Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vesayet Dosyası”
- Uyuşmazlık: Ehliyetsizlik, aldatma (hile) ve aşırı yararlanma (gabin) nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil davasının, davacı tarafın dava tarihinde yasal temsil yetkisi bulunmaması nedeniyle aktif husumet yokluğundan reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın satıcısının dava tarihinden sonra kısıtlı ilan edilerek vasi atanması ve davanın da satıcının babası tarafından vesayeten açılmış olması nedeniyle, aktif husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve kısıtlının vasisine tebligat çıkartılarak husumete izin verilmesi ve davanın vasi huzurunda görülüp sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kısıtlının yerleşim yerinin değiştirilmesine ilişkin yetkili mahkemenin hangisi olduğuna dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlının yerleşim yerinin değiştirilmesi için vesayet makamının izni gerektiği ve vesayet dosyasının takibinin yeni yerleşim yeri mahkemesine geçtiği gözetilerek, kısıtlının yeni yerleşim yeri olan Rize 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine karşı borçlunun, senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ve senet düzenleme tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali isteminin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun senet düzenleme ve takip tarihinde fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti için vesayet dosyası ve ilgili sağlık raporlarının getirtilerek bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği, eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlıya ait taşınmazların satışı için izin talebinde bulunulan davada, kısıtlının yerleşim yeri nedeniyle yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlıya vasi atanması ve kısıtlama kararının Aliağa Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiş olması, aynı zamanda kısıtlının vesayet dosyası için yetkili mahkemenin de Aliağa Sulh Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmiş olması ve TMK m. 411, 412 ve HMK 21,22. maddeleri gözetilerek, taşınmazların satışına izin verilmesi talebiyle ilgili davada yetkili mahkemenin Aliağa Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, babasının ehliyetsizliği ve muris muvazaası iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasının, davacının dava açma ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değerinin, temyiz edilebilirlik sınırının tespiti için yargılama aşamasında keşfen belirlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlıya ait taşınmazların vekil tarafından satışı sonucu elde edilen bedelin kısıtlıya ödenip ödenmediği ve vekilin hesap verme yükümlülüğünün ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, kısıtlıya ait taşınmazları sattıktan sonra elde ettiği bedeli kısıtlıya ödediğini ispatlayamaması ve sunulan ibranamenin geçersiz olması gözetilerek, vekilin hesap verme yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlının yerleşim yeri değişikliği nedeniyle vesayet dosyasına bakmakla görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlı veya vasisinin yerleşim yeri değişikliği talebi olmadan, kısıtlının adresi ve dosyası başka bir ile gönderilemeyeceğinden ve vesayet makamının izni olmadan vesayet altındaki kişinin yerleşim yerini değiştiremeyeceği gözetilerek, Malatya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vasinin, kısıtlıya vasi olarak atandıktan sonraki eylem ve işlemleri nedeniyle sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve bu sorumluluktan kaynaklanan tazminat talebinin yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vasinin, vasi olarak atandıktan sonra yaptığı tüm işlemlerin vesayet makamının izni ve denetimi altında gerçekleştirildiği, davacının iddia ettiği zararların vasinin eylem ve işlemleriyle illiyet bağının kurulamadığı ve vasinin kusurlu davranmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından temyiz aşamasında sunulan feragat dilekçesinin, davacının sağır, dilsiz ve okuma yazma bilmemesi nedeniyle geçersiz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sağır, dilsiz ve okuma yazma bilmemesinin tek başına feragat iradesini sakatlamayacağı, feragatin geçerli bir hukuki işlem olduğu, ancak irade bozukluğu iddiasının davacı vekili tarafından ileri sürülmesi ve bu iddiaya ilişkin delillerin toplanıp değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, ancak davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı bir kişinin vesayet dosyasının hangi mahkemece takip edileceği hususunda yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlının ve vasisinin yerleşim yeri değişikliğine dair vesayet makamından izin alınmadığı ve 4721 sayılı TMK'nın 412. maddesi gereği yetkinin yeni vesayet dairesine geçmediği gözetilerek, Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesi yetkili mahkeme olarak belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Vesayet altındaki kişiler adına açılan bir mevduat hesabındaki paranın akıbeti ve faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, küçük yaştaki davacılar adına açılan hesaba yatırılan paranın vadesiz tasarruf mevduatı niteliğinde olduğu ve davalı bankanın bu parayı kullandığı süre boyunca vadesiz mevduat ve temerrüt faizi oranları üzerinden hesaplama yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise, dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına dayanarak yerel mahkeme kararını onamıştır. - Uyuşmazlık: Kısıtlı adına açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının dava ehliyetinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın başında davacıya dava açma yetkisi veren vesayet makamı kararının dava ehliyeti sağlamaya yetmediği, ancak yargılama sırasında davacı lehine temsil kayyımı atanması ile dava ehliyeti noksanlığının giderilmiş olması ve kısıtlının yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.