Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yıllık İzin Belgeleri”
- Uyuşmazlık: Davacının işe iade davası sonrasında işe başlatılmaması nedeniyle doğan işçilik alacaklarından yıllık izin ücreti alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyada bulunan ve Yargıtay'ın önceki bozma kararında gözden kaçırılan yıllık izin belgeleri ile ücret bordrosunun, yıllık izinlerin kullanılıp kullanılmadığı ve yıllık izin ücretinin ödenip ödenmediği hususunda eksik incelemeye yol açtığı ve bu hususların tekrar değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşyerinde uygulanan yönetmeliğin yıllık izin hakkını düzenleyen hükmünün uygulanması ve yıllık izin ücreti alacağından sigorta primi kesintisi yapılırken kazanç tavanının dikkate alınıp alınmayacağı hususunda bölge adliye mahkemeleri hukuk daireleri arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 80. maddesi uyarınca yıllık izin ücretinin sigorta primine tabi olduğu, ancak iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki prime esas kazançlar ve tavan esasının gözetilmesi gerektiği, dolayısıyla işçilerin çalıştıkları son aya ilişkin prime esas kazançları dikkate alındığında, ilgili ayın SGK prim kesintisinin tavandan yapılmış olması halinde yıllık izin alacağının prime tabi tutulmadan hesaplanması gerektiği değerlendirilerek uyuşmazlığın bu yönde giderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin sona ermesiyle kullanmadığı yıllık izin ücretlerinin hesabında, davalı işveren tarafından sunulan izin belgelerinin değerlendirilmesi ve ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatili günlerinin izin süresinden sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşveren tarafından sunulan yıllık izin belgelerinin ödeme belgesi niteliğinde olup her aşamada dikkate alınması gerektiği, yıllık izin ücretinin hesabında ise 4857 sayılı İş Kanunu’nun 56/5. maddesi uyarınca ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatili günlerinin izin süresinden sayılmaması gerektiği gözetilerek, mahkemenin hafta tatili günlerini de izin süresine dahil ederek hesaplama yapmasının hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mevsimlik işçi olarak çalışırken bir yıl 11 aydan fazla çalışması olan işçinin, takip eden yıllarda 11 aydan az çalışması olsa dahi mevsimlik işçi statüsünün sona erip ermediği ve yıllık izne hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mevsimlik işçinin, bir yıl 11 aydan fazla çalışmasının sadece o yıl için işin mevsimlik olmadığı ve yıllık izne hak kazandıracağı, takip eden yıllarda 11 aydan az çalışılan süreler için ise yıllık izin hakkı doğmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fazla mesai ve yıllık izin ücretleri alacağı davasında, işveren tarafından sunulan imzalı bordro ve yıllık izin defterlerinin ispat gücü.
Gerekçe ve Sonuç: Fazla mesai ücretinin ödendiğini gösteren imzalı bordrolarda ihtirazi kayıt bulunmaması ve yıllık izinlerin kullandırıldığına dair sunulan imzalı izin defteri ile bordroların işveren tarafından ispat yükünün yerine getirildiğini göstermesi gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının işçilik alacakları davasında, ücret, fazla mesai ve yıllık izin alacaklarının hesabında esas alınacak ücretin tespiti, fazla mesai ücretinin hesaplanması ve yıllık izinlerin kullandırılıp kullandırılmadığı hususlarında direnme kararı ile Özel Daire bozma kararı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretinin bordrolardaki ücret değil, tanık beyanları ve emsal ücret araştırmasıyla belirlenen ücret olarak kabul edilmesi gerektiği, fazla çalışma ücretinin imzalı bordrolarda belirtilen saatler üzerinden değil, tanık beyanlarıyla sabit olan fiili fazla çalışma saatleri üzerinden hesaplanması gerektiği, yıllık izinlerin ise işverence usulüne uygun olarak kullandırıldığının ispatlanamadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işveren nezdinde çalıştığı dönemde kullanmadığını iddia ettiği yıllık izin ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin, çalıştığı dönemdeki izinlerini kullandığına dair belgeyi imzaladığı, yetkili makam olarak onayladığı ve ayrıca emeklilik sonrası ödenen yıllık izin ücreti karşılığında davalı bankayı ibra ettiğinin tespit edilmesi üzerine, davacının yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davada kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağının belirsiz alacak olup olmadığı ve davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacaklarını belirleyebilmesi için işveren tarafından düzenlenen belgelere ihtiyaç duyduğu, işverenin ise kanunen işçiye vermekle yükümlü olduğu belgeleri sunmadığı gözetilerek, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşverenin, işçinin yıllık izin ücretini izne başlamadan önce ödeme yükümlülüğüne aykırı davranmasının, işçi açısından haklı fesih nedeni oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 57/1. maddesi ve Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği'nin ilgili hükümleri uyarınca, işverenin işçinin yıllık izin ücretini izne başlamadan önce peşin veya avans olarak ödeme yükümlülüğünün mutlak emredici nitelikte olduğu ve bu yükümlülüğe aykırılığın işçi için haklı fesih nedeni teşkil ettiği gözetilerek, işverenin yıllık izin ücretini ödememesi nedeniyle iş sözleşmesini fesheden işçinin feshinin haklı olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçi tarafından davalı işveren hakkında açılan davada, ihbar ve kıdem tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağının belirsiz alacak olup olmadığı ve davacının belirsiz alacak davası olarak eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, giydirilmiş ücrete dahil olan ayni yardımların parasal değerini tam olarak belirleyememesi ve bu hususta işverenin elindeki belgelere ihtiyaç duyması sebebiyle kıdem ve ihbar tazminatlarının belirsiz alacak niteliğinde olduğu; yıllık izin ücreti alacağının ise son ücret ve hizmet süresine göre hesaplanabilir olması nedeniyle belirsiz alacak sayılamayacağı yönündeki karşı oy görüşüne rağmen, yıllık izin ücreti alacağının belirlenmesi için de işveren kayıtlarına ihtiyaç duyulması ve davacının iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren uzun süre geçmesi sebebiyle işçinin kullandığı izinleri tam olarak hatırlamasının beklenemeyeceği değerlendirilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinde, işçinin yıllık izin ücreti alacağı davasında, mahkemenin alt işveren kayıtlarını getirterek araştırma yapmasının gerekli olup olmadığı ve ispat yükünün kimde olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı asıl işverenin, mahkemece verilen kesin süre içerisinde alt işverenlerdeki işçi özlük dosyası ve iş yeri kayıtlarına dayandığı, davacının da yaklaşık 8 yıllık çalışma süresince hiç yıllık izin kullanmamış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davanın 1086 sayılı HUMK döneminde açıldığı ve bu dönemde davalının delillerini bildirmiş olduğu gözetilerek, davacıya tamamlayıcı yemin verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı üniversitede kullandığı yıllık izinlerin hesabından, dini/genel tatil günlerinin düşülüp düşülmeyeceği ve davacıya yıllık izin alacağı ödenip ödenmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun yıllık izinlere ilişkin hükümleri ve önceki bozma ilamı gözetilerek davacının kullandığı izinlerden dini/genel tatil günlerinin düşülerek yıllık izin alacağının hesaplanması gerektiği ve davacının yıllık izin alacağına hak kazandığı değerlendirilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.