Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yabancı Uyruklu Tüzel Kişi”
- Uyuşmazlık: Sanıklara atılı göçmen kaçakçılığı suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı, oluştuğu takdirde suçun TCK'nın 79/1-a mı yoksa 79/1-b maddesi kapsamında mı kaldığı, sanıkların suça iştirak şeklinin müşterek faillik mi yoksa yardım eden sıfatıyla mı olduğu ve sanık ...’ün Arapça yaptığı konuşmaların kimliği belirsiz polislerce tercüme edilmesinin hükme esas alınıp alınamayacağı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'in göçmen kaçakçılığı organizasyonu kapsamında, göçmenlerin ülkede kalmalarına imkân sağlayarak TCK'nın 79/1-a maddesi kapsamında müşterek fail olarak suçu işlediği, sanık ...'ün ise Arapça konuşmalarının kimliği belirsiz polislerce tercüme edilmesinin eksik araştırma yarattığı gerekçesiyle, sanık ... hakkında mahkumiyet hükmü düzeltilerek onanmış, sanık ... hakkında ise bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Katar uyruklu bir tüzel kişinin Türkiye'de başlattığı icra takibinde, yabancı olduğu gerekçesiyle teminat yatırma yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: MÖHUK m. 48/2 uyarınca, Türkiye ile Katar arasında teminattan muafiyet anlaşması bulunmamasına rağmen, fiili karşılıklılık ilkesi gereğince Katar vatandaşlarının Türkiye'de ve Türk vatandaşlarının Katar'da teminat yatırma zorunluluğu bulunmadığı tespit edilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu sicil memurunun yabancı uyruklu şirket lehine yapılan ipotek işlemi nedeniyle davacının uğradığı iddia edilen zararın tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişiler lehine sınırlı ayni hak kurulması hususunda herhangi bir kısıtlama bulunmadığı ve tapu memurunun işleminin hukuka uygun olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin reddine ve bölge adliye mahkemesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Resmi şekilde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin, şirket temsilcisinin kişisel borcunun teminatı olarak düzenlendiği iddiasıyla muvazaa nedeniyle iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Tüzel kişinin organı tarafından gerçekleştirilen işlemden dolayı tüzel kişinin üçüncü kişi konumunda olmadığı, dolayısıyla muvazaa iddiasının resmi senede karşı her türlü delille ispatlanamayacağı ve resmi şekle uygun satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin göçmen kaçakçılığı suçunu mu yoksa çalışma izni bulunmayan yabancıyı çalıştırma kabahatini mi oluşturduğu ve sanıklardan birinin diğerinin eylemine iştirak edip etmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, kaçak yollarla ülkeye giren yabancı uyruklu kişileri çalıştırdıkları ve ülke içinde seyahat etmelerine olanak sağladıkları, bu şekilde yabancıların ülkede kalmalarına imkân sağladıkları ve maddi menfaat elde ettikleri gözetilerek eylemlerinin TCK 79. maddesinde düzenlenen göçmen kaçakçılığı suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı uyruklu bir kişinin, şartlı bağış yoluyla devrettiği taşınmazın, bağış amacına uygun kullanılmaması sebebiyle tapu kaydının iptal edilip Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bağış amacına uygun kullanılmadığı, atıl durumda bırakıldığı ve yabancı uyruklu kişilerin taşınmazlarına 1062 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik hükümleri uyarınca Hazine tarafından el konulacağı gözetilerek, birleştirilen davaların reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı şirket tarafından başlatılan icra takibinde, alacağın yargılama sırasında Türk vatandaşına temlik edilmesinin, takibe devam için teminat yatırma şartını ortadan kaldırıp kaldırmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı şirketin, takibin başlatılmasından sonra teminat yatırma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olsa da, yargılama sırasında alacağını Türk vatandaşına temlik etmesiyle yabancı unsur ortadan kalktığından ve takibin devamı için teminat yatırma şartı aranmayacağından, yerel mahkemenin takibin iptaline karar vermesi hatalı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davacının taşınmaz üzerindeki kullanım hakkının olup olmadığı ve muhdesatın kime ait olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 3303 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinde belirtilen tarihten (14.11.1999) sonra yaptığı muhdesatlar yönünden kullanım hakkı iddiasının, yasal düzenlemeye aykırı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, yurtdışında çalıştığı şirketle organik bağı bulunan şirketlere karşı açtığı işçilik alacakları davasında, bu şirketlerin davalı olarak sorumlu tutulup tutulamayacağı ve davacının taleplerinde haklı olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler arasında organik bağ bulunmasının tek başına sorumluluk doğurmayacağı, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için ek şartların aranması gerektiği, yabancı şirketteki hisse durumunun ve ortaklığın niteliğinin değerlendirilmesi gerektiği ve davacının çalıştığı şantiyedeki projede davalılar arasında ortaklık olup olmadığı hususunda eksik inceleme yapıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, dava dışı bir şirkette geçen çalışmasından dolayı davalı şirketin sorumlu tutulup tutulamayacağı ve davacının işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile dava dışı şirket arasında sadece organik bağ bulunmasının, davacının dava dışı şirketteki çalışmasından dolayı davalı şirketin sorumlu tutulması için yeterli olmadığı, davalı şirketin dava dışı şirkette hâkim ortak konumunda da bulunmadığı ve davalı şirket ile dava dışı şirket arasında birlikte işverenlik, işyeri devri veya asıl işveren-alt işveren ilişkisi gibi bir hukuki ilişkinin de bulunmadığı gözetilerek mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, yurt dışında üstlendiği işi yapmak için kurduğu ayrı bir tüzel kişiliğe sahip şirket ile organik bağı bulunup bulunmadığı ve buradan hareketle davalı şirkete husumet yöneltilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, yurt dışında üstlendiği işi yapmak için kurduğu ayrı tüzel kişiliğe sahip şirket ile organik bağının bulunmadığı, bu nedenle davalı şirkete husumet yöneltilmesinin hatalı olduğu ve davacının talebi halinde 6100 sayılı HMK'nın 124. maddesi uyarınca taraf değişikliği yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketin Kazakistan'daki projelerinde çalıştığı dönemde ödenmeyen işçilik alacakları ve tazminat talepleri hususunda davalı şirketin husumetten sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin husumet itirazının değerlendirilmesinde, davacının pasaport kayıtlarında geçen ve ücret ödemelerini yapan farklı şirketlerin davalı şirketle organik bağı ve davalı şirketin gerçek işveren olup olmadığının tespiti için gerekli delillerin toplanmadan eksik inceleme yapıldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.