edinemeyen vakfın, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun geçici maddeleri uyarınca tapu kaydının iptal edilip kendi adına tescilinin yapılıp yapılmayacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun geçici 7. ve 11. maddelerinde, 1936 yılından sonra mal edinemeyen cemaat vakıflarının belirli şartlar altında taşınmazların tescili için düzenleme getirildiği ve davacı vakfın bu şartları sağladığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Hazine adına kayıtlı taşınmazın vakıf adına tescilinin iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açılan davada, taşınmazın vakıf yoluyla meydana gelen bir kültür varlığı olup olmadığı ve tescil işleminin mevzuata uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi ve Vakıflar Yönetmeliği'nin 178. maddesi koşullarının oluştuğu, taşınmazın vakıf yoluyla meydana gelen bir kültür varlığı olduğuna dair vakfiye kayıtları, bilirkişi raporları ve diğer delillerle sabit olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gaiplerin mutasarrıfı olduğu vakıf arazisinin Hazine adına tescilinin iptali ve vakıf adına tesciline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın önceden vakıf olması ve Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi şartlarının oluştuğu gözetilerek, Hazine adına tescilin iptali ve vakıf adına tesciline dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf malı olduğu iddia edilen taşınmazın Hazine adına tescilinin iptali ve vakıf adına tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın 27/90 payının 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 2888 sayılı Kanun ile değişik 29. maddesinin yürürlük tarihinden önce Hazine adına tescil edilmiş olması nedeniyle 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 17. maddesinin uygulanamayacağı, ancak taşınmazın 63/90 payının 2888 sayılı yasanın yürürlük tarihinden sonra Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi koşullarının oluştuğu gözetilerek, taşınmazın 27/90 payı yönünden davanın reddine, 63/90 payı yönünden ise davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca yapılan tescilin yolsuz olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın vakıf yoluyla meydana geldiği ve korunması gerekli kültür varlığı olduğunun tespit edilmesi, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca vakıf adına yapılan tescilde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca vakıf adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın vakıf yoluyla meydana geldiği ve vakıf kültür varlığı olduğuna dair yeterli bilgi ve belgenin bulunması ve idari yoldan yapılan tescil işleminde hukuka aykırılık bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca, Hazine adına tescil edilmiş taşınmazın tapu kaydının iptali ve vakıf adına tescilinin talep edildiği uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aslı vakıf olup, Hazine adına tesciline olanak bulunmadığı ve bozmaya uyularak verilen kararda bir isabetsizlik olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.