Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yardımcı Kişinin Sorumluluğu”
- Uyuşmazlık: Davacının hesabındaki paranın kendi rızası ve talimatı dışında banka görevlilerince çekilip, dava dışı kişilere verildiği iddiasına dayalı alacak davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, hesabındaki paranın kendi rızası dışında çekildiğini ispatlayamaması, 25.000 TL'lik çekim dekontunun kendisine ait imzasını taşıması ve davacı tarafından bu paranın üçüncü bir kişiye kullandırılması suretiyle kendisine bir zarar doğduğunun ispatlanamaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketlerin yetkilisi tarafından imzalanan para çekme dekontlarına rağmen paranın bir kısmının şirket yetkilisinin bilgisi ve rızası dışında üçüncü bir kişinin hesabına aktarılması nedeniyle davalı bankanın sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın, davacı şirket yetkilisinin yazılı talimatı olmadan parayı üçüncü kişinin hesabına aktarması nedeniyle basiretli davranma yükümlülüğünü ihlal ettiği ve davacı şirket yetkilisinin bu işleme zımni rızasının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazasında tam kusurlu olan araç sürücüsü/işletenin ölümü halinde, destekten yoksun kalan yakınlarının, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında sigorta şirketinden tazminat talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının, destekten yoksun kalan kişide doğrudan oluşan asli ve bağımsız bir hak olduğu, ölenin kusurunun destekten yoksun kalan üçüncü kişilere yansıtılamayacağı ve zorunlu mali sorumluluk sigortasının üçüncü kişilere verilen zararları teminat altına aldığı gözetilerek, yerel mahkemenin sürücü yakınlarının tazminat talep edemeyeceğine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin çalışanı tarafından sahte talimatla çekilen kredi nedeniyle bankanın sorumluluğunun ve müterafik kusurunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bankaların bir güven kurumu olması ve müşterilerini sahteciliklere karşı koruma yükümlülüğü altında bulunması, davalı bankanın sahte faks talimatıyla çekilen kredide gerekli özeni göstermediği ve hafif kusurundan sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı İl Özel İdaresi'ne ait iş merkezinde çıkan yangın nedeniyle davacı sigorta şirketinin, sigortalısına ödediği tazminatı bina malikinden talep etmesi üzerine, davalının 818 sayılı BK’nın 58. maddesi gereğince sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yangına sebep olan eylemin, davalının kiracısının çalışanı tarafından gerçekleştirilmiş olması ve davalının yangın güvenliği hususunda gerekli tedbirleri almamış olması nedeniyle, üçüncü kişinin kusurunun illiyet bağını kesecek nitelikte olmadığı ve bina malikinin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının bankadaki parasının, nüfus cüzdanı ve hesap cüzdanının aynı evde kaldığı arkadaşı tarafından kullanılması suretiyle çekilmesi nedeniyle bankaya açtığı tazminat davasında, davacıya müterafik kusur yüklenip yüklenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bankaların mevduatları sahteciliğe karşı koruma yükümlülüğü altında olmaları ve davacının içinde bulunduğu özel durum da değerlendirilerek davacıya müterafik kusur yüklenemeyeceği ve bankanın, çalışanlarının ihmali nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşletenin kullandığı araçta yolcu olarak bulunurken sürücünün kusuruyla meydana gelen trafik kazasında ölen kişinin mirasçılarının, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyecekleri.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının mirasçıya değil, destekten yoksun kalana ait asli ve bağımsız bir hak olduğu, işletenin kusurunun destekten yoksun kalan üçüncü kişilere yansıtılamayacağı ve 2918 sayılı KTK ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları gereğince sigortacının işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve dosyanın tazminat miktarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bankanın, davacı şirketin yetkisiz çalışanı tarafından gerçekleştirilen usulsüz kredi işlemleri nedeniyle oluşan zarardan sorumluluğunun kapsamı ve davacı şirketin müterafik kusurunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bankanın, kredi işlemlerinde objektif özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve davacı şirketin de çalışanı üzerindeki denetim yükümlülüğünü ihlal ederek zararın oluşumuna katkıda bulunduğu, bu nedenle davacı şirketin müterafik kusurunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sahte belgelerle açılan çek hesabı nedeniyle çek hamilinin uğradığı zarardan bankanın sorumlu olup olmadığı ve çek hamilinin müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bankanın sahte belgelerle hesap açarken özen yükümlülüğünü ihlal ettiği, ancak çek hamilinin de ticari ilişkide gerekli özeni göstermediği ve bu nedenle müterafik kusurlu olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Aracın tamir edilmesi için sanayiye bırakılması sonucu oluşan zarardan tamirhane sahibi ve çalışanının sorumluluğunun belirlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile tamirhane sahibi arasında araç tamiri hususunda eser sözleşmesi kurulduğu, tamirhane çalışanının da işverenin işini gördüğü sırada araca zarar verdiği gözetilerek, tamirhane sahibi ile çalışanının müteselsilen sorumlu olduğuna ve davacıya tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince akti ilişkinin kurulduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle sadece çalışanın sorumlu tutulması hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket çalışanı aracılığıyla taşınmaz satın alan davacıların, çalışanın satış bedelini alıkoyması nedeniyle davalı şirketten maddi ve manevi tazminat talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Satış sözleşmesinde ödemelerin belirli bir banka hesabına yapılacağının açıkça belirtilmiş olması ve davacıların, davalı şirket veya satıcı şirket tarafından çalışanın hesabına ödeme yapılması yönünde bir talimat verildiğini ispatlayamaması gözetilerek, davalı şirketin Borçlar Kanunu'nun 116. maddesi anlamında sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sezaryen ameliyatı sonrası oluşan komplikasyonlar nedeniyle hastanenin ve doktorun tazminat sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hastanede istihdam edilen genel cerrahi uzmanının eylemlerinin Adli Tıp Kurumu raporuna göre tıp kurallarına uygun olmadığı ve hastanenin genel cerrahi uzmanının tıbbi müdahalesindeki kusurundan dolayı adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının hastane yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.