Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yaralamanın Ağırlığı”
- Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünde, temel cezanın üst sınırdan belirlenmesi ve haksız tahrik indiriminin alt sınırdan uygulanmasının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların gece vakti, sokak üzerinde, birlikte ve bıçak kullanarak katılanları hayati tehlike geçirecek şekilde yaralamaları, meydana gelen zararın ağırlığı ve sanıkların kasta dayalı kusurlarının ağırlığı gözetilerek temel cezanın üst sınırdan belirlenmesinin isabetli olduğu, ayrıca ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının belirsiz olması, sanıklara yönelen başka bir haksız fiilin tespit edilememesi ve sanıkların da basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmış olmaları değerlendirilerek haksız tahrik indiriminin alt sınırdan uygulanmasının da isabetli olduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen cezanın miktarının, katılanın yaralanmasının ağırlığına uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanması, kemik kırığının hayat fonksiyonlarını ağır derecede etkilemesi, yüzünde sabit iz oluşması, yaralanmanın duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ve iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalığa neden olması nedeniyle, sanık hakkında kasten yaralama suçundan temel ceza belirlenirken en üst sınırdan uygulama yapılması gerekirken, eksik ceza tayini yapıldığı gerekçesiyle istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı haksız tahrik iddiası bulunan bir kasten öldürme teşebbüsünde, sanık hakkında uygulanan haksız tahrik indirim oranının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ilk haksız hareketi başlatması, mağdurun silahla ateş etmesinin ardından her iki tarafın da bıçakla karşılıklı saldırıya geçmesi ve yaralamaların ağırlığı değerlendirilerek, sanık hakkında uygulanan asgari düzeydeki haksız tahrik indiriminin adalet ve nesafet kurallarına uygun olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağduru yaralama eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmadığı ve haksız tahrik indiriminin doğru uygulanıp uygulanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdur ile arasında husumet bulunması, öldürmeye elverişli bıçak kullanması, yaralamanın hayati bölgelerde olması ve mağdurda oluşan yaralanmanın ağırlığı gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek eylemin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu, ayrıca mağdurun sanığa yönelik haksız tahrik edici eylemlerinin niteliği ve boyutu gözetilerek takdiri indirimin doğru uygulandığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin temyiz incelemesinde, eylemin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmadığı ve görevli mahkemenin tespiti noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturabileceği, delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken asliye ceza mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmasının hukuka aykırı olması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu mu yoksa taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulde meydana getirdiği yaralanmaların basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edilmiş olması, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunun oluşabilmesi için öngörülen yaralamanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olmaması gerektiği ve somut olayda sanığın eyleminin TCK’nın 87/4. maddesinde düzenlenen kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu oluşturmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK'nın 87/4. maddesinde düzenlenen kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu mu yoksa TCK'nın 85. maddesinde düzenlenen taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ölenin yüzüne vurduğu yumruğun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif bir yaralanmaya sebebiyet vermesi, ancak ölenin bu yaralanma sonucu değil, yaralanmanın neden olduğu stres ve eforun tetiklediği kalp krizi sonucu ölmesi, sanığın eylemi ile ölüm arasında illiyet bağı bulunsa da eyleminin TCK'nın 87/4. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, ölenin yaşı ve sanığın eğitim durumu gibi faktörler gözetildiğinde ölümün öngörülebilir olması nedeniyle sanığın taksirle ölüme sebebiyet vermekten sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçunu mu yoksa kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu ve sanık hakkında uygulanan haksız tahrik indiriminin oranının isabetli olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay öncesi, olay esnası ve sonrasındaki davranışları, maktulün göğsüne isabet eden öldürücü nitelikteki bıçak darbesi, maktulün vücudundaki çok sayıda darp cebir izi, kullanılan bıçağın öldürme suçunu işlemeye elverişli olması, hedef alınan bölgenin hayati önemi, sanığın olay yerinden uzaklaştırılma çabalarına rağmen ısrarla olay yerinde kalıp bıçakla maktule doğru hamle yapması ve bıçaklanan maktulün doğrulmaya çalıştığını görünce tekrar üzerine giderek tekme atmaya çalışması, ancak ağabeyinin engellemesi nedeniyle saldırısına son verememesi gibi hususlar sanığın öldürme kastıyla hareket ettiğini gösterdiğinden eylemin kasten öldürme suçunu oluşturduğu, maktulün sanığın iş yerinden hırsızlık yaptığı ve sanığa tehdit ve hakaret ettiği iddialarının haksız tahrik oluşturmadığı, ancak olay anında aşırı derecede alkollü olan maktulün sanığı ve ağabeyini dışarı çağırarak önce bardakla sanığın, sonrasında rakı şişesiyle ağabeyinin başına vurarak yaralanmalarına neden olması ve bıçaklanmadan önce sanık ve ağabeyine ısrarla saldırmaya çalışmasının haksız tahrik oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemece sanık lehine uygulanan haksız tahrik indiriminin oranının isabetli olduğu ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazasına sebebiyet veren sanık hakkında takdiri indirim uygulanmaması ve cezasında bilinçli taksirden dolayı en üst sınırdan artırım yapılması hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sabıkasız olması, mağdurların zararını karşılaması ve duruşmalardaki olumlu tutumu gibi hususlar gözetilerek TCK'nın 62. maddesinin uygulanması gerektiği, ayrıca bilinçli taksir nedeniyle ceza artırımında olayın oluş şekli ve dosya kapsamına göre makul bir oranın tespit edilmesi gerekirken en üst sınırdan artırım yapılmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama sürecinde usul ve yasaya uygunluk, delillerin yeterliliği, vicdani kanının oluşumu ve suç vasfının tespitinde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek, sanık müdafiinin temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçuna teşebbüs mü yoksa kasten yaralama suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile mağdur arasında husumet bulunmaması, sanığın mağdura tek darbe vurması, ani gelişen hareketli kavga ortamında mağdurun hayati bölgesine bilerek ve isteyerek vurduğuna ilişkin kesin bir belirlemenin yapılamaması ve sanığın yaralama kastı ile hareket ettiğinin kabulü gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın kasten yaralama suçundan beraatine dair yerel mahkeme kararının istinaf mahkemesince bozulması üzerine, verilen mahkûmiyet kararına karşı katılan vekilinin cezanın miktarına ve takdiri indirime ilişkin yaptığı temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin kasten yaralamaya teşebbüs suçunu oluşturduğu, suçun işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak cezanın doğru belirlendiği, takdiri indirimin yasal ve yeterli gerekçelerle uygulandığı gözetilerek katılan vekilinin temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.